Mehmet TIRAŞ
Avrupa’da yaşayan 5 milyon Türk var bunun 3 milyonu Almanya’da yaşıyor, Erdoğan 3 Milyon Türk’e Almanya’yı terk etmeleri için neden çağrı da bulunmadı?
Buna cesaret edemez ve karşılığı da yok.
Neden der gibi sorduğunuzu duyar gibiyim.
Çünkü istisnalar hariç hiçbir Türk Almanya’yı terk etmez; doğdu yerde açlıktan nefesi kokan Türkler,bugün ne elde ettilerse Almanya ve Batı ülkeleri sayesinde elde etti ve insan yerine konuldu,böyle bir çağrıya Almanya’da yaşayan Türklerin itibar etmeyeceklerini Erdoğan adı gibi biliyor.
Yoksa Erdoğan bu çağrısını sıcağı sıcağına harekete geçer şovunu da yapardı.
Avrupa’da yaşayan Türkler görmüyorlar mı ülkesindeki yoksulluğu, gelir dağılımındaki bozukluğu,yolsuzluğu,rüşveti, adaletsizliği, işsizliği,17 milyon insanın yoksulluk altında yaşadığını; daha önemlisi yok sayılan temel hak ve özgürlükleri,17 bin faili meçhul cinayetin aydınlatılmadığını,Güneydoğuda Kürt illerindeki savaş manzaralarının Suriye’den farklı olmadığını ve yapılan vahşeti ve insan kanının Türkiye’de sudan ucuz olduğunu.. Türkiye’de siyasetçinin sorun çözen değil de siyaset üzerinden nasıl zenginleştiğini bunun en somut örneğinin de Erdoğan siyasete girmesiyle kendisinin ve çocuklarının mal varlığı bunu doğrulamıyor mu? Bunları bizlerden daha fazla biliyor ve karşılaştırıyorlar.
Alman parlamentosunun aldığı 1915 olaylarını soykırım kararına geri döneceğim.
Kısaca gündemde kalacak ve gündeme giren veya gösterilmeyen diğer konuları kısa bir hatırlatalım.
Alman parlamentosunun 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıması ülke gündeminin birinci sırasına girmesiyle çıkması bir oldu..
7 Haziran 2016 tarihinde İstanbul Veznecilerde polis servisine yapılan bomba yüklü arabalı terör saldırısı sonucu 6’sı polis 5 vatandaş hayatını kaybederek terör ülke gündeminin birinci sırasını tekrar ele geçirdi.
Erdoğan Valilere verdiği talimatlarla hiçbir ilde güvenlik nedeniyle muhalefete miting ve yürüyüş yaptırmazken hatta basın açıklamasına bile müsaade ettirmiyor ama toplumun güvenliğinden sorumlu güvenlik görevlilerin güvenliğini de alamıyor,ne tuhaf bir durum değil mi?
Güneydoğuda Kürt il ve ilçelerindeki operasyonun sonlanmasıyla tam bir savaşın fotoğrafı ortaya çıkarken;güvenlik güçlerinin yakıp yıktıkları Kürtlerin evlerine Türk bayrağı asılması ise geçmişte dağa yazılan ne mutlu Türküm sözünün yer değiştirip; yerle bir ettikleri Kürtlerin evlerine bayrak asarak,ırkçı sloganlar yazarak tahrik etmeleri, Kürtlerde nefret ve intikam tohumu ekmekten başka bir şeye yaramayacağını zamanla göreceğiz..
Star Gazetesinin Genel Yayın yönetmeni Nuh Albayrak Kürt il ve ilçelerinde yapılan operasyonlarda tam 7 bin PKK’lının öldürüldüğünü köşesine taşıması ve öne çıkartması ve ortada kazanılmış bir zafer varmış gibi yazarken,ölen 7 bin PKK’lının bu ülkenin vatandaşı olduğu hiç dikkate alınmıyordu.Gerçi bu sayıyı Erdoğan bir ay önce Yozgat’ta ölen PKK’lı sayısını 3 bin 500 olarak verirken, şehit sayısını da 350 demiş bire on başarılıyız gibi göstermişti. Akan kanı durduran bir barış politikasını ortaya çıkartan değil de, ölülüleri yarıştıran bir medyamız ve siyasi iktidarımız var.
Yine gündemde yer alması gereken ama gösterilmeyen başka bir haber ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomasının sahte olduğu veya üniversite mezunu olmadığı haberleri o kadar çok medyada yer aldı ama her konuya kaynana gibi karışan ve müdahale eden Erdoğan, birebir kendisini ilgilendiren konuda dut yemiş bülbül oldu.
Yine Erdoğan’ın ortada bir mahkeme kararı olmamasına rağmen MGK’nda alınan bir kararla terör örgütü ilan ettiği ve FETO’cular diye tanımladığı paralelciler diye yaftaladığı ve cemaat mensuplarına yaptığı sürek avına çıkması,mal varlıklarına el konulması ve ülkenin dört bir yanında hız kesmeden sürüyor.
Erdoğan talimatlı yargı içinde FETO’cular diye 3 bin 228 hakim ve savcının yerinin değiştirilmesi;FETO’cular dediği eski ortağı ve ne istediler de vermedim diye sitem ettiği; 50 ilin valisinin yerlerinin hiçbir gerekçe gösterilmeden değiştirilmesi, siyasi tarihimizde hatta askeri darbeler döneminde bile böyle yargı mensuplarının tutuklandığı, Valilerin yerlerini değiştirildiği veya merkeze çekildiğine tanık olmadık.
Gülen hareketine yönelik operasyonlardaki hedefin 400 bin kişi olarak hedeflendiğini ‘Haberdar’ sitesinin yazarı Çanakkale üniversitesinin eski rektörü Prof.Dr.Sedat Laçiner 6 Haziran 2016 tarihli “hedef,en az 400 bin kişiyi gözaltına aldırmak” başlıklı yazsına göz atmanız olayın vahametinin ne kadar tehlikeli bir yola girdiğinin fotoğrafını çıkartmış. Bu yazıyı internetten bulup hararetle okumanızı öneririm.
Laçiner burada Erdoğan’ın 17/25 Aralıktan sonra kimlerle ittifak yaptığını ve bu ittifakın toplumu nasıl bir tehlikenin beklediğine de dikkat çekiyordu.Silivri davasından yargılananlarla Erdoğan’ın ittifakı,CHP’nin ulusalcı kanadı ve Perinçekçilerden MHP’ya kadar geniş bir yelpazeye yayılması,bu ittifakın Güneydoğu’da Kürt illerine yapılan operasyona destek vermeleri ve TBMM’de HDP’lileirn dokunulmazlığın kaldırılması ciddi bir kamplaşmaya ve tek adamın yöneteceği bir ülkeye doğru gidiyoruz.Bu ittifakın içinde olanları tek tek ele alın hepsinin ortak birlikteliği AB’ye karşı olmaları Ermeni,Kürt ve Alevilerin haklarını yok sayanlardan oluşması tesadüf olmasa gerek.Bu ittifak anayasada yer alan ve değişmeyen devlet ideolojisi olan Türkiye’de yaşayan herkesin “Türk,Müslüman ve Sünni” olması etrafında toplanmış bulunuyor.
Bu yorumumuza CHP’lilerin karşı çıkacağını biliyorum ama kusura bakmasınlar HDP’lilerin dokunulmazlığının kaldırılması ,Kürtlerin ana dilde eğitim talepleri ve eşit vatandaşlık haklarını yok saymaları konusunda, Erdoğan’dan ve MHP’den farklı mı düşünüyorlar? Farklı düşünüyorlarsa dokunulmazlık konusunda neden ortaklık yaptılar; bunu demokrasi güçlerine nasıl anlatacaklar,CHP’de parti içi demokrat muhalefetin karşı çıkışı bunu ortaya koymuyor mu?
CHP’nin şehit cenazelerinde AKP’nin beslediği ve örgütlediği Osmanlı gençleri denilen faşistler tarafından protesto edilmeleri,Kılıçdaroğlu’nun önüne kurşun atmaları,bu da CHP’nin yanlış ata oynadığının göstergeleri değil mi?
Alman parlamentosu 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıması Erdoğan ve onun ortakları olan CHP ve MHP’nin ayranı öyle kabardı ki hiçbir sözlerini filtre etmeden söylemeye başladılar ama Erdoğan bayramlık ağzını bir açtı pir açtı.
Tutana aşk olsun hakaretler,iftiralar ve aşağılamalar havada uçuşuyor.
Ermeni soykırımına oy veren Türk Kökenli Alman parlamenterlere yapılan hakaretler insani ve medeni ilişkileri bitiren bir söylem, kabul edilir bir dil değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tam bir sokak ağzıyla konuşuyorlar.
Erdoğan Alman parlamenter Cem Özdemir’i kastederek ne Türkü be ‘onun kanı laboratuarda test edilmeli.’ Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise sütü bozuk, kanı bozuk diye saydırıyordu Türk kökenli Alman parlamenterlere.Bu sözlerin bedelini toplum olarak bize ödettirirler başta da bu fatura Almanya’da yaşayan Türklere kesilir.Sokak ağzıyla duygusal konuşmak ve muhtarlara ayakta alkışlatmanın diplomaside yeri yoktur.
Medyada Ermeni soy kırımını tanıyan dünya’da ülke sayısının isimleri verilerek 29’a çıktığı haberleri çok yaygındı.Bu ülkelerin hepsiyle diplomatik ilişkimizi kesecek miyiz?
Ankara Alman parlamentosunun “soykırım kararı” karşısında afallamış durumda,dış politikadaki değerli yalnızlığın karşılığını ve başta komşuları olmak üzere yeryüzüyle kavgalı politikasının sonucu,1915 olaylarına mesafeli olan ülkelere de yansıyacaktır.Dış politika hamasetle değil öngörüyle yönetilir sözünü Erdoğan ve yandaş medya ne zaman görecek?
Erdoğan’ın neden sosyal medyaya beddua ettiğini her gün daha iyi anlıyoruz; yandaş medya görmese de önemli haber kanallar gizlese de ,internet gazeteciliği sayesinde öğreniyoruz bu haberi.
Haber şu:OECD üyesi 18 ülke içerisinde yolsuzlukta Meksika’dan sonra ikinciyiz.Dünyada 168 ülke sıralamasında 66. sıradayız.Rekorumuzu da verelim Avrupa da ise yolsuzluk ta birinciyiz.Bir rekorumuzu daha var unutmayalım o da iş kazaları adı altından iş cinayetlerinde de Avrupa’da birinciyiz.
Bu haber medyaya yansımaz mı,haber kanallarında tartışma programı olarak gündeme gelmez mi? Maalesef gelmiyor.
Ekonomi çok kötü gidiyor turizm bitmiş gibi.
Erdoğan neden konuşmuyor hani hortumları kesmek için gelmişti?
Yolsuzluğu,yasakları ve yoksulluğu yenecekti?
Asgari ücreti neden gündemine almıyor ve asgari ücretle benim vatandaşım şu kadar çay,şeker,peynir,pirinç gibi temel tüketim maddelerini neden saymıyor?
Erdoğan’ın elinde konuşacağı kala kala duble yollar ve inşaatı süren köprü kaldı.
Genel politikasını üç ‘Y’ üzerinden tanımlıyordu 2010 yılına kadar;”yolsuzluğu,yoksulluğu ve yasakları” yenecek, özgür ve müreffeh bir ülke vaat ediyordu ama şimdi Kemalizm’in din versiyonuna sarıldı.
2002 ‘de ülkenin 13 milyon yoksulu vardı şimdi yoksul sayısı 17 milyona çıktı.
Rakamlar yalan söylemez, rakamlara yalan söyleteni matematik çarpar ve diplomasını da ortaya çıkartamaz.
Erdoğan Fakir niye zengin olamıyor iyi çalamadığı için diyordu..Peki sen nasıl zengin oldun,hani parmağındaki alyansı gösterip eğer bir gün Tayyip Erdoğan zengin olursa bilin ki haram yemiştir diyordunuz.Aile eşrafı olarak milyon dolarlarla mal varlığınız yazılıp çiziliyor ama yalanlamıyorsunuz?
Hani bir kişi özgür değilse o toplum özgür değildi,hani üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü olacaktı.
Rakamlar ortada,müttefik yaptığın kesimler de belli.
Hedefiniz de belli..
Diyorsunuz ya dünya beşten büyük,bu toplumda tek adam olmak isteyenden büyük.
Yazıyı bir soruyla bitirelim Erdoğan:
“Alman parlamentosu soykırım alma kararı konusunda kendini yargı yerine koydu diyor.Size muhalif olan her kesimi terör örgütü diye yaftalayıp yargı kararını tanımıyorsunuz, oturduğunuz kaçak saray ortada; FETO’cular bir terör örgütü diye MGK’ndan aldığınız karar ney,mahkeme kararı mı oluyor?
İçinde hukuk olmayan,yargı kararlarını uygulamayan,muhalefete yer vermeyen,basın özgürlüğünü tanımayan bir demokrasi anlayışıyla ülkeye yönetmeye kalkmanın bedelini ödüyoruz toplum olarak..
Hukuksuz hiçbir şeyi çözemezsiniz bu kulağınıza küpe olsun!.
Cumhurbaşkanımıza bir önerimiz var sever böylesi şovu..
Haydi çağrı yap Almanya’da yaşayan 3 milyon Türk’e, Almanya’yı terk edin diye.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025