Cihan AKTAŞ
Gazze’ye insani yardım götüren Özgürlük Filosu'nun 31 Mayıs 2010 tarihinde saldırıya uğramasının akabinde kaleme aldığım “İnsanlığın vicdanından süzülen gemiler” başlıklı yazıda, parayla vatan satın alamayan İsrail’in bölgede kanlı sınırlar oluşturarak varlığını sürdürmeye çalıştığını dile getirmiştim. Amerikalı bir stratejistin “kanlı sınırlar” şeklinde bahsettiği alanın ucundaki Gazze, Filistin Sorunu’nu örtbas edilemez şekilde dışa vuruyor.
Bizler yine görüyor, kahroluyor, çare arıyoruz. Bir süre sonra katliam sahnelerinin medyatik seyrekliğiyle başka bir gündeme savruluyoruz. Dünyada ve memleketimizde felaket mi yok? "Uzakları yakın eden televizyon, aynı genelliğin içinde boğarak tekrar uzaklaştırıyor onları.” cümlesiyle tasvir eder Paskal Bruckner bu durumu (P. Bruckner, Ayrıntı Yayınları, 2006, s. 240).
Gazze için her zamankinden daha çok kaygı duyduğumuzu dile getiriyoruz şimdilerde. Kuşkusuz da öyle, ancak bu haysiyetli şehre bombaların yağmasının bir sürpriz olduğu da söylenebilir mi? Türkiye’de Gazze’nin güvenliğini dert edinen en son toplantı ne zaman gerçekleşmişti?
Esasında değişen Gazze değil, bizim önceliklerimiz oldu. Uluslararası sistemin duyarsızlığı sorunlarımızı açıklamakta başlıca referans kaynağımız olmayı sürdürüyor. Hâl böyleyken Gazze sahneleri, gündemimize nöbetler halinde giriyor.
Bölgesel meseleler üzerine yürüttüğümüz ahkâm ve analizler bir kez daha tartışılır hale geldi. Yeni baştan düşünmeye mecburuz, daha temelli bir şeyler yapmak gerek. Konjonktürel, pragmatik, hamasi ve kervanı yolda hizaya sokmaya eğilimliyiz. Oysa Gazze her seferinde bir zulmün başka bir yüzünü sergilerken, bizi yanılgılarımız konusunda yeniden düşünmeye çağırıyor.
“Halkı Müslüman ülkelerin ortak bir haber ağı yok. Al Jazeera’nin oluşturduğu ağa rağmen, Müslüman toplumların kulakları öncelikle Batılı haber ajanslarına dönük.”
Bir Filistin Enstitüsü’nün gerekliliği
Filistin ve Gazze haberlerimizi çoğunlukla Batılı kaynaklardan alıyoruz. Halkı Müslüman ülkelerin ortak bir haber ağı yok. Mesela Al Jazeera’nin oluşturduğu ağa rağmen, Müslüman toplumların kulakları öncelikle Batılı haber ajanslarına dönük kalmaya devam ediyor.
Halkı Müslüman ülkelerin ortaklık algısı gün geçtikçe daha çok parçalanıyor, dağılıyor. Gazze, kan kaybetme pahasına, bizleri yanlış gidişat konusunda uyarıyor. Esasında tarifi güç bir şehir Gazze. Bombalanıyor, yakılıyor, tükenmiyor. Peki, ama bizim bakışımızda eksik olan nedir?
Gazze katliamı, İsrail’in pervasızlığını güçlendiren konjonktürel şartlardan bağımsız düşünülemez şüphesiz. Siyonistlerin nabız yoklayarak ulaştığı bu aşamada Filistin’in bütün umudu, bizlerin sahip olacağı duyarlılığın sürekliliğinde.
“Ne yapacağız? Nereye gideceğiz? Nerede yaşayalım? Yaşayacak yer mi var?” diye soruyordu İsrail’in 2008-2009 katliamı sırasında Gazzeli bir anne. Orası bir açık hava hapishanesi, lakin üstünü örten gökyüzü çatısı güvenden yoksun.
Dört bir yanı kuşatılmış bu toprak parçasının ayakta kalmasını sağlayan tüneller, 7 Temmuz 2014’te başlayan bombardımanda büyük tahribat gördü. İsrail, Gazze’yi ehlileştirmek için o tünellerin imhasını amaçlıyor.
Bu arada Gazze için üzülen bizler, son saldırıdan bu yana şehirde nelerin değiştiğini anlamaya çalışıyoruz: “Şehri ayakta tutan tüneller nasıl çalışıyor?”, “Kassam Tugayları kimlerden oluşuyor?”, “İzzettin Kassam aslında kim?” “Gazze halkı öldürülürken sürekli ateşkesten söz eden Mısır ile Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın bu son katliamdaki tutumlarını nasıl değerlendirmek gerekir?”
Gazze'ye dair soruların çapı daha da genişletilebilir: “Bu tecrit edilmiş şehrin halkı, böyle bir dayanma gücünü nereden buluyor?”, “Bir İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) var mı gerçekten?”, “Bölgesel dayanışmalar ne haldedir?”
http://www.aljazeera.com.tr/gorus/gazze-icin-yeniden-ittifak-zamani
Sadece Gazze değil, Filistin konusundaki bilgilerimiz de bölük pörçük. Sistemli bilgi toplayan ve analiz geliştiren sürekli çalışmalardan yoksunuz. Bu da doğal olarak bölgesel bakış bulanıklığı anlamına geliyor.
İsrail’in Gazze'yi hedef alan son saldırısının başlamasından on iki gün sonra yine Dünya Bülteni'nde yayımlanan yazımda, Filistin Enstitüsü şeklinde bir oluşumun kurulmasının önemini irdelemiştim. Bu noktada neler yapılabileceğini, karar veremememiz halinde, doğrudan Filistinlilerden öğrenebiliriz. Söz konusu enstitü, Filistin üzerinden kendimize tutacağımız bir ayna olacaktır zira.
“Gazze için ortak eylem çağrılarının sönükleşmesinin bir nedeni de, Ortadoğu’daki aşina mazlumiyet haritasının kanlı çatışmalarla bir hayli karışması. ”
Filistin vesilesiyle tevhidi hatırlamak
“Büyük Ortadoğu Projesi” (BOP) üzerinden çizilmiş planın bizleri bölmeye çalıştığını düşünenimiz çok. O hâlde, bu plana karşı sınırları aşan bir ittifak için ihtilaflarımızı bir kenara bırakmamız niye imkânsız? Gazze'ye varlığımızı parçalayarak değil muvahhit bilinci ile siper olabilir, bu yolla belki ümmet olmayı da öğrenebiliriz. Ne de olsa Gazze katliamı, toplumumuzun farklı kesimlerini, bir süredir görülmeyen bir duyarlılıkta birleştirdi. Fakat önceki katliamlar karşısında gerçekleşene benzer ittifaklar bu sefer kurulamadı.
Herkesin kendi Gazze’si var “Gezi”den bu yana. Kimi sol ve liberal kesimler, Haziran 2013’te meydana gelen Gezi Parkı protestolarından itibaren, sanki bu mesele de onların hükümete gösterdikleri tepkiyle ilişkili olmalıymış gibi, Gazze konusunda eskisi gibi gösteriler düzenlemiyorlar. Kimi İslami gruplar da İsrail’in hak ettiği güçlü tepkiyi hükümetten bekledikleri için üzüntüyü kendi aralarında yaşıyorlar.
Gazze için ortak eylem çağrılarının sönükleşmesinin önemli bir diğer nedeni de, Ortadoğu’daki aşina mazlumiyet haritasının geçtiğimiz iki yılda yaşanan kanlı çatışmalarla bir hayli karışması.
Kuşkusuz Filistin ve Gazze’nin yeri ayrı: Ancak Suriye ve Irak misali acil bölge gündemlerinin sürekli değişen içeriğinden dolayı Filistin ve Gazze, metinden dipnotlara çekildi. Suriye kan denizine döndüğü halde Baas rejimi hâlâ iktidarda. Irak ise kanlı bir yapboz misali ferasetimizi sınamaya devam ediyor.
Bizler bugüne geldiğimizde, Gazze’de 2008’dekinden çok daha ağır bir katliamın yaşanmasıyla silkinebildik sanki. Genç dergisinin Temmuz 2014 sayısında yer alan “Öldürüldükçe ümmeti hatırlarız biz” başlıklı yazısında, bahsettiğimiz hatırlama sıkıntısını irdeliyordu Asım Gültekin. Bu bağlamda yaptığım bir araştırmada, 2008 katliamından bu yana Gazze üzerine düzenlenmiş bir sempozyum, konferans, hatta atölye çalışmasına rastlayamadım.
Noam Chomsky ile Ilan Pape’nin birlikte hazırladığı “Yaşamla Ölüm Arasında Gazze: Dünden Bugüne Filistin Sorunu” (BGST Yayınları, 2011) ayarında, yayımlanmış bir Gazze kitabı var mı? Filistin’e dair sempozyum ve konferanslar, bir süreklilik ve bilgi ağı oluşturacak disiplinden yoksun görünüyorlar. Mazlum-Der, Gazze katliamının yıldönümleri olan Aralık 2009 ile Aralık 2010’da ‘Filistin Günleri’ düzenledi. Ama bu zengin içerikli etkinlik de devam etmedi.
Elbette bir kez daha Gazze katliamı karşısında artık her zamanki tepkiyi aşan bir tavra, Gazze’nin acı statükosunu değiştirecek güçte bir etkiye ihtiyaç duyuyoruz. Ramazan günlerinde mitinglere koşan her yaşta insan bu ihtiyacı sergiledi. İslam dünyasının tutumu ise ne yazık ki herkesin kendi Gazze’si olduğu izlenimini uyandırıyor.
Suudi Arabistan Kralı Abdullah, 2 Ağustos 2014’te yaptığı açıklamada, “İsrail’in cinayetleri karşısında dünya sustu” demiş. Galiba Müslüman toplumların en çok bir araya geldiği şikayet, dünyanın suskunluğu. Aslında halklar susmuyor. Susanlar, uluslararası kurumlar ve devletler. Kaldı ki her devlet de susmuyor. Haber ajansları bu noktada seçici davranıyor. Bu arada Latin Amerika ülkelerinden yükselen devlet düzeyinde tepkiler; işlerin eskisi gibi gitmeyeceği, gitmemesi gerektiği düşüncesini güçlendiriyor.
Naomi Klein, İngiliz Guardian gazetesinde 10 Ocak 2009 tarihinde yayımlanan "Artık yeter: İsrail'i boykot zamanı geldi!" başlığını taşıyan yazısında, İsrail'e karşı yürütülmesi gereken hareketin üçayağı olması gerektiğini ifade etmişti: “Boykot, yatırımı geri çekmek ve yaptırımlar.” Bana kalırsa Filistin’in dostları, aralarındaki siyasal anlaşmazlıkları bırakıp Klein’in özetlediği bu üçayak etrafında buluşmalı.
Alışkanlıklarımızdan ve ezberlerimizden kurtulmamız elbette kolay değil. Fakat Gazze katliamları bizi Filistin duyarlığımız etrafında bir muhasebeye ve sürekli çabaya mecbur ediyor.
Gözden ırak tutulmak istenen “Arap muhacir” artık aramızda, içimizden biri üstelik. Bir Filistin Enstitüsü’nden mahrumuz, ancak muhacir olmak nedir, katliamdan kaçmak/kaçamamak ne anlama geliyor, öğretiliyoruz. O açıdan bakılacak olursa Gazze’nin fazlası, bizim eksikliğimiz.
2008-2009 katliamı sırasında, “Ne yapacağız? Nereye gideceğiz? Nerede yaşayalım? Yaşayacak yer mi var?” diye soran Gazzeli kadına bir cevap borcumuz var. O kadın, İsrail bombaları altında şehit olduysa hele, daha da kabaran bir borç bu.
Cihan Aktaş, edebiyatçı ve köşe yazarı. Beşikdüzü Öğretmen Lisesi ve İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Fakültesi'nde eğitim gördü. Mimar, basın danışmanı, gazeteci ve okutman olarak çalıştı. Roman ve öykü kitapları yanı sıra kadın, aile, kamusal alan, siyaset, sinema etrafında araştırma ve denemelerden oluşan kitaplar yayımladı. Yeni Devir, Yeni Şafak ve Taraf gazetelerinde köşe yazıları yazdı. Halihazırda Dünya Bülteni, Hayal Perdesi ve Son Peygamber siteleri için yazılar kaleme alıyor.
Twitter'dan takip edin: @chn_aktas
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2021
9.08.2019
16.01.2019
4.02.2018
28.08.2018
15.08.2018
28.07.2018
19.07.2018
21.10.2017
21.09.2016