Erol KATIRCIOĞLU
Böyle bir yazı yazmam gerekiyor muydu kendimle çok tartıştım. Tam bir yıl önce bir tweet atmıştım, Orhan Pamuk’un dediği gibi hayatım değişmemişti ama bir çeşit trol saldırısına uğrayarak rahatsız edilmiştim. Son günlerde bolca bayrak, kurt işareti, eli silahlı asker (?) ve gibi sembolleri olan adreslerden benzer bir saldırı geldiği ve son olarak da twitter hesabım hack’lendiği için bugünlerde bir şeyler yazsam iyi olur diye düşünmeye başladım. Kendimle yaptığım uzun bir tartışmadan sonra sanırım yazsam iyi olur, en azından beni tanıyan ve bu nedenden ötürü de o tweet’imden rahatsız olmuş olanlar olabileceğini düşünerek bir yıl önce yazdığım yazıya benzer aşağıdaki yazıyı yazmaya karar verdim.
Geçen yıl bugünlerde attığım tweet şöyleydi “Anlaşılan AKP düzgün bir biçimde iktidarı bırakmayacak. Bu durumda yeni ve yaratıcı eylem biçimleri bularak bu partiyi alaşağı etmek gerek."
Biliyorum özellikle “alaşağı etmek” ifadesi sert bir ifadeydi ve bu ifadeden giderek beni “darbeci”, “hain” vs gibi kelimelerle itham etmekten hoşlanan çok sayıda insanı harekete geçirmişti. Oysa bu ifade, 140 karakter sınırlaması nedeniyle “iktidardan düşürmek” anlamına kullanmış olduğum ve hemen arkasından gelen bir soruya da “demokrasi ve toplum” vurgusu yaparak yanlış anlamaları önleyebileceğini düşündüğüm bir ifadeydi. Ne gam! Ne, trollerin beni dinlemeye ve neden böyle bir tweet attığımı düşünmeye vakitleri vardı ve ne de, “darbe”nin “yeni ve yaratıcı eylem biçimleri” arasında sayılamayacağını düşünebilecek zekaları… Yüzlerce küfür dolu tweet aldım, iktidara yakın gazetelerde yazan ve kimisi bir dönem arkadaş diyebileceğim yazarlardan eleştiriler aldım. Bu nedenle de o günlerde “İktidar Medyasına Cevabımdır” başlığıyla bir cevap yazdım.
Biliyorum ki burada söyleyeceklerim, orada söylediklerim gibi bazılarını kesmeyecek. “Hain” “Darbeci” demeye devam edecekler. Onlara diyecek sözüm yok. Ama gerçekten konuyu anlamak isteyenler de olabilir diye düşünerek o tweet’i atma nedenim üzerine birkaç söz söylemek istiyorum:
O günleri hatırlarsanız AKP ve CHP arasında koalisyon görüşmelerinin yapıldığı, umutlandırıcı bir hafta idi. Daha henüz Kürt sorununda şiddetin kullanılmaya başlanmadığı ama rüzgarlarının hissedildiği günlerdi. Sağdan soldan aldığım duyumlardan özellikle Kürt gençleri arasında savaş beklentisinin giderek yükseldiği anlaşılıyordu. Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu’nun yarı tiyatro havasındaki toplantıları sonrasında “anlaşamadık” açıklaması yapılmış ve büyük bir hayal kırıklığı tüm toplumu sarmıştı. İşte tam böyle bir günde, “Anlaşılan AKP düzgün bir biçimde iktidarı bırakmayacak. Bu durumda yeni ve yaratıcı eylem biçimleri bularak bu partiyi al aşağı etmek gerek" tweetim, çoğu, benim okuyucum da olduğunu düşündüğüm öfkeli Kürt gençlerine hükümet karşıtlığında “şiddet” yerine “yeni ve yaratıcı eylem biçimleri” bulmaları gerektiğini söyleyen, empati çabalı barışçı bir öneri, barışçı bir tweetti.
Ama ne var ki kendi kimliğinden başkasını görmeyen, kendi kimliğinin değerleri ve söylemlerine hapsolmuş kafalar, bu adam bu tweeti neden attı ki diye düşünmeden o hakaretleri yaptılar ve ne yazık ki yapmaya da devam ediyorlar. Sanıyorlar ki kendilerinden farklı düşünenler “vatan haini”. Sanıyorlar ki sevgi de, inanç da domates gibi teraziye konup ölçülebilecek şeyler. O nedenle sanıyorlar ki kendileri gibi düşünmeyenlerin kefeleri kendilerininkinden hafif, ülkelerini kendileri kadar düşünmüyor, kendileri kadar sevmiyorlar.
Oysa tarih, ülkesinin çıkarları için yola çıkıp da ülkesine en büyük kötülükleri yapmış olan çok sayıda insanın olduğunu söylüyor. O nedenle de kimse kimsenin vatan sevgisini, insan ve yoldaş sevgisini karşılaştırmaya, ölçmeye kalkmasın. Birbirimizin düşmanı olarak gideceğimiz pek bir yer yok. Daha doğrusu Irak ve Suriye gibi bir ülke olmanın dışında…
Son söz olarak da belirtmeliyim ki bu toplumda hiçbir kimlik diğerlerini kendi rızaları olmadan yönetemez yönetmemeli. “Rıza” ise diğerleriyle konuşmayı gerektiriyor. Dün nasıl “başörtüsü serbest olmalıdır” diyerek İslami kimliğin ötekileştirilmesine karşı çıktıysam, bugün de Kürtlerin sorunları çözülmelidir” diyerek Kürtlerin ötekileştirilmesine karşı çıkıyorum. Bu cümleler de beni biraz anlamak isteyenler için yazıldı. Tabii öyle bir derdi olabilecek olanlar için.
Gerisi ise sanırım nafile…
NOT: Yazarımızın Twitter hesabı hacklendiği için yazısının takipçileri tarafından olabildiğince paylaşılmasını rica ediyor, duyurulur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
16.01.2025