Yıldıray OĞUR
"CHP’li Tanju Özcan’ın AK Partililere yönelik, 'Kimin vagonu oldunuz, BDP’nin mi terör örgütünün mü?' sözleri ortalığı karıştırdı. BDP’ye de 'küçük bir grup' diyen Özcan’a AK Parti ve BDP’liler sert tepki verirken, BDP’li Pervin Buldan, 'Haddinizi bilin' diye bağırdı. 'Terör örgütünün gölgesinde siyaset yapanlardan ya da üç dönekten ders alacak değilim' sözleri üzerine de BDP’li Sırrı Süreyya Önder, Özcan’ın üzerine yürümek istedi. Özcan’a, '1.5 metrelik boyuna bakmadan bu partiye küçük diyorsun öyle mi' tepkisini veren Önder ile CHP’liler arasında...”
2013’ün başında Türkiye çözüm sürecinde yeni bir aşamaya girerken Meclis’te mahkemede Kürtçe savunma talebine karşı CHP grubu işte böyle ‘kahramanca’ direnmişti…
Nisan ayında Meclis’te kurulan Çözüm Süreci komisyonuna MHP’yle birlikte CHP de üye vermedi.
Ama nedense bunların hiçbiri HDP’deki CHP’nin sonsuz kredisini bitirmeye yetmedi.
Önce 30 Mart 2014 yerel seçimlerinden önce dönemin HDP eş başkanları Ertuğrul Kürkçü ve Sebahat Tuncel, CHP Genel Merkezi’ne gidip Kılıçdaroğlu’na seçim iş birliği önerdiler.
Kılıçdaroğlu reddetti. Demirtaş’ın epey acıklı ve arabesk tarifiyle “CHP bize vebalı gibi davrandı”
Ama HDP yılmadı. Bu kez Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’li Rıza Türmen’i aday göstermeye çalıştılar. Bir ret cevabı da Türmen’den aldılar.
“Eğer CHP akıllı davransaydı 2015’te halk iktidarını kurmuştuk bile” dedi Demirtaş.
CHP, 2015 seçim kampanyası boyunca çözüm sürecinden bahsetmedi, seçim bildirgesinde de sorunun İmralı ya da PKK’yla müzakereyle değil Meclis’te partiler arası uzlaşmayla çözümü savundu.
Tuhaf kısmı bundan sonra başlıyor.
Önce Kılıçdaroğlu birinci partiden yüzde 16 fark yemiş, oyunu muhalefette düşürmüş partinin genel başkanı olarak seçim gecesi muzaffer bir edayla sahne aldı.
Kimsenin bir anlam veremediği bu mutluluğun sırrı sonra ortaya çıktı.
En son Kılıçdaroğlu, 132 sandalyesiyle 80 sandalyesi olan Bahçeli’ye Başbakanlık teklif etti.
Peki geri kalan sandalyeleri nereden bularak?
Tabii ki HDP’den. CHP sözcüleri 7 Haziran’dan beri HDP sandalyeleri cepte konuşuyor. AK Partisiz iktidar isteyen cemaat, Geziciler, hatta AK Parti iktidar olmasın diye MHP’nin iktidarında bile boncuk bulmuş solcu kanaat önderleri HDP zaten cepte direnen MHP’yi ikna etmeye çalışıyor.
Böyle davranmaları boşuna değil, çünkü MHP neredeyse her gün HDP’li formüllere pek de kibar olmayan sözlerle kırmızı kart çıkarırken, şu ana kadar HDP’den CHP-MHP’yle birlikte bir koalisyona ya da dışarıdan desteğe karşı net bir açıklama dahi gelmedi.
Haksızlık etmemek gerek, Demirtaş’ın “Sizin HDP ile yan yana durmanız size ancak şeref kazandırır. Bizimle yan yana duranlar onurlu, şerefli duruşumuzdan biraz nasiplenmiş olurlar” demişliği var.
Bu da kapıyı kapatmak manasına gelmiyor.
Böyle olunca da CHP, HDP adına da koalisyon görüşmeleri yapıyor, MHP'ye Başbakanlık bile öneriyor.
Hem de açıkladığı 14 maddelik koalisyon şartlarından birinde bile çözüm sürecinden tek kelime bahsetmeden. MHP’nin en ileri çözüm süreci vaadinin teröristle vatandaşı birbirinden ayırmak olduğunu hatırlatmaya herhalde gerek yok.
Seçim öncesi katıldığı TV programlarında AKP’yle kesinlikle koalisyon kurmayacakları konusunda bir Kürtçe Kur'an mealine el basıp yemin ettirilmediği kalmış Demirtaş, seçimden sonra da bu vaadinin arkasında durdu, hatta ilk açıklamalarından birinde AK Parti’ye “korkmayın asmayacağız, yargılayacağız” bile dedi.
Herhalde bu açıklamalar bütün bu yeminlere inanıp HDP’den CHP’den gelen 250 bin seçmeni mutlu ediyordur. Ama herhalde AK Parti’den gelen 1 milyon 700 bin seçmen başka şeyler duymayı bekliyorlardır ondan.
Herhalde CHP, HDP cepte MHP’yle pazarlığa oturmuşken, bizzat HDP, MHP’yle koalisyon ihtimallerine kapıyı kapatmamışken, olası bir “AK Parti-MHP hükümeti”nin savaş hükümeti olacağına onları inandırmak zor.
Ya da Demirtaş’ın ve HDP’nin neden en iyi koalisyonun AK Parti-CHP olduğunu söylediğine? Mesela neden AK Parti HDP değil de AK Parti-CHP koalisyonu? Sayıları da birlikte anayasa yapmaya bile yetiyor.
Hangi saik, hangi gerekçe Anayasa’da vatandaşlık maddesinde Türk milleti geçmesini savunan CHP’yi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını öneren AK Parti’den daha yan yana durulabilir yapıyor?
Nasıl oluyor da HDP için çözüm sürecini başlatan AK Parti bile ancak CHP yanına eklenince katlanılabilir oluyor? CHP’nin hangi vaadi, politikasıdır HDP’yi ancak onlar iktidar ortağı olduğunda güvende hissettiren?
Seçimden önce bir cemevi ziyaretinde kendisini Alevi vekil adayı olarak tanıtan HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, aklı CHP ile HDP arasında gidip gelen bir seçmeni ikna etmek için “Ancak HDP barajı geçerse Kılıçdaroğlu Başbakan olabilir” demişti.
Yoksa Demirtaş’ın "seni başkan yaptırmayacağız" sloganının devamı, Kılıçdaroğlu ya da Bahçeli sizi de Başbakan yaptıracağız diye mi devam ediyordu?
Soruları şöyle toparlayabiliriz; Neden bir partinin lideri, 40 yıldır mücadele ettiği, binlerce insanın ölümüne neden olmuş bir sorunun çözümünden, temsil ettiği Kürtlerin çıkarlarından, parçası olmadığı bir siyasi kavga için, varlığını inkâr eden bir eski düzenin aktörleri için vazgeçer?
Tuhaf ve her türlü komplo teorisini davet eden sorular bunlar.
Ama karşı karşıya olduğumuz tehlikenin çaresinin “büyük oyunları”, “kirli ittifakları”, “üst akılları deşifre etmek olmadığı açık.
Karşı karşıya kaldığımız tehlike, yüzyıl sonra bu bölgede Kürtler ve Türkleri müttefik yapan bir imkânın gözlerimin önünde yok edilmesi riskidir.
İlk kez barış için masaya oturmuş AK Parti’yi, miting bombalayan, parti merkezlerine ses bombası koyduran, Kürtleri birbirine öldürten, IŞİD’e destek veren bir şeytana çevirmeye çalışanlar, sadece iktidar oyununda dengeleri kendi lehlerine bozmak için Kürtlerin pozisyonunu değiştirmeye çalışmıyorlar, ayrıca uzun yıllar sonra ilk defa ele geçmiş bir imkânı da heba etmeye çalışıyorlar.
Ama emin olun bu karşı dalganın yükselttiği sularda milliyetçilik sörfü yapanlar, eski devlet reflekslerine sarılanlar da bir üst akıl varsa onun işini epey kolaylaştırmaktalar.
“PYD, IŞİD’den daha tehlikeli”, “CIA-PYD oyunu” diye eski Türkiye kokan manşetlerden sadece Kürtlerin bölgede ve Türkiye’de eski statüko güçlerinin yanında daha sıkı saf tutması sonucu çıkar.
Bu öfkeli analizler aynı zamanda realist de değil. IŞİD’in El Kaide’yi bile isyan ettiren barbarlığını geçtik diyelim, 2013 Mart’ında birden Suriye’de ortaya çıkıp, Esad’a hayat öpücüğü olmasından, Diyarbakır’da seçime üç gün kala HDP mitinginde bomba patlatıp Türkiye’deki seçimin sonucunu değiştirmesine kadar son 3 yılda bölgede AK Parti için IŞİD’den daha tehlikeli hangi aktör var?
Örgütsel çıkarları için herkesle ittifaklar kurabilen, ilkesiz, çok yalan söyleyen, Barzanici Kürtlere bile tahammülsüz ama o bölgenin insanlarından oluşan, kendi toprakları için savaşan, bir sosyolojik gerçeğe dayanan, lideri İTÜ mezunu, Türkçe konuşan, önderi İmralı’da olan PYD mi?
PYD’yi IŞİD’den daha tehlikeli ilan eden bir devlet aklının PYD’nin içine girdiği ittifaklara nüfuz edebilmesi, onları kendi lehine dönüştürebilmesi mümkün mü?
900 km sınırımızın çok büyük bir kısmı zaten hiçbir zaman Suriye ile değil, Kürtlerleydi. Öyle de olacak. Bu coğrafi ve demografik gerçekle kavga ederek bir yere varılamaz. Bu kavga Türkiye’de Kürtlerin Türkiye ile gönül bağlarını zayıflatır, Kürtlerin değişim cephesinden statüko cephesine kayışını hızlandırır. En çok AK Parti’nin elini zayıflatır.
Türkiye, bölgede Suriye Kürtleriyle en yakın ekonomik, politik, akrabalık ilişkileri olan ülke. Oradaki siyasi hareketin merkezi Türkiye. PYD’nin kardeş partisi HDP’nin Meclis’te 80 vekili var.
Bu şartlarda varsa bir tehlike bunu çözmenin, güvenliği sağlamanın en akıllı yolu daha ayakları üzerinde duramayan bir yapıyla kavga etmek değil, ona yardım etmek, onu etkilemeye, değiştirmeye çalışmaktır. Bütün 90’lar boyunca “Barzani tehlikesine” karşı kırmızı çizgiler çizip durmuş bir devlet aklı, Barzani’nin bağımsızlığa birkaç adım mesafeye gelmesini engelleyebildi mi? Sonundan devlet aklı Barzani’yle müttefik olarak daha büyük kazanımlar elde etmedi mi?
Bölgedeki Türk-Kürt ittifakı pazara, bir seçim sandığına kadar değil, mezara kadar herkese lazım. Sadece kirli ittifakı deşifre etmek, ABD’ye kızmak, üst akılı işaret etmek derdimize çare değil.
Türkiye artık sadece reaksiyonla, içi dışı bir olarak bu bölgedeki istihbarat ve iktidar oyunlarında yol alamaz. Mümkünse temiz ittifaklar kurmak, başka bir üst akıl inşa etmek zorundadır.
Kısa vadede AK Parti’nin elinde bu ara dönemde Salih Müslüm’ü Türkiye’ye davet edip, Öcalan’ın yeniden devreye girmesini sağlamaktan, HDP’yi çözüm süreci üzerinden sıkıştırmaya kadar pek çok güçlü koz var. Olası bir MHP koalisyonunda masada Kürtleri ve çözümü savunan büyük ortak bir AK Parti’nin varlığı bile rahatlatıcı olacaktır…
AK Parti, orta ve uzun vadede Türkler ve Kürtler arasındaki makasın açılmaması için, kısa vadede de ilk seçimde Kürt oyları MHP ve CHP’yle bile koalisyon düşünebilen bir HDP’den geri alabilmek için eski diskurdan uzak durmalıdır.
Tabii esas olarak “size barış yaptırmayacağız” diyenlere iyi bir cevap vermek için...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları




















































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
8.11.2025
3.11.2025
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025