Mehmet TIRAŞ
Ülke gündemi MHP ve AKP’nin çıkartmak istedikleri tek adam rejimine kilitlenmiş durumda ama doların yükselişi karşısında TL’nin değer kaybı ile vatandaşın alım gücünü düşürürken, ekonomideki belirsiz olumsuz göstergeler toplumun her kesimini tedirgin ediyor.
Meclisteki Partili cumhurbaşkanı yasa tasarısı tartışmalarındaki manzara ise; bize sokak çatışmalarını aratmayan medeniyetten uzak ilkel mafya hesaplaşması görüntülerini hatırlatıyor.
Erdoğan partili Cumhurbaşkanı olursa doların ateşi mi düşecek,işsizlik mi azalacak,vatandaşın alım gücü mü artacak,terörü mü bitirecek,turizm mi canlanacak?
-Gelir dağılımdaki bozukluğu mu düzeltecek?
-Temel hak ve özgürlükler batı standartlarına mı çıkacak?
15 yıldır ülkeyi yöneten Erdoğan ve partisi hangi yasayı çıkartamadı Meclisten?
Beştepe de Muhtarlara Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle seslendi:”Elinde silahı olan teröristle elinde doları olan terörist arasında hiçbir farkı yok” diye açıklaması anlaşılır gibi değil..
Doların milli para karşısında değer kazanmasını böyle yorumlayan bir devlet adamına tarih tanıklık etti mi, bilemiyoruz.
İnsan kulağıyla duymasa inanmaz ama maalesef aynen böyle konuştu..Dolarını ve avrosunu TL’ye çevirmeyenleri terörist ilan etti.
Bu sözleri bir ülkenin devlet başkanının söylemesi şöyle dursun; hukuk konusunda biraz bilgisi olan,haklarını aramasını bilen sorumluluğunu yerine getiren bir vatandaş konuşmaya cesaret edemez!.
Nedense Erdoğan 15 yıllık iktidarındaki başarılarına sahiplenirken her şey benimle başladı moduna giriyor ama başarısızlıklarını ise dış güçlere yüklemeyi bir strateji olarak kullanıyor.
OHAL ilanından bu tarafa TL Dolar karşısında yüzde 25 değer kaybetmiş bir durumda, bir yerde devalüasyon yaşanıyor ama iktidar sanki olağan bir şeymiş gibi hiç oralı olmuyor,tutturmuşlar bir dış güçler diyerek geçiştiriyorlar.
OHAL ile ülkeyi yönetmeyi Erdoğan çok sevdi ama Ekonomi hiç sevmedi hatta korktu..
Sosyal medya hesabıma 2002 yılı ile 2017 yılı arasında doların yükselişi ve dolar bazında dış borç ve benzinin litresi ile ilgili bir haber düştü.
Bu haber üzerine internette kısa bir araştırma yaptım ve paylaşılan haberin doğru olduğunu gördüm..
Dolaşıma sokulan haber AKP’nin 4 Kasım 2002 yılında iktidara geldiğinde Doların TL karşılığı bugünkü tarih arasındaki farkı gösteriyordu:
-4 Kasım 2002 yılında bir dolar 1.67 kuruş iken..
-11 Ocak 2017 yılında bir Dolar 4.85 kuruşa çıkmış..
-2002 yılında Türkiye’nin dış borcu 130 milyar dolar iken..
-2017 yılında ülkenin dış Borcu 430 milyar dolar olmuş..
-4 kasım 2002 yılında bir litre benzin 1.64 kuruşken,2017 yılında benzinin litresi 5.30 kuruşa çıkmış..
OHAL ilanından bu tarafa dolara bir haller olurken ekonomik göstergeler alarm vermeye başladı ve piyasada çok büyük bir daralmaların yanında belirsizlikte kendini gösteriyor.
Müteşebbisler tarafından o meşhur sözü tekrar duymaya başladık ‘önümüzü göremiyoruz’..
Turizm çökmüş durumda,turizm sektöründen işini kaybeden işçi sayısı 200 bin,diğer sektörlerde ise 250 bin, toplam işini kaybeden işçi sayısı 450 bin.
-İş cinayetleri ise katlanarak artıyor 2016 yılında 1970 işçi hayatını kaybederken,AKP’nin 15 yıllık iktidarında ise tam 17 bin işçi iş cinayetine kurban gitmiş.
-İşçi ve memur sendikalarından sadece DİSK ve KESK’in dışında bu katliamları gündeme getiren ve protesto eden yok.. Türk-iş ve Hak-iş Erdoğan’ı ayakta alkışlıyorlar ama iş cinayetleri üzerine bir basın açıklaması zahmetinde bile bulunmuyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşa çağrı yaptı: ülkene sahip çık dolarını TL’ye çevir kampanyası başlatmıştı..Kısa bir süre doların düşmesi yandaş medyada manşet haberler yapıldı ama daha manşetin mürekkebi kurumdan dolar yine yükselişe geçti..Tetikçi esnaf takımı bu haberlerini tekrar okuyabildiler mi acaba?
Biz dolara dönelim, uzmanlar Dolar’ın yükselişini Türkiye’nin demokratik bir sistemden uzaklaşarak OHAL gibi özgürlükleri boğan,özgür basını susturan,gerçek gazetecilik yapanları tutuklatan bir sistemin uygulanmasında görüyorlar..
Doların kontrolden çıkmasını yabancı sermayeye korku salan bir sistemin uygulanması ve OHAL’in tekrar uzatılmasına bağlayanlar da az değil.
OHAL ile Yargının yürütmeye bağlandığı, seçilmiş 11 Kürt milletvekilleri ve 50’ye yakın Belediye başkanlarının görevden alınarak tutuklandığı bir ülkeye, yabancı sermaye gelir mi,bu ülkeye yatırım yapar mı?
Eleştirinin ve gerçek gazetecilik yapmanın suç sayıldığı; temel hak ve özgürlüklerin KHK’lere bağlandığı bir ülke durumunda Türkiye..
Artık Türkiye’de AKP’yi ve Erdoğan’ı eleştirenlerin iş ve mal güvenliği yok, can güvenlikleri tehlikeye girmiş durumda.Bunu muhalefet değil AKP’nin kurucusu Bakanlık yapmış Abdullatif Şener söylüyor.
Elinde doları olanın elinde silahı olandan farkı yok demek ne kadar rasyonel?
İnsan bunu rüyasında görse inanamaz ama bunu söyleyen bir ülkenin en tepe noktasındaki kişi söylüyor.
Erdoğan doları olanın elinde silahı olan teröristten farkı yok demesi; iktisatçılar arasında bunun bir siyasi bir analizi olamaz,olsa olsa ancak psikolojik bir vaka olarak değerlendirilir.
Bu sözleri hangi kavramla değerlendireceksiniz hele de iktisat kavramı içinde bunun yeri mi olur?
Bu kadar her şeyi milli yerlilikle çözecekseniz;TL’nize güvenmeyecekseniz nasıl ekonomi de güçlü olacaksınız?
Söyleyin dolara haddini bilsin, yoksa Lirayı evde zor tutuyoruz diye bir salvo daha gelirse ülkenin tepe noktasından kimse şaşırmasın.
OHAL ilanından sonra Erdoğan’ın başta Suriye ve Ortadoğu da izlediği dış politikasının duvara toslaması..
AB ve ABD ile karşı karşıya gelmesi,Kürt Sorununu şiddetle yok etmeye kalkması ve içeride siyasi istikrarın bozulması, ekonomik göstergelerin günden güne kötüye gitmesi..
Ülkeyi demokratik yeryüzünden kopararak, tek adam olmak için parti devleti anlayışıyla muhalefetsiz,medyasız ve hukuksuz ülkeyi yönetmeyi hedeflemesinin sonucudur doların geldiği yer.
Cumhurbaşkanı Erdoğan makas değişikliğine gidip, hukuka dönmezse bu yol ülkeyi karanlık bir tünele sokar.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları

















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025