Namık ÇINAR
Bir karı-koca tanıyorum ben.
Kadın bakımından...
Anne tarafından... anneannesi Kürt, büyükbabası Türkmen.
İki teyzesi, iki de dayısı var.
Küçük teyzesinin kocası Bulgaristan göçmeni, Büyük teyzesininki de Ahıska Türk’ü.
Dayılarından birinin karısı vakti zamanında Kırım’dan göç etmiş Tatarlardan imiş, diğeri de Zaza.
Baba tarafından... babaannesi Türk, büyükbabası da Yörük. Üç halası, iki de amcası var.
Halaların kocaları enişteler; biri Arnavut, biri Kürt, diğeri de Türk.
Amcaların eşleri ise, Abaza ve Boşnak.
Erkek bakımından...
Anne tarafından... anneannesi Makedon, büyükbabası da Girit göçmeniymiş. Onun da üç teyzesi, dört de dayısı var.
Eniştelerden biri Dağıstanlı, biri Arap, biri de Selanik muhaciri. Lâf aramızda, dönme de diyorlar.
Dört dayının karıları; biri Laz, biri Süryani, biri Kürt, sonuncusu da galiba Roman’mış, saklıyorlar.
Baba tarafından... babaanne Gürcü, büyükbaba ise Çerkes’miş.
Dört halanın kocaları, sırasıyla Türk, Kürt, Çeçen ve Boşnak’mış.
Üç de amcası var. Yengeleri Pomak, Karaçay Türk’ü ve Zaza’ymış.
Bütün bu teyzelerin, dayıların, halaların, amcaların, yenge ve eniştelerin çocuklarına, onların eşlerine ve torunlara gene ise hiç girmiyorum.
Sadece, bu bizim karı-kocanın iki kızı, üç oğlu ve on altı tane de torunu var; birazcık onlardan bahsedeyim.
Damatlardan biri Kürt, diğeri Türk.
Gelinlerin biri Türk, biri Kürt, Biri de Alman.
Torunların da eşleri ve nişanlıları var. Onların listesi de, Türk, Kürt, Azeri, Pomak, Kıbrıs Türk’ü,Arnavut, Ermeni, Boşnak, Rus ve Alman diye uzayıp gidiyor.
Bu şecere, geçen yüzyıldakiler bakımından da aşağı yukarı böyleymiş.
Bir önceki yüzyılda da; hattâ ondan önceki... ve ondan, ondan, ondan da önceki yüzyıllarda da.
Şimdi söyleyin bakalım; bunların hangisi Türk, hangisi Kürt, hangisi Çerkes, hangisi Laz, hangisi Boşnak, hangisi Arnavut?
İlkin bunu bir saptayın ki, neyin kavgasıdır yaptığınız, görüp ona göre sürdürün dalaşınızı.
Bütün sorun milliyetçiliktedir
Peki, hiç mi yok Kürt?
Olmaz olur mu, var tabii!
Hiç mi yok Boşnak?
Olmaz olur mu, var tabii!
Ya! Çerkes, Arnavut, Arap, Gürcü, Laz?
Olmaz olur mu, var tabii!
Ama hiç birisinin yapısı, diğerlerini sadece dışlamaya yarayan milliyetçi bir şuurun ârîlik yalanını üretmeye yetmiyor.
Eğer bugün bu konuda bir Kürt gayreti varsa, bilesiniz ki projedir.
Ötekileştirmeleri yüzünden bir çuval inciri berbat etmiş bulunan Türk milliyetçiliği de olmamalıydı, ama oldu işte.
Koca bir yüzyılı heba etmek üzere, şimdi aynı filmi bu kez de onlar için mi çekeceğiz?
Zira sorunun kaynağı, milliyetçi olmakta yatmaktadır. İnsan hakları temelindeki isteklerin, milliyetçiliğin listesinde de bulunması asla aynı şeymiş gibi görülemez.
Ne kadar kucaklayıcı izlenimi vermeye çalışırsa çalışsın, milliyetçilik, var olma sebebi ötekileştirmeolan bir ideolojidir.
Ötekileştirme gütmeden milliyetçi olunamaz.
PKK da Kürt milliyetçisi bir örgüttür. Kürt milliyetçiliğinden soyutlanmış bir PKK tasavvur edilemez.
Öcalan’ı, Kandil’i, BDP’si ve diasporasıyla PKK, eğer bu sürece balıklama atladıysa; gerçek sebebi ne barıştır, ne de Kürt milliyetçiliğinden vazgeçmektir.
Tersine, Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından muhatap alınıp tanınmak suretiyle, terör örgütü damgasından kurtulup milliyetçi amaçlarını gerçekleştirmek üzere, uluslararası arenada siyasal bir aktör olarak meşruiyet kazanacağı bir seviyeyi yakalamak için, bütün yaptığı pençelerindeki tırnakları içeriye çekmektir.
Ayrılmaktan sanki vazgeçmiş görünmesindeki maksat da, konjonktürel olgunlaşmanın, kanguru cebi işlevi gören hâli hazırdaki yapıda bir süre daha sürdürülmesini istemektir.
O yüzden, Kürt sorununu çözmede en kötü seçenek bile olamayacakken, masaya PKK ile oturmaktercih edilmiştir.
Eğer PKK, bize karşı karanlık emeller besleyen kimi devletlerin ve güçlerin kontrolündeki bir örgütse, onunla masaya oturmak, aynı zamanda onu kontrol edenlerle de mi masaya oturmaktır?
Toplumsal yapımızdaki gerilimlerimizin ve kimlik arayışlarımızın telâfisini, âdetâ ardına kadar açılmış baraj kapaklarından gürül gürül boşanan ve yolunu demokrasinin doğal yatağında kendiliğinden bularak sulayan temel hak ve özgürlüklerle mi kotarmalıydık; yoksa Kürt milliyetçisi PKK ile, Mezopotamya’ya değgin İslâmcı bir genişlemenin hayalini kuran AKP’nin, toplum mühendisliği çerçevesindeki bu işbirliğiyle mi?
Birbirlerinden sımsıkı izole olmuş dairelerin kapılarını bile selâmsız sabahsız, rastlaşmayacak hünerlerle açıp kapatan; ruhlarını yitirmiş apartman hayatlarına mıydı, yurt ölçeğindeki özlemleriniz de?
Buyurun yaşayın o hâlde!
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları


























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016