Gürbüz ÖZALTINLI
Yıl 1993. Bugün 30’lu yaşlarında olan kuşağın dahi olup bitenleri doğru dürüst hatırlayıp anlamlandıramayacağı kadar geride kalan bir tarih.
Sayıyorum: 1) 24 Ocak; Uğur Mumcu öldürüldü. 2) 5 Şubat; Özal’ın önemli liberal kadrolarından Adnan Kahveci kuşkulu bir kazada hayatını kaybetti. 3) 17 Şubat; Özal’ın Kürt sorununda çözüm planını destekleyen tek asker, Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis, uçağının düşmesi sonucu öldü. 4) 17 Nisan; Turgut Özal öldü. Alındığı söylenen kan örneği daha sonra bulunamadı. Otopsi yapılmadı. 5)25 Mayıs; Özal ve Bitlis’in olgunlaştırdığı “dağdakilere kısmi af” konusuna MGK’da son şekli verilmişken, hemen bir gün sonra Bingöl’de silahsız 33 er kurşuna dizildi. 6) 2 Temmuz; Sivas Madımak katliamı gerçekleşti. 7) 3 gün sonra Erzincan’ın Başbağlar köyü basıldı, 33 vatandaş kurşuna dizilerek öldürüldü. 8) 22 Ekim; Lice’de çatışma çıktı, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın uzun namlulu silahla öldürüldü. PKK, çok sansasyonel bir eylem olmasına rağmen Bahtiyar Aydın cinayetini hiçbir zaman üstlenmedi. Bir PKK itirafçısı yıllar sonra cinayetin arkasında JİTEM olduğunu iddia etti. 9) PKK ile mücadele adına yapılan kanunsuzlukları ve uyuşturucu ticareti gibi faaliyetleri mahkemede açıklayacağını söyleyen eski Diyarbakır JİTEM Grup Komutanı emekli Binbaşı Cem Ersever, duruşma için gittiği Ankara’da öldürüldü.
Bunların hepsi bir yıla sığdı…
1993, Literatüre “Türkiye’nin en karanlık” yılı olarak geçti.
***
93 bize ne anlatıyor? 1993, “Derin Devlet”in yeniden inisiyatif aldığı güçlü bir atak yılıdır. 12 Eylül sonrası seçimlerde başarı sağlayan Özal’ın, darbenin kurduğu iktidar sistematiğini geriletmesi ve temel politikalarda (özellikle Kürt sorununda) askeri vesayetin iradesinin dışına çıkmaya yönelmesi, Derin Devlet’in stratejik saldırısına yol açmıştır.
Bu stratejinin iki ayağı vardır. Birincisi; Kürt ulusallaşmasını sınır tanımayan şiddetle bastırmak. İkincisi; özellikle orta sınıfların denetim dışı sivil siyasetlere yönelmesine set oluşturarak ordunun politik gücünü arttırmak. Stratejinin ideolojik malzemesi de iki tehdit üzerine inşa edilmişti: “Bölücülük” ve “şeriat”…
Olayları bu analiz çerçevesine yerleştirdiğiniz zaman, bütün taşlar ışık geçirmez biçimde yerine oturur.
Strateji başarıya ulaşmış mıdır? Hem evet, hem hayır.
Evet; çünkü özellikle Uğur Mumcu’nun katledilmesi olağanüstü bir ideolojik konsolidasyona yol açmış, Kemalist Laik’çiliğin bu sembol ismi üzerinden kendisini ‘sol’ kimlik içinde tanımlayan geniş orta sınıflara çok güçlü biçimde‘Laikliğin tehlikede’ olduğu mesajı verilmiştir. Temmuz’da ise bütün vahşetiyleMadımak gelmiştir. Öyle bir iklim oluşmuştur ki, o tarihlerde ‘Avrupa Tipi’ sosyal demokrat parti olma tartışmalarının derinleştiği CHP, o defteri kapatmış ve günümüze kadar gelen ‘duyarlılık ve siyaset’ modeline yerleşmiştir.
Stratejinin ikinci ‘başarısı’ ise Özal parantezini kapatması ve 28 Şubat’tır.
CHP ordunun yedeğine sokulmuş, Özal etkisizleştirilmiş; orta sınıflar politik denetim altına alınmıştır. Kısacası, 12 Eylül’ün öngördüğü iktidar sistematiği restore edilmiş; askeri vesayetin gevşeyen vidaları sıkılmıştır.
Ama hayır; başarısızlık da vardır ve bu ortadadır. 1993’ün stratejisini kuranlar herhalde 2016 Türkiye’sini hayallerinden bile geçirmediler.
***
Bunları neden yazdım; nereden çıktı 1993?
Madımak’ın anıldığı günde “YAKANLARI AFFETMİYORUZ! AK’LAYANLARI DA”sloganı dolaştı sosyal medyada. ‘AK’ın üstüne atılmış küçük bir apostrofla, tarihin en ağır katliamlarından birisinin yükü bugünün iktidarına yıkılırken gerçek failler yine konuşulmadı.
Evet doğru, Sünni İslam dünyasının hesaplaşması gereken bir kültür vardır bu ülkede. Kanlı Pazar’dan Kahramanmaraş’a, Çorum’dan Madımak’a ve IŞİD katliamında ölenler için yapılan saygı duruşunun ıslıklanmasına uzanan; içeride taşınan bir ‘ur’ vardır…
Fakat sapla samanı birbirine karıştıran ve bu hesaplaşmayı hiç de kolaylaştırmayan kategorik bir Sünni nefreti de vardır.
Her iki tarafta da bu karşıtlığa teslim olup, yeniden üretenler değil…
Bunu aşmaya çalışanlar, değerli bir iş yapıyorlar.
Yazarlar
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.04.2024
14.04.2024
8.04.2024
5.04.2024
25.11.2023
16.11.2023
12.11.2023
9.05.2023
7.05.2023
2.05.2023