Serpil Çevikcan
Din konusunu ulusal güvenlik meselesi olarak gördüğünü dile getiren Başbakan Yardımcısı Bozdağ, kadınların Diyanet’te daha aktif olacağını, fetvaların artık yazılı verilerek kayıt altına alınacağını bildirdi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İslamiyet’i korkutucu ve ayrıştırıcı bir dille anlatanlara yönelik yaptığı çıkış ve çağrının ardından Diyanet İşleri Başkanlığı harekete geçti. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş ve Diyanet’in ilk kadın Başkan Yardımcısı Huriye Martı, dün gazetecilerin Ankara temsilcileriyle biraraya gelerek, yol haritalarını anlattılar. Bozdağ’ın, Diyanet’in “kadın seferberliği”ni de içeren planlamaları konusundaki sözlerini şöyle aktarabilirim:
KADIN BAŞKAN KOORDİNESİNDE SEFERBERLİK: Esasında kadınlar üzerinden dinimizi yıpratma çalışmaları tam da böylesine önemli çalışmaların yapıldığı döneme rastladı. O yüzden çok üzüldük. Yaşanan tartışmaların niteliğine baktığımızda bu tartışmalar hükümetimizin aldığı kararlar veya yaptığı uygulamalar sonucu oluşan tartışmalar değildir. Bu tartışmalarda konu edilen hususlar, Diyanet İşleri Başkanlığımızın görevlileri tarafından dile getirilen konular da değildir. Yeni dönemde Diyanet, kadınlar konusuna daha görünür ve daha ayrıcalıklı bir yer verecektir. Kadınlarla ilgili çalışmalar Diyanet İşleri Başkanımızın riyasetinde Huriye Hanımın koordinatörlüğünde yapılacak. Bu konuda kitaplar, televizyon, radyo programları, seminerler, paneller ve pek çok konuda İslam’daki kadının şerefli yerini İslam’ın şerefine uygun şekilde bütün Türkiye ve dünyaya aktarma konusunda büyük bir seferberlik yapılacağını ifade etmek isterim. Kurumda 7 daireye kadın başkan atandı. Bütün illere en az bir tane müftü yardımcısı, ilk defa Diyanet’te kadın müfettiş, kadın murakıp alımı uygulaması başlatıldı. Şu anda murakıplardan 50 kadın alındı. Bunlar bir zaman sonra müfettişliğe geçecek. Diyanet’te kadınların istihdamı konusunda ve yetki ve sorumluluğun da artırılması konusunda bir çalışma var.
ÇOCUKLAR TEHLİKE ALTINDA: Çocuklarımız çok büyük bir tehlike altında. Çocuklarımızın her türlü istismara karşı korunması, uyuşturucuya karşı, teknoloji ve benzeri şeylerin getirdiği bazı olumsuzluklara karşı, çocuklarımızın korunması ve onların geliştirilmesi konusunda da bundan sonraki dönemde çok yoğunluklu bir çalışmanın yürüyeceğini ifade etmek isterim.
DİYANET KURAN VE İSLAM’A GÖRE YANIT VERİR: Diyanet bazı fetvaları nedeniyle haksızlığa uğruyor. Fetva verilirken pozitif hukuka göre fetva vermiyorlar. Kuran’a ve İslam’a göre yanıt veriliyor, yanıt hoşunuza gitmeyebilir, kanunla çelişebilir. Diyanet kanunla çelişiyor diye dinin kuralını açıklamamazlık edemez. Faizi sorsa ne diyecek Diyanet? Kuran ve sünnete göre yanıt verecek. Elma ile armutu birbirine karıştırdığımızda bu sefer Diyanet doğru konularda, kendi temel konularda bile ağzını açamaz hale geliyor.
ULUSAL GÜVENLİK SORUNU: Son dönemde siyasal projelerden bir tanesi mezhepçilik ateşine odun atma olayı. Körüklemek, harlamak için küresel güçler gayret içinde. Hepimiz için tehlike, tehdit. Mezhepçilik ateşini körüklemek isteyenlere karşı hepimizin duyarlı olması lazım. Bazı devletlerin istihbarat örgütleri özel gayretler yapıyor, özel fonlar ayırıyorlar. Bu konularda oynanan oyunu hepimizin görmesi gerekiyor. Din konusu da ulusal güvenlik konusu, bunun son derece önemli olduğuna yürekten inanıyoruz. Diyanet, toplumun birliği bakımından ‘sigorta’ bir kuruluş. Bu kurumun yıpratılması herkese zarar verir. Din konusunu da ben bir ulusal güvenlik meselesi olarak görüyorum.
DİYANET AKADEMİSİ: Diyanet Akademisi diye yeni bir yapı oluşturulacak. Bu akademide imam, müezzin, Kuran kursu öğreticisi, vaiz ve müftüler hizmete girmeden önce 1 yıl eğitimden geçirilecekler. Hangi işi yapacaksa o işin incelikleri konusunda, usul konusunda ciddi eğitim aldıktan sonra araziye gidecekler. Bundan sonraki dönemde direkt müftü alımı, vaiz alımı, Kuran kursu öğreticisi, imam ve müezzin alımı olmayacak. Adaylık sınavı yapılacak.
Telefonla değil, yazıyla fetva
CUMHURBAŞKANI’NIN ‘BENİ KONUŞTURMAYIN, ARKANIZDAYIM’ MESAJI: İlahiyat fakülteleri, bir tartışma olunca, mesela kadın konusu gündeme gelince çıkıp ‘Sen niye saçmalıyorsun’ demiyor, demesi lazım. Cumhurbaşkanımızın dediği şey; ‘Bu konularda beni konuşturmayın’ diyor. Ben bir korku olduğunu düşünmüyorum, cemaat ve tarikatlerden. Korku gibi algılanıyor, ama bu aslında bir alışkanlık. Cumhurbaşkanı’nın bu konularda konuşmak zorunda kalması... Bizim ya da ilahiyat fakültelerinin söylemesi gerekeni söylememesi ya da yeterince söylememesi nedeniyle topa girmek zorunda kalıyor. Cumhurbaşkanımız, burada çok net bir şekilde diyor ki, ‘eğer alışkanlıksa alışkanlığınızı değiştirin. Eğer bir korku üzerinizde hissediyorsanız o korkuyu kaldırın atın. Açık net olarak ortaya koyun, konuşun. Cumhurbaşkanımızın dediği odur; korkuyorsanız korkmayın. Ben cumhurbaşkanı olarak sizin arkanızda duruyorum.
TELEFONLA FETVA VERİLMEYECEK: Yeni bir genelge hazırlığımız var. Artık telefonla arayanlara telefonda fetva verilmesi dönemi kapanıyor. Diyanet, Alo-Fetva hattını arayanların sorularını alacak, ancak bu sorulara cevaplar yazılı olarak verilecek. Yazılı cevaplarda da ilçenin müftüsünün ilçedeyse, ildeyse il müftüsünün, Diyanet’te ise Din İşleri Yüksek Kurulu’nun onayı olacaktır. Sorular arşivlenecek, cevaplar da arşivlenecek ve iletişim bilgileri olacak. Alo Fetva sadece soru almak maksadıyla açık, cevap yazılı olacak.
DİNDE REFORM DİYEN DİN DÜŞMANIDIR: Dinde reform olmaz, yapılamaz. Cumhurbaşkanı’nın hayatı bunu diyenlerle mücadele ile geçmiştir. Dinde reform kim diyorsa din düşmanıdır. Cumhurbaşkanımızın dediği kendimizi güncellemek. Kuran ve sünnete dayanan kaynaklarımızda sabit ve değişkenler var. Kuran ayeti güncellenmez. Ancak bunların dışında zamanın değişmesi ile hükümler de değişebilir. Buna fıkıh güncellemesi diyoruz. Bu tarih boyunca olmuştur.
‘Cemaat-tarikat gerçeğimizdir’
GÖZLERİMİZİ GÜNCELLEYECEĞİZ: Cemaat, tarikat, bu bizim bir gerçeğimizdir. Tekke ve zaviye kanunu yasakladı ama hepsi yaşıyor. Bunu görerek yeni politikalar geliştirmemizde fayda vardır. İçtihat yapacağız. İslam alemi gelişme ve değişimlere cevap vermeli, veremezse kıyamete kadar nasıl varlığını sürdürecek. Kuran ve sünnete bakan gözlerimizi güncelleyeceğiz.
PKK FAALİYETLERİ: (Hutbelerle ilgili milliyetçilik eleştirileri) PKK’nın bazı faaliyetleri bunlar. Camilerdeki ibadeti provoke etmek, vatandaşları rahatsız etmek için örgüt yapıyor. Vatandaşlarımız da rahatsız. Vatandaşlarımız Afrin’de ordumuzun başarısı için dua etmektedir. Cami herkese açık, bunların dine saygısı yok, inancı yok. Dine saygısı olan Kuran’ın içine bomba koyar mı? Çanakkale şehitlerimizi anlatmanın neresi milliyetçilik, Mehmetçiğimizi anmanın nesi milliyetçilik?
‘Boyun eğmeyiz’
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş da Diyanet’in doğru bilgiyi topluma yaymak için daha iyi çalışması gerektiğini belirterek, “İmam ve vaizlerimizi nitelikli bir şekilde yetiştirirsek doğru dini bilgi oralarda yayılır ve yanlışlıklardan toplumumuzu engellemiş olur. 23 Mart’ta Malatya’da biraraya geleceğiz. Tarikat ve cemaatler düşüncelerini yaygınlaştırmak isterler. Bunları ikiye ayırmak lazım. İyi niyetli olanlar, Kuran ve sünnetle hareket edenleri değerli buluruz. Çizgiden sapanlar, yanlış bilgi veren, kim olursa olsun Diyanet İşleri Başkanlığı olarak karşı çıkmamız gerekiyor. Karşı çıkmadığımız zaman FETÖ gibi DEAŞ gibi terör örgütü oluşabiliyor. Baskı yapsalar da buna boyun eğecek değiliz” dedi.
Resmi nikâh çağrısı
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş de “Halkımız soruyor, biz günümüz şartlarına göre cevap veriyoruz. Verdiğimiz bir cevaptan bir cümle bağlamından koparılmak suretiyle manşete çekiliyor. Çocuk evlenme konusunda olduğu gibi. Kurul kararı alıyoruz; ‘Çocuklar evlendirilmesin’ diyoruz, ikna edemiyoruz. ‘Resmi nikahı yapmadan dini nikah yapmayın’ diyoruz, boşanma için de aynı şekilde. Ötenazi, beyin ölümü gibi konularda doktorları davet ediyoruz, hem de kaynaklarımızla yanıtları oluşturmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018