Lale KEMAL
Türk özel sektörünü temsil eden kalabalık bir heyet beraberinde bazı gazeteciler, THY’nin tarifeli seferi ile geçen hafta İstanbul’dan Viyana’ya gitmek üzere uçağa bindiklerinde rötar çoktan 45 dakikayı bulmuştu.
Bu arada biz diğer yolcular, 45 dakika öncesinden uçağa bindirilmiştik. THY rötarı duyurmadığı gibi pilot da uçuşun gecikmesinden dolayı herhangi bir anons yapmamıştı. Ama heyetin kimi üyeleri, halen uçağın içinde ayakta dolaşmaya, birbirleriyle sohbete devam ediyorlardı. Lakaytlık diz boyu idi anlayacağınız ama pilot da, “yeter be adamlar, oturun da uçağı kaldıralım” mealinde bir çağrı yapmıyordu. Nasıl yapsın? Memleket de her metrekareye artık bir torpilli adamın düştüğü, “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” içerikli bildik tehditlerin arttığı bir ortamda, kimi üyeleri kamuoyunda bilinen bu adamlara, yerlerine oturmaları gerektiğini hatırlatsa belki de işinden olacak.
Uçağın Viyana’ya inmesine yakın kabin görevlisine, “THY, torpilli adamlar yüzünden zamanında uçak kaldıramıyor, artı 5, 6 gazetenin uçak içinde dağıtımını da yapmıyor. Bu haliyle dünya devi olma iddiasından vazgeçsin,” dediğimde yanımdaki koltukta oturan ve ticari heyetin mihmandarı olduğunu öğrendiğim gençten bir şahıs, terbiyesiz bir üslupla sanki kendisini muhatab almışım gibi, “THY zaten dünya devi,” dedikten sonra “Beğenmiyorsanız başka havayolu ile seyahat edin,” demez mi. Adam küstahlığın sınırlarını zorlamada hiçbir sakınca görmüyordu. Böyle rezil ve pespaye adamların ne yazık ki iktidardan cesaret alıp, terbiyesizliklerinde sınır tanımadıkları ortamları çokça yaşar olduk. Sıkıntı burada, zira bu tür sorunlar bireysel olmaktan çoktan çıktı.
İktidarın, en ufak eleştirisine bile tahammül gösteremediği medya üzerinde kurduğu baskılar ve bu baskılara karşı muhatapların gösterdiği cılız direnç, yukarıda alıntıladığım olayların artık kar topu gibi büyümesinde önemli etken oluyor.
Küstahlıkların sınır tanımadığı bir ortamda basına baskılar da tabii ki artık sınır tanımıyor. Aday ülke olduğumuz AB ülkelerinde dahi, Türk yetkililerin katılımıyla yapılan basın toplantılarını, iktidarın yasak listesine aldığı kimi basın mensuplarının izlemesi engelleniyor. Keza Türkiye’de de daha birkaç hafta önce Finlandiya’nın Nobel barış ödüllü eski Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari’nin Ankara ziyareti nedeniyle düzenlenen basına toplantısına, Fin elçiliği üzerinde Türk yetkililerin kurduğu baskı sonucu iktidarın yasak uyguladığı basın mensupları alınmamıştı.
Bu olayı Finlilerin ayıp hanesine işledim.
Ne var ki Fin olayının akabinde Batılı diplomatlar, iktidarın kimi medya mensuplarına uyguladığı akreditasyon yasağına karşı AB olarak alınabilecek tedbirleri aralarında müzakere etmeye başladılar. Bir Batılı diplomat, üst düzey üç AB yetkilisinin, önceki gün gerçekleşen Türkiye ziyareti öncesi bu ülkede basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara karşı birliğin ortak tutumunu içeren bir bildiri yayımlanmasının düşünüldüğünü söylüyordu. Ama bu ortak bildiri gelmedi, onun yerine, bu üç üst düzey isim, Türk bakanlarla Ankara’da düzenledikleri ortak basın toplantısına alınmayan gazetecilerin de katılımını sağlamak için ayrı bir basın toplantısı düzenlediler. AB’nin, iktidarın medya üzerinde kurduğu baskıya bu yolla gösterdiği tepki, pek çok Türk gazetesinin bırakın birinci sayfalarını, iç sayfalarında bile yer almadı.
Medya yasaklarından ancak Twitter gibi sosyal medya ağları üzerinden haberdar oluyoruz.
Devletler hukukunun güvencesi altında olan ifade özgürlüğü dolayısıyla basın özgürlüğüne Türk medyası sahip çıkmazsa, AB, daha caydırıcı etkisi olacak ortak bildiri yerine yukarıda alıntıladığım alternatif toplantı ile tepkisini sınırlandırır.[email protected]
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016