Fehim TAŞTEKİN
İran önceki gece bir tarafın küçümsediği diğer tarafın böbürlendiği füze salvosuyla ABD’nin caydırıcılığına dair efsaneye küçük ama anlamlı bir çizik attı.
İran Devrim Muhafızları, Donald Trump’ın İran saldırırsa çok önemli kültür mirasları dahil 52 hedefi vurma tehdidine ve dünya savaşı kopacağına dair korkulara rağmen Irak’ta Amerikalıların kullandığı iki üsse 22 füze fırlattı. Kayıp bilançosundan bağımsız olarak üslerin hedef alınması hasar verme kapasitesinden çok yanıt verilebiliyor olması bakımından konuşulacak bir meseledir. Bunun Orta Doğu’daki güç dengelerine yansımaları illaki olacaktır.
Birkaç günlük fırtınadan sonra neticeye gelirsek; ABD, Kasım Süleymani suikastından neyi umdu neyi buldu?
Umdukları evirip çevirdiği ‘direniş ekseni’ni kırmak, Irak’ta Haşd el Şaabi’nin fişini çekmek, İran’ın Suriye’den çekilmesini sağlamak ve İran’da rejim değişikliğini hızlandıracak ortamı kızıştırmak.
Kestirmeden söyleyelim; Süleymani’nin ölümü İran için büyük bir kayıp ama pratikte çok şeyin değişeceğini söylemek zor. ABD baskı mekanizmalarını sertleştirecek, İran da Amerikan planlarına çomak sokmaya devam edecek.
Amerikalıların suikasta yükledikleri anlamı Senatör Lindsey Grahamn, “Ayetullah’ın sağ kolunu kopardık” diye özetlemişti. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de bunu, “ABD, Süleymani’nin kolunu kesmiş olabilir ama İran bölgede bacağınızı keserek karşılık verecek” diye karşılamıştı.
Ruhani’nin sözlerinin nasıl bir bölge politikasına dönüşeceğinin ipucunu Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri şöyle verdi: “Şimdi gücümüzü anladıklarına göre, ABD’nin Orta Doğu’dan çekilme vakti gelmiştir.”
Burada güçler arası kapasite kıyaslaması çok anlamsız. Önemli olan gücün caydırıcılığı. Yani savaşın neden göze alınamayacağının hissettirilmesi. Haziranda 50 bin feette uçan Amerikan casus uçağının düşürülmesi caydırıcılığın inşasında ilk hamleydi. Suikast sonrası İran’ın nükleer programla ilgili sınırlamalara son vermesi de caydırıcılıkta bir başka boyut. İran Orta Doğu oyununda yeni bir angajman stratejisi belirlemeye çalışıyor ve çıtayı yükseltiyor.
***
İran’ın bölgeden çekileceğine dair çıkarımlar ise naifçe. Aksine İran ‘bozucu’ etkisini ABD’nin bölgeden çıkışını hızlandıracak şekilde kurguluyor. Irak siyasetindeki türbülans İran’ın yeni hamleler yapmasına imkan verebilir. ABD’nin Irak’tan çekilmesi konusunda pazartesi günü Irak hükümetine giden, İngilizce ve Arapça versiyonları birbirinden farklı ve imzasız bir çekilme mektubu ile bir düzenbazlık döndü. ABD tarafı mektubu ‘taslak’ diye geçiştirirken Başkan Donald Trump da, “Sonsuza kadar kalacak değiliz ama şu an doğru zaman değil. Ciddi miktarda para harcadık, çıkacaksak telafi etmek isteriz. Irak, ABD askerlerini şimdi çıkarırsa bu, Irak’ın başına gelebilecek en kötü şey olur” diyerek son noktayı koydu. Bu mektup gaz almak için mi yazıldı bilmiyoruz. Ruslar dahil temel aktörler ABD’nin bölgeyi kolayca bırakmayacağını öngörüyor. Fakat özellikle Irak, ABD açısından mayınlı tarlaya dönüyor. Haşd el Şaabi’ye bağlı Asaib Ehl-i Hak Genel Sekreteri Kays Hazali’nin tehdidini buraya bırakalım: “İranlılar, şehit Süleymani için ilk cevabı verdi. Şimdi sıra Iraklıların şehit Ebu Mehdi Mühendis için vereceği ilk cevapta.”
Bu tehdit İran misillemesinden sonra ötelenebilir ama Amerikan güçlerinin çekilmesi yönünde parlamentodan bir tasarı geçiren güçler bu kavgayı büyütüyor. Sünniler ve Kürtlerin ortak olmadığı bu karar bundan sonraki iktidar oluşumlarında bir önkoşula da dönüşebilir. Bu süreç bir Kürt-Arap krizine de kapı aralıyor. Ayn el Esad dışında 8 üs daha varken İran’ın ikinci hedef olarak Erbil’i seçmesi krizin müstakbel perdesine işaret ediyor. Yani Erbil’e giden füzeler, Kürdistan’da Amerikan temerküzü senaryosuna karşı bir ihtar sayılabilir.
***
Suriye’de ise İran’ı açığa düşürecek olan, ABD-İsrail eksenli korsan saldırılar değil Moskova ve Şam’ın tutumu olabilir. Rusya lideri Vladimir Putin’in Ankara ziyaretinden önce 7 Ocak’ta Şam’a gitmesi İran ile ABD kapışırken Suriye’deki kazanımları koruma kararlılığını gösteriyor. Rusya’nın hâlâ İran’a ihtiyacı var. Ayrıca Rus Savunma Bakanlığı’nın Süleymani ile ilgili değerlendirmesi başka hiçbir ülkeden gelmedi. Mesaj şaşırtıcı netlikteydi:
“Süleymani akıllı bir askeri liderdi, hak edilmiş bir otorite kurdu ve Orta Doğu’da büyük bir nüfuz oluşturdu. ABD’nin liderliğindeki sözde uluslararası koalisyondan çok önce Irak ve Suriye’de onun rehberliğinde IŞİD ve El Kaide’ye karşı askeri direniş organize edildi. Onun Suriye’de IŞİD’e karşı savaşta kişisel katkısı şüphe götürmez. Suikast Orta Doğu’da askeri-siyasi gerilimin tırmanmasına ve uluslararası güvenlik sistemi açısından ciddi olumsuz sonuçlara yol açacaktır.”
Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun 6 Ocak’ta İran Genelkurmay Başkanı Bakari ile görüştüğünü, Suriye’deki Rus güçlerinin komutanı Aleksander Çayko’nun da taziye için İran Büyükelçiliği’ne gittiğini not edelim. İran dini lideri Ali Hamaney’in danışmanı Ali Ekber Velayeti’ye göre Süleymani, İran-Rusya ilişkilerinin anahtarıydı ve Putin’e büyük saygı besliyordu. 2015’de Putin’i Suriye’deki savaşa müdahil olmaya ikna eden de Süleymani idi.
Bunu söylerken kastım, Rusların savaşın sonuna gelindiğinde yani yeniden inşa sürecine geçildiğinde İran’dan kurtulmak istemeyeceği değil. Ama sırası değil.
***
İran’da istikrarsızlığı olgunlaştırıp rejimi devirme hesaplarına gelince; ABD bu suikastla derin milliyetçi refleksi diriltti; rejime gücünü pekiştirecek bir gerekçe daha verdi. Bu bakımdan Trump’ın suikast emri ahmaklık sıralamasında birinciliği hak ediyor. ABD, Süleymani’yi öldürerek ‘adanmış’ Şii dünyanın nazarında İmam Hüseyin’in yoldaşlarına 21’inci yüzyıldan bir nefer ekledi. Nerede durursanız durun, Süleymani’ye hangi gözle bakarsanız bakın, Şii dünyasının önemli bir kısmı için netice budur. Milyonların yası, yüzbinlerin ağıdı, izdihamla en az 50 kişinin onun ardından gitmesi Şiilerdeki mazlumiyet ruhunu güncelledi. Ve İran, ABD’ye misillemeden kaçınmayarak ‘büyük ve gururlu millet’ mefkuresinin yüzünü kurtardı.
Yüz kurtaran diyoruz çünkü misilleme için seçilen yerler, öncesinde bilgilerin Irak Başbakanı Abdülmehdi’yle paylaşılması, onun da bunu Irak ve Amerikan güçlerine iletmesi ve zayiatı önleyecek tedbirlerin alınması ABD’yi yeniden saldırmaya itecek bir sonuçtan kaçınıldığını gösteriyor. Bu bir nevi itibarlı bir çıkış stratejisi. Hatta Trump’ın Katar aracılığıyla Tahran’a, “orantılı bir yanıt olması halinde gerilimi düşüreceği” mesajını ilettiği konuşuluyor. Geçen yaz Trump’ın casus uçağının düşürülmesi karşısında misilleme için İran’a “boş bina göster vurayım” teklifinde bulunduğu iddiası da dedikodu kategorisinde servis edilmişti. Yani savaş çıkmasın diye ‘anlayışlı’ misilleme! Yine de bu durum İran’ın caydırıcılık konseptini güçlendirdiği sonucunu değiştirmiyor. İran, Ayn el Esad’ı isabetle vurarak bölgede İran’ı çevreleyen onlarca Amerikan üssünü hedef alabileceğini, ateşin Körfez’deki ortaklar ve İsrail’e de ulaşabileceğini göstermiş oldu. Ki İsrail’deki değerlendirmeler İran ve Hizbullah’ın eşgüdümlü füze salvolarının Demir Kubbe’yi çok rahat delebileceği yönünde.
Misillemenin hemen ardından Dışişleri Bakanı Cevat Zarif’in meşru müdafaa haklarını kullandıkları ve savaş istemediklerine dair sözleri, “ABD yanıt vermezse İran’ın da bu işi böylelikle kapatacağını” gösteriyordu. Trump’ın ilk tepkisi de “kayıp yoksa” ABD’nin de daha ileri gitmeyeceğine işaret ediyordu:
“Her şey yolunda! Zayiat ve hasar değerlendirmesi yapılıyor. Şu ana kadar gayet iyi. Yarın sabah bir açıklama yapacağım.”
Yeni açıklama sabırsızlıkla beklendi. Nihayetinde Trump, İran’a karşı izlenen siyasette önceki çizgiye geri döndü: İran bir tehdittir, yaptırımlar ağırlaşacak, İran’ın atom silahı edinmesine izin verilmeyecek ve yeni bir nükleer anlaşma şart vs. Hatta Trump, İran’a IŞİD’le savaşta ortaklık teklif etti.
Tabii Trump, suikastı bir tehdidin ortadan kaldırılması olarak başarı hikayesine dönüştürecektir. Fakat suikastın ne İran ne de ABD’nin çizgisinde barışı mümkün kılacak bir değişimin önünü açtığı söylenemez.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları






















































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
26.11.2025
11.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
5.10.2025