Ferhat KENTEL
Modernlik öncesi ve modernliğin ilk zamanlarda ya da modernliği dışarıdan apartıp halkına kakalamaya çalışan toplumlarda insanları denetlemek, uysallaştırmak, kontrol etmek, faydalı üretim makinaları haline getirmek ve belli bir istikamete yönlendirmek için devletin baskı aygıtları (asker, polis, yargı, eğitim vb.) tam kapasite çalıştılar.
Sonra durum değişti. Michel Foucault gibi düşünürlerin zengin teorik katkısıyla derinliklerine vakıf olduğumuz “modern iktidar” hayatımızın her tarafını kuşattı. Hastane, hapishane, okul, fabrika gibi kurumlarda şekillenip, ilk ivmeyi verdikten sonra, sızdığı cinsellik, sağlık, akıllılık-delilik, normallik-anormallik gibi gündelik hayatın çeşitli veçhelerinde modern iktidarı kendi kendimize yeniden üretir olduk.
Yani artık devletin sopasına ihtiyaç duymadan da bedenimizi sürekli bir şekilde uysallaştırmanın yollarını öğrendik.
Yani modern devlet bu işten acayip kârlı çıktı. Vatandaş imal etmeyi gayet ucuza getirdi.
Yani artık devletin veya onun “öğretmenlerinin” ya da belli bir grubun bize sürekli ders vermesi gerekmiyor. Kabaca, hep beraber birbirimize “ders veriyoruz. Hiçbirimiz hiçbirimizi ıskalamıyoruz.
Yani modernleşirken; olanaklarımızın, özgürlüklerimizin, alanlarımızın genişlediğini düşünürken (bu tabii ki tamamen yanlış değil); bir yandan da bal gibi “totaliter” bir ortalamaya sahip olduk.
“Bizim kültürümüz”, “bizim medeniyetimiz” diye sabah akşam vaaz veren “eski-İslamcılar” bile bal gibi “modern kapitalistler” olmadı mı?
Daha spesifik, daha özel durumlara doğru indiğimizde de, modern iktidar teknolojilerinin ayrıntılarını ve muhteşem totaliter pratikleri görmek hiç zor değil.
Mesela saraya yakın mahallelerde oturup, hayata o sarayın sağladığı fildişi kule hissiyatıyla bakanlar, devletin en milliyetçi ve en hamaset dolu politikaları -konusunda halkı “inandırmak” için inanılmaz bir gayretkeşlik içindeler. HDP’ye oy verenlerin şerefsizliğinden başlayıp, onların yanıldığından çıkan her türlü “teoriyi” tezgahlarının üzerine yerleştirmiş durumdalar.
Bu teorilere ikna etmek için önce “inandırma” operasyonu yapılması lazım. Ne kadar çok reklam yapılırsa, ne kadar çok hatırlatma yapılırsa, ne kadar çok dipnot, referans sağa sola serpiştirilirse, örneğin HDP’ye “terörist” yaftası yapıştırılmış olacak ve bizim de buna inanmamız beklenecek.
Tabii ki, seçimlerde verilen oyların ne kadar “hatalı” olduğunu, koalisyon görüşmelerinin “ne yazık ki muhalefetin tavrı sebebiyle başarısız olduğunu” ve “mecburen yeni seçimler yapmamız gerektiğini” anlatacaklar ve bizim de bunlara inanmamız beklenecek.
Ne kadar mükemmel bir “yeni Türkiye” kurmuş olduklarına inanmamızı bekliyorlar ve hâlâ ikna olmayanlar olmasından şikayet ediyorlar.
Aslına bakılırsa oldukça açık bir durum; 60’lı ya da 70’li yılların sol örgütlerine atfedilen bir hikayede olduğu gibi bir durum söz konusu. Yani bir türlü örgütleyemedikleri köylüler hakkında solcu liderlerin “bu köylüler teoriye uymuyor!” diye şikayet etmelerinde olduğu gibi…
Köylüleri suçlayan, teoriyi sorgulamayan bir zihniyet… Şimdiki iktidar propagandistleri de aynı zihniyetin içinde debelenip duruyorlar. “Teoriye uymayan ahmaklar!” diye yerinde tepinip, “sefaletin teorisi”ni yapıyorlar… Aslında sabah akşam gösterdikleri performansla, kendi “teorilerinin sefaleti”ni açığa çıkarıyorlar; “ahmaklıklarını” gizledikleri teorinin sefaletini…
Eski beyazlar da devleti anlatıyorlar ve halkı aşağılıyorlardı. Şimdikiler de öyle. Ne kadar ucuza mal oluyor bilemem, ama medyada, sosyal medyada devletin haklılığı ve düşmanın haksızlığı konusunda sürekli vaaz verenleri gördükçe, en azından yapılan masrafa değdiğini söyleyebiliriz.
Ama işte böylesine totaliter bir ortam gene de ful kapasite çalışamıyor… Birileri inatla sizin ucuza getirdiğiniz taşıyıcılara rağmen, ikna olmuyor.
http://www.basnews.com/tr/opinion/2015/08/31/ucuz-yonetim/
Yazarlar
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.07.2024
16.04.2024
5.02.2024
12.07.2023
24.01.2023
26.11.2021
2.05.2021
16.04.2021
10.10.2020
9.09.2020