Mehmet Y. Yılmaz
Cambridge sözlüğüne göre "Bucket List", bir insanın ölmeden önce gerçekleştirmek istediği hayallerinin tümü anlamına geliyor.
Hatırlarsınız, bu isimde bir film de vardı, Morgan Freeman ve Jack Nicholson’un başrolde oynadıkları filmde, iki yaşlı kanser hastası böyle bir listeyi gerçeğe dönüştürmenin peşine düşmüşlerdi.
Fehmi Koru’nun kendi sitesinde, Ahmet Taşgetiren’in Karar’daki köşesinde yazdıklarından öğreniyorum ki Recep Tayyip Erdoğan’ın da böyle bir listesi varmış. Bu listenin önemli maddelerinden biri de Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasıymış.
Koru ve Taşgetiren, "bir yıl önce tam tersini söylerken neden durduk yerde Ayasofya’nın ibadete açılması gündeme geldi" sorusunun yanıtını ararlarken Erdoğan’a yakın çevrelerde böyle bir fısıltıya kulak kabartmışlar.
Allah gecinden versin, Erdoğan’ın yaşam süresiyle ilgili bir sıkıntı yok ve zaten bunu kimse temenni de etmez.
Ancak kulislere göre Erdoğan, seçimi kaybetme ihtimaline karşılık, bu son üç yılında gençliğinden beri içinde ukde kalan listesini hayata geçirmeye çalışacakmış.
Ayasofya böyle bir konu olarak gündemimize girmiş.
Yakında bütün Türkiye’yi şaşırtacak başka hamleler de beklenmeliymiş.
Bunları okuyunca Erdoğan’ı bunca yıldır tanıyan, belli bir dönemde çok yakın ilişki içinde de olan, AKP çevreleri ile hâlâ içli dışlı olan yazarların, listenin içinde neler olabileceğini tahmin etmemiş olmalarına hayret ettiğimi de söyleyeyim.
Ben Erdoğan’ı bu kadar yakın tanısam, bir tahmini Bucket List oluştururdum.
Benim görebildiğim kadarıyla bu listenin en tepesinde yazılı olan şey "hilafetin yeniden tesisi" olmalı.
Erdoğan, kendisini zaten bir tür halife gibi görüyor aslına bakarsanız.
Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’na yaptığı "ümmeti bölme" eleştirisinin fikri geri planında bu yatıyor.
Kendisini Müslüman Kardeşlerin manevi lideri yerine koyup, Türkiye – Mısır ilişkilerini bu hale getirmesi, Suriye iç savaşına benzin dökmesi de bundan kaynaklanıyor.
Halifelik hayali içinde olmasa, bunlar yapar mıydı?
"Van minits" çıkışını yaptığında, Gazze sokaklarında posterlerinin dolaşmaya başlamasıyla bu heyecanının daha da arttığını düşünmemiz için çok neden var.
Tabii şimdi bunun önündeki en büyük engel, arkasında bulabileceği tek Müslüman liderin Katar şeyhi olması.
Kimsenin tanımadığı bir halife, operet generallerinden ne kadar farklı olabilir ki?
Öte yandan "dava" diye yere göğe koyamadığı şeyin de halifelik hayallerine paralel olarak İslam şeriatının daha görünür olduğu bir Türkiye hayali olduğu sır sayılmaz.
Zamanında Fethullahçılara ne istedilerse vermiş olmasının nedeni de buydu.
Kendisi sıralı Bucket List’ini vermeyeceğine göre, yakından tanıyanların tahmini listeler oluşturmasında yarar var ki Ayasofya gibi işlerle karşılaştığımızda "bu da durduk yerde nereden çıktı" diye hayretler içinde kalmayalım.
* * *
Erdoğan yönetiminin "sosyal medyayı düzenlemek için" çıkaracağı kanunda Almanya veya Fransa’nın örnek alınabileceği konusunda bir fikir oluşmuş.
Bunu okuyunca "hayırdır inşallah" dedim, AKP’de birilerinin kafasına taş filan mı düştü diye endişe ettim.
Tabii endişem boşunaymış.
Almanya ve Fransa örneklerinin gündeme gelmesinin nedeni "zararlı içeriği 24 saat içinde kaldırmayana 50 milyon Euro’ya varan cezalar" kesilebilmesiymiş!
Günün birinde "köylü kurnazlığı nedir" sorusuyla karşılaşırsanız, bu örneği rahatlıkla verebilirsiniz.
Ceza miktarını belirlerken Almanya ve Fransa’yı örnek almak, geri kalan hususlarda kıbleyi Kuzey Kore’ye, Çin’e, Suudi Arabistan’a çevirmek gibi bir kurnazlık!
Birinci soru: Zararlı içeriğe kim karar verecek?
Bu kararı verecek mahkemelerde görev yapacak yargıçlar, Almanya ve Fransa’daki gibi mi tayin edilecek?
Bildiğimiz kadarıyla memleketin yargıç ve savcılarını siyasi baskı altında tutma organı gibi görev yapan HSK’nın yapısında bir değişiklik düşünülmüyor.
Hoşa gitmeyen kararları veren hakimlerin başlarına nelerin geldiğini de cümle alem biliyor.
Türkiye’de hakimlerin hâlâ coğrafi güvencesi bile yok.
Böyle hakimlerin vereceği kararların, iktidarın istediği yönde oluşacağı, amacın muhalif sesleri susturmak olduğu yeterince açık.
Bakın; Esra Albayrak ve Semiha Yıldırım’a hakaret eden ahlaksızlar tutuklu, Başak Demirtaş’a hakaret eden ahlaksız tutuksuz yargılanıyor. Canan Kaftancıoğlu, Berna Laçin, Nevşin Mengü ve Feyza Altun’a hakaret eden ahlaksız için dava açılmasına bile gerek görülmedi.
Bu kararları alanlar "yüce Türk adaletinin bağımsız hakimleri"!
Aynı suça üç değişik muamele. Muamelenin farklı olmasının nedeni ise tamamen siyasi.
Sayelerinde böyle bir oksimoron da var artık hayatımızda: Bağımsız Türk yargısı!
İkinci soru: Düşünce ve basın özgürlüğünde de ölçümüz Almanya ve Fransa mı olacak, yoksa kerteriz Çin Halk Cumhuriyeti’nden mi alınacak?
Selahattin Demirtaş, TBMM’de yaptığı konuşmalar yüzünden hapiste. Osman Kavala için o kadar kanıt bile yok.
Bırakın hükümlüyü, bu durumda tek bir tutuklu gösterin bakalım Avrupa’nın her hangi bir ülkesinde.
Fransa ya da Almanya’da yazdıkları haber ya da yorumlar için hapiste olan bir tane gazeteci var mı?
Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Ferhat Çelik, Aydın Keser, Erk Acarer, Murat Ağırel, Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel gibi gazetecilerin tek suçu Türkiye’de gazetecilik yapmak mı?
Fransa’da, "XII. Louis’ye hakaret edildi" diye televizyon kapatılıyor mu?
Almanya’da "Merkel’e hakaret etti" diye hapse atılan var mı?
Onun için bırakın bu cin olmadan, şeytan çarpma numaralarını.
Niyetinizi açıkça söyleyin.
Türkiye’yi, Kuzey Kore’ye, Çin’e çevirecek bir kanun çıkarmak istiyorsunuz.
İlla örnek alacaksanız, Fransa ve Almanya; insan hakları, düşünce özgürlüğü, bağımsız yargı gibi konularda aklınıza gelsin.
Türkiye’de de, Fransa ve Almanya kadar demokrasi olsun, sonra cezaları istediğiniz kadar yükseltin, itiraz etmeyiz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
5.02.2025
20.11.2024