Eser KARAKAŞ
Bugün 15 Temmuz Pazartesi, 2019. Bu tarih yakın tarihimizin, olumsuz anlamda en önemli günlerinden biri hiç kuşkusuz.
Ahval’e bu sütunda çok ağırlıklı olarak iktisat yazıları yazıyorum, bugün için 11. Kalkınma Planı üzerine bir yazı planlamıştım ama yazı günüm 15 Temmuz’a denk gelince galiba 15 Temmuz meselesi üzerine bir-iki satır yazmak kaçınılmaz hale geliyor.
CHP Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Sayın Özgür Özel, 15 Temmuz yaklaşırken bu uğursuz gün üzerine bir yorum yapmış, aşağıda aynen alıntılıyorum.
“15 Temmuz tiyatro miyatro değil, bal gibi kanlı bir darbe girişimiydi. Rejime, Meclis’e, ülkeyi yönetenlere, demokrasiye kast ediyordu.” (Özgür Özel)
Sayın Özgür Özel’e çok büyük ölçüde katılıyorum, o gece İstanbul’da olan biri olarak bu girişimin kanlı bir darbe girişimi olmadığını söylemek mümkün değil, Boğaziçi Köprüsü üzerinde insanların üzerine helikopterlerden nasıl ateş açıldığını hepimiz gördük.
Bu yazıda amacım zaten o geceyi tekrar tekrar hatırlatmak değil.
Evet, Özgür Özel haklı ama meselenin bir de “aması” var.
27 Mayıs 2017 tarihinde Artı Gerçek sitesinde “Kontrollü darbe ve mantık” başlıklı bir yazı yayınlamışım.
Aşağıda size bu yazıdan, kendi yazım (27.5.2019, E.K.), çok kısa bazı alıntılar aktarıyorum.
“Ben bu çok ciddi kontrollü darbe iddiası karşısında pozisyon alamam zira elimde bu iddiayı destekleyecek bilgi, belge yok, nasıl olsun zaten, bu iddiayı ortaya atanlar da konunun banalizasyonunu önlemek için en kısa sürede bu iddialarının arkasını belgelemek zorundalar. Yukarıda belirttiğim gibi benim, bir yurttaş olarak, elimde somut bilgi, belge yok, bir net kanaat oluşturmam bile mümkün değil. Ancak, elimde bilgi ve belge olmaması, insanın mantık süreçlerini çalıştırmasına da engel değil ve ben de bazı sorulara mantıklı yanıt veremiyorum ve bu sorular da kim nereye kaçta geldi, kaçta çıktı gibi sorular değil.”
………..
“15 Temmuz sonrası Sayın MİT Müsteşarı görevinde kaldı. Tekraren söylüyorum, eğer ortada bir yetersizlik varsa, Sayın Erdoğan da daha o gece ortada çok ciddi bir istihbarat zaafı olduğunu vurguladı, bu yetersizlik vahamet derecesi yüksek, inandırıcılığı ise düşük bir yetersizliktir. Mantık da, hiçbir bilgi ve belgeye dayanmadan, işte burada devreye giriyor. Sayın MİT Müsteşarı bu koşullarda görevinde kaldı ise, demek ki, ortada eleştirilecek, görevden almayı gerektirecek bir görev zafiyeti bulunmamaktadır, mantık bunu emreder. Peki bu ne demektir? Allah ömür verirse, ileride bu sorumun yanıtını öğreniriz muhtemelen.”
Aynı yazıdan iki alıntıyı sundum yukarıda; “kontrollü darbe” çok büyük ve ağır bir iddia, bunu yazamam, yazmam, zaten elimde de somut bir bilgi yok.
Ancak, yine yukarıda belirttiğim gibi, meselenin bir de “aması” var.
En tepeden başlamak üzere resmi ağızlardan ifade edildiği gibi darbe girişimi ihbarı o gün öğleden sonra alındı, akşam saatlerinde de “enişte” sokaklarda askerleri görüp Cumhurbaşkanına durumu haber verdi; bu durumda normal zekalı bir insanın ilk aklına gelen o sabah (16 Temmuz) kanlı darbenin bastırıldığı anlaşılır anlaşılmaz istihbarat örgütlerinin (MİT, Genelkurmay, Emniyet) tepe yönetimlerinin değiştirilmesi olmalı idi.
Zaten Sayın Cumhurbaşkanı da ertesi gün “ortada büyük bir istihbarat zaafı var” diye açıklama yapmıştı.
Oysa, istihbarat teşkilatlarının tepe yöneticileri (özellikle MİT) görevlerinde kaldılar.
2017 yazımın sonunda “Allah ömür verirse, ileride bu sorumun yanıtını öğreniriz muhtemelen” demişim.
Aradan iki seneyi aşan bir süre geçti, bu sorunun yanıtı hala yok.
15 Temmuz sonrası istihbarat yönetimi üzerinde önemli bir operasyon yapılmadığına göre bu süreçte istihbarat örgütü işini iyi yapmış ve yukarıyı, nokta anlamda siyasi otoriteyi de gerektiği gibi bilgilendirmiş demektir, bilgi, belge, dedikodu değil, mantık bunu emretmektedir.
MİT yönetimini değiştiremezdik, elimizde daha nitelikli kadro yok idi ya da “dere geçerken değişiklik olmaz” demek de çok inandırıcı durmaz doğrusu. Çünkü 15 Temmuz gecesi galiba 70 il merkezinde aynı anda askerin kısmi ayaklanmasını haber alamamış bir istihbarat yönetimi insanın aklına o ünlü Bektaşi-iki şarap testisi fıkrasını getirir.
Daha önce de belirttim, kontrollü darbe demek çok zordur, büyük bir iddiadır, elimde bu doğrultuda bilgi ve belge de yoktur ama yukarıdaki sorumun temeli de ne bilgi, ne de belgedir, sadece Allah’ın insana bahşettiği ortalama bir zeka ve mantıktır.
Muhtemelen bize söylenmek istenen şudur: “15 Temmuz çok büyük bir olaydır, kanlı bir kalkışmadır, devlet bu konuda ne gerekiyor ise onu yapmıştır, bu konunun üzerine pek gitmeyin."
Bu da anlaşılabilir bir açıklamadır ama gerçeğin de dayanılmaz bir çekiciliği vardır ve gerçeklerin de bir gün ortaya çıkmak gibi bir kötü huyu da vardır, bunu da unutmayalım.
Ben 15 Temmuz’da ve özellikle öncesinde ne gerekiyor ise onun devlet tarafından ve doğru bir biçimde yapıldığına inanamıyorum, ikna olamıyorum.
Sonrasını ise hiç konuşmak, yazmak bile istemiyorum çünkü 15 Temmuz sonrası yaşananlar tam bir hukuk devleti skandalı niteliğinde.
Yerel seçim sonuçlarını ve özellikle de 23 Haziran sonucunu kanımca ağırlıklı olarak, iktisadi gelişmeler kadar önemli olmak üzere, 15 Temmuz sonrası insanlara yargısız, sorgusuz sualsiz reva görülen haksızlıkların yarattığı vicdan kanamaları belirlemiştir.
AKP’nin, Erdoğan’ın bu çok önemli vicdani boyutu iyi algılaması ülkenin geleceği ve barışı için şarttır.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
23.07.2025
19.07.2025
7.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
15.06.2025
3.06.2025
30.05.2025
29.05.2025