Vahap COŞKUN
1 Ekim’de Devlet Bahçeli’nin Kürt meselesinde açtığı pencere, Türkiye siyaseti üzerinde etkili rüzgârlar estirdi, estirmeye devam ediyor. Normal bir durum bu; çünkü devletin kurumlarına büyük ölçüde MHP düşüncesi yön tayin ediyor. Keza devletin kritik noktalarının kadroları da, ağırlıklı olarak MHP ile doğrudan veya dolaylı bağı bulunan kişilerden teşekkül ediyor. Hülasa MHP, devlet içinde, aldığı oyla kıyas kabul etmeyecek derecede büyük bir cüsseye sahip bulunuyor.
MHP’nin iktidar mimarisi içinde taşıdığı bu önem, tabiatıyla onun liderinin attığı adımların daha dikkatli bir şekilde gözlenmesini gerektiriyor. Nitekim Bahçeli’nin beklenmedik hamlesi siyasette bir bomba etkisi yarattı; diğer partilerin siyasi yönelimlerini de etkiledi ve her aktörü yeni bir pozisyon almaya zorladı.
CHP de Bahçeli’nin inisiyatifle girilen bu dönemde, eskisinden farklı bir siyasi tavır gösterdi. 2013-2015 yılları arasındaki çözüm sürecinde CHP’nin mütereddit bir hali vardı. Toplumun sürece kredi vermesi karşısında, süreci engelleyen olmak istemedi, ancak süreci ilerletecek ya da hızlandıracak bir faaliyetin içine de girmedi. İktidarın kendilerini sürece dâhil etmediğinden bahisle CHP, daha çok kenarda durmayı ve olumsuzluklara işaret eden bir konumda kalmayı seçti.
Fakat bu yeni süreçte CHP çok daha aktif ve müspet bir role soyundu. Özgür Özel, ilk andan itibaren akan kanın durması için yapılacak her girişimi sonuna kadar destekleyeceklerini bildirdi. Gerek Demirtaş ile görüştükten sonra ve gerek Diyarbakır ziyaretinde yaptığı açıklamalarda, asla engelleyici olmayacaklarını, silahların gündemden düşürülmesini hedefleyen bütün teşebbüslerin arkasında duracaklarını söyledi. Hatta 1 Ekim’den sonra oluşan ılıman havayı zehirleyen Esenyurt’a kayyım atanması hadisesinden sonra da bu genel doğrultusundan vazgeçmedi.
Ne var ki Özel’in bu duruşunun partisinin tümü tarafından benimsendiğini söylemenin imkânı yok. Başta Mansur Yavaş olmak üzere bir kesim, CHP’nin hem süreci sahiplenmesinden hem de kayyımlara karşı CHP ile DEM Parti’nin aynı noktada buluşmasından rahatsız. Ve bu rahatsızlıklarını da perde arkasından değil perde önünde dile getiriyorlar. Partinin sürece heveskâr bir görüntü vermesine de DEM Parti ile yakınlaşmasına da itirazlarının olduğunun kamuoyunca bilinmesini arzu ediyorlar.
Şerbetli seçmen
1 Ekim’den sonra gelişen süreç hakkında, Yavaş ve diğer muarızların değil, Özel ve ekibinin okumasının daha doğru olduğu kanısındayım. CHP için hayırlı olan, zannımca, Yavaş ve yanındakilerin değil, Özel ve yanındakilerin yoludur.
Sürece ilişkin genel olarak iki ihtimalden bahsedilebilir: Biri, sürecin başarılı olmasıdır. Başarı, iktidara siyasi bir fayda sağlar elbette. Mamafih CHP de bu faydadan hissesine düşeni alır. Sürece takoz koymayan bir parti olarak CHP, oluşacak rahatlamadan istifade eder. Süreci kolaylaştıran kimliğiyle CHP’ye de barışla gelecek siyasi kârdan pay düşer.
Diğeri, sürecin başarısızlıkla neticelenmesidir. Eğer menzile varılamazsa, doğal olarak bundan sürecin tarafları sorumlu tutulur ve fatura da çoğunlukla onlara kesilir. Bir başarısızlık halinde ve onu takip edecek muhtemel bir sertleşme döneminde, iktidar ile Kürt seçmenlerin mesafesi daha da açılır.
Bu da CHP’ye yarar; CHP ile Kürt seçmenler arasında 2019’dan beri sandıkta gerçekleşen yakınlaşma ivme kazanır. Bilhassa, Cumhurbaşkanlığı ve belediye başkanlığı gibi seçmenin iki adaydan birini tercih etmeye zorlandığı seçimlerde, Kürt seçmenlerle bağlarının kuvvetlenmesi CHP’ye büyük bir avantaj sağlar.
Tabii böyle bir ihtimalde, iktidarın CHP ile DEM Parti’yi aynı torbaya koyacağı, DEM Parti ile yakınlığından hareketle CHP’yi terörle ilişkilendireceği ve muhalefeti “terör” söylemi üzerinden köşeye sıkıştırmaya çalışacağı da öngörülebilir.
Lakin bu stratejinin seçmen tercihleri bağlamında CHP’ye zarar verme olasılığı düşük. Türkiye’de seçmen bu terör temalı propagandaya karşı artık şerbetli hale geldi. O nedenle bu propaganda, vatandaşın seçiminde sınırlı bir etkiye sahip; 2019 ve özellikle 2024 seçimlerinin sonuçları da bunu teyit eder mahiyette.
İktidara namzet olmanın manası
Velhasıl CHP bir sürecin yanında durduğu için bir şey kaybetmez, aksine çok şey kazanabilir. CHP’nin dikkat etmesi gereken başlıca üç husus var:
Birincisi, CHP’nin sürece ağırlığını koymasıdır. Bahçeli’nin açtığı pencere, diğer partiler gibi CHP’ye de geniş bir siyaset sahası sunuyor. Hem son seçimden birinci parti olarak çıkması ve hem de kurucu parti iddiası taşıması nedeniyle CHP’nin, bu imkânı elden geldiğince doğru kullanması lazım gelir.
CHP, bu meyanda, somut öneriler (kayyım düzenlemesinin kaldırılması, umut hakkı vb.) getirebilir. Sürecin düğüm noktasını oluşturan Suriye ile ilgili olarak teklifler sunabilir. Suriye Kürtleri ile kurulacak ilişkiye dair ilişki bir model geliştirebilir. Sürecin bütününü içeren geniş kapsamlı ve alternatifli bir yol haritası sunabilir.
Bir köşede oturup iktidarın ne yapıp edeceğini beklemek ve ona tepki göstermekle yetinmek yerine CHP’ye düşen, herhalde, memleket için hayati bir önem arz eden bu mühim meseleye rehberlik edecek bir potansiyelinin olduğunu göstermektir. İktidara gerçek anlamda namzet olmak da bunu gerektirir.
Ciddiyeti, hazırlığı ve serinkanlılığı yansıtan bir dil
İkincisi, CHP’nin duyarlı ve sorumlu bir dil geliştirmesidir. Meseleyi salt iç politik hesaplar ve Erdoğan’ın kariyer planı çerçevesinde ele almak hem yanlış olur ve hem de CHP’yi dar bir alana hapseder. Resme bakarken bölgesel dinamikleri gözetmek ve ona göre bir dil kurmak, CHP’yi seçmen nezdinde daha güvenilir kılar.
Ayrıca süreçle alakalı bir beyanda bulunurken mümkün mertebe ihtimam göstermek icap eder. Anlık reflekslerden, akla ilk gelen sloganlardan, yanlış tercüme edilmeye müsait ifadelerden, karşıtların eline koz verecek ve her seferinde CHP’yi kendisini izah etmek mecburiyetinde bırakacak sözlerden kaçınmak gerekir.
Konunun son derece hassas olduğu su götürmez, o halde açıklamalar da durumun hassasiyetine uygun olmalı; ciddiyeti, hazırlığı ve serinkanlılığı yansıtmalıdır.
Üçüncüsü de partinin, söylem bütünlüğünü korumasıdır. Türkiye için ehemmiyeti ortada olan Kürt meselesi hakkında CHP içinden birbirini nakzeden beyanlar gelirse; bunun sonucu, halkta CHP’nin böylesine ağır ve karmaşık sorunları çözemeyeceği algısının kuvvetlenmesi olur. Birinin ak dediğine diğeri kara derse, seçmenin kafası karışır. Kendi içindeki belirsizliği bir hal yoluna koyamayan bir partinin, ülkeyi yönetemeyeceği düşüncesi keskinleşir. Binaenaleyh, CHP’nin bu süreçte belirli bir parti politikası oluşturması, partinin önde gelen kamusal figürlerini bu politika içinde tutması ve onların bu politikaya ters düşmemelerini sağlaması gerekir.
Bu, partinin akıbetini belirleyecek kadar mühimdir ve sanırım CHP en büyük güçlüğü bu birliği temin etmede çekecektir.
Kaynak: Perspektif
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.09.2025
27.08.2025
23.08.2025
19.08.2025
14.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
22.07.2025
15.07.2025
11.07.2025