Mustafa ARMAGAN
Cizre doğumluyum ama ailem aslen Urfalı. Akçakale’den sürgün edilmiş babam. Cizre o zamanlar sürgün beldesi. Ablamla ben orada doğmuşum. Geçen yıl şubat ayında Kaymakam Şenol Koca tarafından Cizre’ye davet edilmiştim. Doğduğum günün yarım asır sonrasında ilk nefesimi aldığım o mübarek toprağı koklamak nasip oldu.
Cizre güzeldi, Cizre gergindi, Cizre derindi. Her bakımdan. Hem tarihi hem de insanı. Sokaklar ıssız ve sessizdi o günlerde. Yine dinî mekânlar gözdesiydi halkın. Metrelerce uzunluktaki Hz. Nuh Türbesi ziyaretçisiz kalmıyordu. Gerçi annemin anlattıklarıyla kıyaslarsam maalesef çok ilkel bir şekilde yıkılıp yeniden ama betondan yapılmıştı. Gıcır gıcırdı sanduka, hatta bir camekân içine dahi alınmıştı! Bu, Türkiye’nin her tarafında rastladığımız onulmaz bir dert ki tarif edilmez.
Cizre’de karşılaştığımız akil insanlarla konuşmak çok şey öğretiyor insana. “Kürt sorunu en son Cizre’de çözülür” diyorlar. “Yara çok derin” diyorlar. İkaz ediyorlar. Ben de bu ikazları Akil İnsanlar ile yaptığı Dolmabahçe toplantısında Sayın Ahmet Davutoğlu’na aktardım, Cizre’ye dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdim. Bir yıla yakın bir süre geçti, Cizre’nin iltihabı kanamaya başladı.
Doğduğum evi ararken ev sahibimizin bir akrabasını buluyoruz. Evine davet ediyor. Hüsamettin Bey adı. Gayet samimi. Anlatıyor. Bir ulema ailesinden geliyormuş. Dedesinden, kitaplarından coşkuyla bahsediyor.
Eserler zihinsel toz tabakası altında
Taşan tencereler gibi satır aralarından hikmetler sızıyor. Genç Bediüzzaman Said Nursi, Cizre’ye geldiği zaman onun evinde kalmış. Yaz günü. Damda misafir etmişler. Ev sahibi çok kıymet verdiği misafirinin gece üstü açılır da üşür diye üstünü örtmeye kalkmış. Bakmış genç Said gözleri yıldızlara sabitlenmiş, bir şeyler mırıldanıyor. Fısır fısır. Allah Allah deyip; yatağına gitmiş. Sonra bir daha denemiş, vaziyet aynı. Fısır fısır sesler. Gözler gökyüzünü tarıyor. Derken sabah namazına kaldırmaya gitmiş, genç Said yine uyanık. Demiş ki: Gece iki defa geldim, gözlerin uyumuyordu ve ağzından fısır fısır sesler çıkıyordu. Hayırdır! Bediüzzaman cevaplandırmış: Ezberlediğim Farsça lügati tekrar ediyordum.
Cizre böyle. Göğsünden her daim sizi emzirecek güzellikler çıkarmakta ustadır. Cizre daha da böyleydi ama ihmaller, kasıtlar, şunlar bunlar derken Şark’ın bu müstesna ilim ve sanat şehrinin şen şakrak irfan bahçeleri kurutuldu. Nobranlığa terk edildi. Mem u Zin’in mezarı orada. 40 yıl arayla Ahmed-i Hanî’nin Kürtçe, Bitlisli Ahmed Fâik’in Türkçe kaleme aldıkları bu mesnevi ders kitaplarımıza neden girmez, merak ediyorum. Aynı Akil İnsanlar toplantısında bunu da dile getirdim. Edebiyat kitaplarımızda Yunan, Fransız, Alman Edebiyatı var ama neden Kürt edebiyatı yok diye bu eksikliğin bir an önce giderilmesi gerektiğine dikkat çektim. Bakalım yapılacak mı?
Şimdilerde devlet gayret ediyor Cizre’nin mazisini ayağa kaldırmak için ama şehir surları dahil çok mühim, binlerce yıla kafa tutan eserleri zihinsel bir toz tabakası altında yatıyor. Türbesi Cizre’de bulunan bir Cizrelinin, Mele Ahmed-i Cezerî’nin Fatih Sultan Mehmed’e yazdığı şu Kürtçe şiirden haberdar mıyız?
“Ey şehinşah-ı muazzam! Allahü tealâ seni korusun. ‘Sûre-i İnnâfetahnâ’ senin rehberin olsun... Şeref Han’ın kalesi senin hududunun içinde olsun. Güzel talihler ve güzel bahtlar senin olsun. Felek senin lehine dönsün. Acem’in devlet adamları senin hizmetçilerin olsun. Bütün devletler senin işâretinle yönetilsin. Bütün dünya senin bir kıvılcımınla aydınlansın...”
Cizre buydu ve fazlasıydı. Harikulade otomatlar icad eden Ebu’l-İzz’in de şehriydi. Hadisçi, edip ve tarihçi İbnu’l-Esir’lerin memleketiydi, Fakih ve muhaddis Ebu Usame’nin ve başkalarının da.
Ebu’l-İzz de kim?
Doğduğumda sakaların Dicle’den çekip getirdiği sarışın suyla yıkamış annem beni. Bu kez gittiğimde Dicle kıyısında yarısı nehre batmış bir ev gösterdiler. Ebu’l-İzz’inmiş iddiaya göre. Yalı gibi, yarısı suyun üzerine uzanmış ilginç bir yapının kalıntılarıydı gördüğüm.
Bu arada kulağıma gelen ‘Ebu’l-İzz de kim?’ seslerini duymadım sanmayın. Anlatayım kısaca.
O da bir Bediüzzaman. Bediüzzaman Ebu’l-İzz İsmail b. Razzaz el-Cezerî. Adından da anlaşılacağı üzere Cizreli. El-Câmi Beyne’l-İlm ve’l-Amel adlı kitabının önsözünde kendisinden bahsetmese bu harika adamın hayatı tam bir karanlığa mahkûm olacaktı.
Diyarbekir Sultanı Salih’in, babasının ve kardeşinin hizmetinde bulunmuş. Zaten bu muhteşem kitabı da Sultan Salih’e borçluyuz. Şöyle anlatır:
“Bir gün sultanın huzurundaydım ve yapmamı emrettiği şeyi getirmiştim. Ne düşündüğümü sezdi ve gizlediğimi açığa vurdu ve bana şöyle dedi: Eşsiz âletler yapmış, onları gücünle işler duruma getirmişsin. Seni yoran ve kusursuz biçimde inşa ettiğin bu şeyler kaybolup gitmesin. Benim için icat ettiğin bu aletleri bir araya toplayan ve her birinden ve resimlerinden seçmeleri kapsayan bir kitap yazmanı istiyorum.”
“Gücümü toplayıp bu kitabı kaleme aldım” diyor Ebu’l-İzz. Kitap 12. yüzyıl sonu, 13. yüzyıl başının mekanik aletlerini sergiliyor. Hepsi de onun icadı olan bu eserler arasında neler yok ki. Kayık su saatleri, sıcak, soğuk ve ılık su akıtan ibrik, abdest almak için gagasından su akıtan bir tavuskuşu, toplanan kan miktarının belirlenebildiği iki katipli kan alma teknesi, bir gölden veya kuyudan suyu yukarı çıkaran araç vs.
Bilir misiniz ki, Ebu’l-İzz’i bize tanıtan Eilhard Weidemann adlı bir Alman fizikçidir. Üzerinde yapılan en ‘klas’ çalışma ise Donald R. Hill adlı bir İngiliz mühendise aittir. Düşünün, Türk’üyle, Kürt’üyle kendi değerlerini elin Alman’ından, İngiliz’inden öğrenen bir toplumuz ve bu utanç bize yeter.
Ebu’l-İzz iyi bir rehber olabilir. 8 asır önceki ruha ne çok ihtiyacı var Cizre’nin ve Türkiye’nin. Ah o ruha bir değebilsek....
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2017
9.02.2017
26.03.2017
19.03.2017
12.03.2017
26.02.2017
5.02.2017
29.01.2017
22.01.2017
15.01.2017