Murat AKSOY
Motor sporları deyimiyle söylersek “son düzlükteyiz”. Seçime günler kala tüm partiler, milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı adayları son kozlarının sahaya sürüyor.
Bu seçimlerde yapılan anayasa değişikliği nedeniyle, geçmişten farklı olarak partilerden, parti başkanlarından (Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı istisna tutalım. Çünkü kendisi aynı zamanda AKP Genel Başkanı) çok, Cumhurbaşkanı adaylarının mitingleri ve vaatleri öne çıktı.
CHP’nin adayı Muharrem İnce, aday gösterildiği gün sembolik olarak parti rozetini çıkarıp Türk Bayrağı rozetini takmasıyla; bambaşka bir aday profili ortaya koydu.
Bu profil, kendisini cumhurbaşkanlığı yarışında Erdoğan karşısında en güçlü aday yaptı.
İki adayın mitinglerde verdiği mesajlara bakıldığında kabaca iki Türkiye tasavvurunu görüyoruz.
AKP’Lİ TÜRKİYE HAYALİ
Erdoğan AKP Genel Başkanı olarak, parti seçim beyannamesinde vaat ettikleri ile geçmişte yaptığı, 2010 sonrasında adım adım yıktığı şeyleri yeniden yapmayı vaat ederken; Cumhurbaşkanı adayı olarak ise AKP beyannamesinin tam tersine içe kapalı, güçlü bir tek adamın hakim olduğu rejim ve ülke vaat ediyor.
Düşünün ki, bu seçimde Erdoğan’ın en büyük vaadi daha çok demokrasi, daha çok özgürlük, daha zengin bir ülke değil, her şeyin bedava olduğu “Milli kıraathane”.
MESLEKSİZ TÜRKİYE
Bu projeyi yabana atmamak gerek. Çünkü bu proje halen yürütülmekte olan bir politikanın tamamlayıcısı.
Açalım.
AKP iktidarının son yıllarda yürüttüğü en önemli projelerden birisi kuşkusuz “sosyal devlet” ilkesi gereği, toplumun yoksul kesimlerine yönelik yardımları idi.
AKP bu alanı son yıllarda o kadar genişletti ki, bu yardımlar sosyal devlet anlayışından çıkarak, toplumun belli bir kesimini kendi iktidarına mahkum etme hedefine yöneldi.
Bu yardımların en önemli sonucu ise; bundan yararlanan toplumsal kesimin “kalıcı yoksulluğa” mahkum etmesi oldu.
Kalıcı yoksulluktan kasıt, iş bulma, sosyal mobilizasyon hedefi olmadan, var olan standardın korunması demek. Hiç emek harcamadan asgari bir yaşam standardına razı olmak demek.
İşte Milli kıraathane projesi bu açıdan işlevsel. Bu toplumsal kesimlerin çocuklarının da içinde olduğu daha geniş bir gençliği “her şeyin bedava” olduğu bu kıraathanlerde, bu yoksulluğun parçası yapma hedefini taşıdığı için işlevsel.
Bu kıraathanelere gidenler, dünya ile rekabet edebilecek bilgiler edinmekten, eğitim almaktan, dil öğrenmekten uzak “mesleksiz” biçimde büyüyerek, aileleri gibi bu yoksulluğun parçası olacaklar.
AKP’Lİ TÜRKİYE
Erdoğan’ın mitinglerde dile getirdiği Türkiye tasavvuru, açık biçimde yukarıdan aşağıya bir homojenleştirme projesine dayanıyor.
Bu, sadece tüm devlet ve bürokrasiyi AKP’lileştirmek değil, toplumu da AKP’lileştirmek hedefine dayanıyor.
Erdoğan/AKP iktidar blokunun siyasal referansı, devletin tarafsızlığı, laiklik ve demokrasi değil içtihat kapısının bireysel olarak Hayrettin Kahraman, kurumsal olarak da Diyanet İşleri Başkanlığı, eğitim formasyonunun İmam Hatipler ve çeşitli vakıflar üzerinden yürütüldüğü bir toplumsal anlayıştır.
BARIŞMA, BÜYÜME, BÖLÜŞME
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ bu Türkiye tasavvuruna karşı ise Muharrem İnce, “3 B” ile ifade edilebilecek “Barışma, Büyüme ve Bölüşme” vaat ediyor.
3 B’de kendini bulan hedefler açık biçimde, ülkede var olan sorunların çözümü hedefini taşımaktadır.
Bunlardan en önemlisi kuşkusuz ilk B olan “Barışma”dır.
Kabul edelim bugün Türkiye’nin en temel sorunu, toplum değil siyasi iktidar kaynaklı olan toplumsal kutuplaşma ve gerginliktir.
Siyasi iktidar bu politika ile kendi tabanının konsolide etmeyi hedefliyor. Kendi tabanı dışında herkesin “öteki” olduğu bu polarizasyondan en çok iktidar beslenmektedir.
Bunun içindir ki, toplumun farklı kesimler arasında barışın sağlanması, bu topraklarda birlikte, farklılıklarımızla birlikte eşit biçimde yaşamak öncelik kazanmaktadır.
Nitekim farklı ideolojik yaklaşımları olan CHP, İYİ Parti, SP ve DP’nin Millet İttifakı içinde bir arada durması, HDP’nin zımni olarak bu ittifaka yakınlığı, toplumsal barış halinde nelerin başarılabileceğine iyi bir örnektir.
Bu toplumsal barışma sağlandığında, ekonomik büyüme de, adil bölüşüm de göreli olarak daha kolay olacaktır.
ZOR DEĞİL KOLAY SEÇİM
Kabaca baktığımızda cumhurbaşkanlığı seçiminde öne çıkan iki lider, bize iki farklı Türkiye vaat ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vaat ettiği Türkiye’yi son yıllarda kısmen yaşıyoruz. Seçildiği zaman bu durumun farklı olacağını düşünmek saflık olur.
Seçildiğinde olacak olan, kamusal alana çıktığımızda sahip olduğumuz farklı kimliklerimizi, tercihlerimizi özel alanda bırakma konusunda daha fazla baskı olacaktır.
Bunun karşısında ise toplumsal barışı, farklılıklarımızla birlikte yaşamayı vaat eden bir cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce var.
Bu açıdan karşımızda zor değil kolay bir tercih var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018