Bülent KORUCU
İstanbul Barosu yine bir tartışmayla gündemde. Baro, diğer meslek örgütleri gibi sektörel meselelerle ilgili bir kuruluş.
Şimdiki tartışma baro yönetiminin düşüp düşmediği şeklinde sürüyor. Avukatlık Kanunu 90 ve 92. madde tevile imkân bırakmayacak kadar açık. Avukatlığa engel bir suçtan soruşturma açılanlar yönetim kuruluna seçilemez; seçilmiş üyelerin davaları beraatla sonuçlanıncaya kadar üyelikleri askıya alınır. Yerlerine en çok oyu alan yedek üye toplantılara katılır. Baro yönetimi ve Başkan Ümit Kocasakal, kanunun açık hükmüne rağmen direniyor. Direnişi dayandırdıkları gerekçeler çok zayıf. Kanunun antidemokratik olduğunu ileri sürüyorlar. Bence de kanunun eleştirilecek ve antidemokratik olarak nitelenecek bölümleri var. Ama bir mevzuatı beğenmemek ayrı, uygulamamak ayrı. Yasama organı tarafından değiştirilene kadar yasalar herkesi ve öncelikle de hukuk adamlarını bağlar. Siz yapmazsanız, uygulamakla yükümlü organlar devreye girer. Seçim kurulu, re’sen yeni duruma göre kanunun emrettiği uygulamayı takip etmek zorunda. Herhangi bir müracaatla harekete geçmek çok da şık olmayacak. Kocasakal’ın ‘Mahkeme atılı suçu işlediğimize kanaat getirse anında bazı müeyyideleri harekete geçirirdi, bizi salondan çıkarır hatta tutuklayabilirdi.’ savunmasının da geçerliliği yok. Arenaya çevrilmiş salonda bu kararları vermenin mümkün olmadığını Kocasakal da biliyor. Mahkemenin suç duyurusu yaptığı ve soruşturmanın böylece başladığı gerçeği o savunmayı çürütmeye yetiyor.
Kocasakal ve savunucuları sık sık ‘seçimleri yüzde 60’la kazandıklarını’ dile getiriyor. Hatta yeni durumda seçime gidilmesi halinde yüzde 80’le geleceklerini iddia ediyorlar. O halde kilidi açmanın en kolay yolu seçime gitmek. Aynı ekibin aday göstereceği isimler seçilir, böylece ‘darbe’ye en iyi ve demokratik cevap verilmiş olur. Seçim demişken, kanundaki en antidemokratik noktayı hatırlayalım. Basit çoğunluk sistemine göre seçim yapıldığı için en fazla oyu alan bütün yönetim kurulunu tulum çıkarıyor. Bir başka liste binde 1 bile az alsa yönetimde temsil hakkı elde edemiyor. Kocasakal’ın bugüne kadar bu ‘gerici’ seçim sisteminden şikâyet ettiğini duymadık. ‘Askıda başkan’ Kocasakal, kanunu uygulamak isteyen baro üyelerinin AK Parti’den milletvekili ya da aday olduklarını söylüyor. ‘Avukatlık mesleği ile birleşebilen işleri’ saydığının farkındadır herhalde, Kocasakal. Psikolojik harekât yapmaya çalıştığı çok açık. CHP milletvekilleriyle kol kola mahkeme basmakta mahzur görmüyordu oysaki.
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016