Murat Sevinç
İlk yazıda parlamenter hükümet biçiminin temel özelliklerini, ikinci yazıda İYİ Parti’nin sistem önerisini özetlemeye çalıştım. Üçüncü yazı DEVA Partisi’nin hükümet şekli ve siyasal sistem önerisi üzerine.
DEVA Partisi, İYİ Parti’den daha kısa ve büyük ölçüde ana-ara başlıklardan oluşan, ayrıntıya girmeyen bir metin yayınladı. ‘Demokrasiye Geçiş Eylem Planı’ başlığını taşıyan metnin açıklayıcı başlıklarından biri, yine ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ hakkında. DEVA için de parlamenter sistem önerisi salt bir hükümet şekli olmaktan öte, bütüncül bir demokrasi arayışını ifade ediyor; bu nedenle güçlendirilmiş parlamenter sistemin, ‘özgürlükçü, katılımcı ve çoğulcu demokrasi’ için bir yol/yordam olduğu vurgulanmış.
Metnin dibacesinde, genel başkan Ali Babacan’ın günümüzü tanımlarken “2018 yılından itibaren ise demokrasimiz Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin saldırısı altında” deyişi dikkate değer. Halihâzırdaki hükümet şeklinin demokrasiye bir ‘saldırı’ olduğu tespiti. Partinin hukukçu vekili Mustafa Yeneroğlu ise ayrı bir giriş yazısı kaleme almış ve doğru biçimde, hedefledikleri hükümet şeklinin, kapsamlı bir demokrasiye geçiş bakımından önemini vurgulamış: “…özgürlükçü, katılımcı ve çoğulcu demokrasinin bütün kural ve kurumlarını içeren, siyasi iktidarın yapılanması ve işleyişinde denge ve denetleme mekanizmalarına yer veren, hükümet istikrarı yanında demokratik ve ekonomik istikrarı sağlamayı da ilke edinen Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçilmesini öneriyoruz.” Yinelemekte yarar var, DEVA da İYİ Parti gibi, kavramın ‘güçlendirilmiş’ kısmını öne çıkararak, asıl sorunun ne olduğunu sergilemeye çalışmış.
DEVA önerisi, anayasanın sistematiğine de uyarak, ‘temel hak ve özgürlükler’ konusundaki vaatlerle başlıyor. Bir önceki yazıda hatırlatmıştım, her anayasa tartışması kaçınılmaz biçimde önceki döneme tepki niteliğindedir ve adını koyarak ya da koymadan, öneriler, geçmiş dönemin sorunlarına çözüm içerir. Sütten ağzı yananın yoğurdu üfleyerek yemesi misali, önümüzdeki metnin her satırı da, hepimizi nefessiz bırakan bu dönemin ‘özgül’ dertlerine deva olma iddiasında. Yasa önünde eşitlik, ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerinin güvence altına alınması, sosyal hakların güçlendirmesi, basının serbestçe çalışması, RTÜK bağımsızlığı ve medya tekellerinin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması, sivil toplum kuruluşlarının önündeki engellerin kaldırılması, kadın ve gençlerin katılımlarının artırılması vs. Tüm bu konularda, ana başlıklar halinde sunulan öneriler/vaatler, şu an her ne yaşıyorsak bir kez daha yaşanmamasını sağlamak üzere kâğıda dökülmüş.
DEVA, TBMM’nin durumunu anlatırken ‘yasaların,’ TBMM’de oylansalar da aslında Külliye’de hazırlandığını, dolayısıyla yasa yapımında asıl yetkili-etkili makamın ‘yürütme’ organı haline geldiğini lafı eğip bükmeden, açıklıkla belirtmiş. Bu satırları okurken, insan “Güzel de dört yıl önce, iktidar partisi bünyesinde bu acayipliği desteklerken ne umuyordunuz acep?” sorusunu sormadan edemiyor! Bu kapsamda en hayırlı vaatlerden biri ‘torba kanun’ saçmalığına son verileceğinin belirtilmesi. Hani şu, ‘filanca kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin falanca kanunda değişiklik yapan feşmekan kanun,’ anormalliği. Metin, her önerisini ‘müzakereci, katılımcı ve şeffaf’ sıfatlarıyla zenginleştirmiş. Güzel, ancak şunca yıl, muhalefette olup da bu sıfatları anmayan bir parti bulunmadığını bir kez daha hatırlatmakta da yarar var.
TBMM ve cumhurbaşkanı arasındaki ilişki, klasik parlamenter sistemin gerekleriyle kuruluyor. İki başlı yürütmenin bir başı, sembolik yetkilerle donatılmış saygın bir devlet başkanlığı makamı ve diğer baş, meclise karşı sorumlu bakanlar kurulu. Bu da, daha güçlü bir meclis demek. Fakat DEVA, güçlendirmenin sözde kalmaması için TBMM’nin hükümeti denetleme yollarına işlerlik kazandırılacağını vaat ediyor. Meclis soruşturması, araştırması, soru vs. Bu konu parlamenter sistemlerin en ciddi açmazı hakikaten ve yalnızca hukuksal düzenlemelerle çözülmesi mümkün değil. Bir partinin mecliste çoğunluğu elde etmesi, yasama ve yürütmenin birleşmesi sonucunu veriyor. Bu halde asıl bağımsız olması gereken organ, yargı. Bir de tabii, söz konusu yasama-yürütme birlikteliğinin meclisi tümüyle işlevsiz hale getirmemesi için bazı denge-denetleme mekanizmalarının kurulmuş olması gerekli. Bunun için de demokratik teamüllerin gelişmiş olması. Ezcümle, Türkiye’de olmayanın! Burada hem kurumlar, hem gelenekler rol oynuyor.
Bütçe konusuna ve Sayıştay denetime yapılan vurgular ayrıca anılmalı. Seçim barajının düşürülmesi, siyasi partiler hukukunun demokratikleştirilmesi, ‘siyasi etik kanunu’nun çıkarılacak oluşu, siyasette ve yönetimde demokratikleşmeyi sağlamaya yönelik tedbirler olarak düşünülmüş. Güzel, ancak ‘etik’ ile ‘yasa’ arasında kurulan ilişki, sorunlara salt ‘norm’ ile çözüm üretilebileceği yanılgısından mustarip.
Yukarıda söylediğim gibi, DEVA’nın önerisi klasik parlamenter sistem. Yedi yıllığına seçilecek ve partisiyle ilişiği kesilecek sembolik bir cumhurbaşkanı. Ezcümle, 1961 Anayasası’ndan 60 yıl sonra, oradaki doğru formülün kabulü söz konusu. Allah sevdiği kuluna, eşeğini önce kaybettirip sonra buldururmuş ya, Türkiye sağı da ‘zorla kaybettirdiği’ eşeği on yıllar sonra buluyor, neyse ki!
Parlamenter sistemin sağlıklı işleyebilmesi için gerekli olan diğer düzenlemeler/ilkeler de anılıyor; örneğin hükümeti kurmanın kolay, düşürmenin zor olması, hükümetin düşürülebilmesinin yeni başbakanın belirlenmesi şartına bağlanması (yapıcı güvensizlik) vb. ‘Yapıcı güvensizlik’ Almanya’da var ve şimdilerde muhalefet partilerinin önerilerinde yer almaya başladı; ancak biraz büyütülüyor. Almanya’da demokratik sistem, ‘yapıcı güvensizlik’ mekanizması nedeniyle demokratik değil, başka koşullar nedeniyle demokratik olduğu için böyle bir mekanizma anlamlı hale gelebiliyor. Bunlar, bir sonraki yazıda.
Türkiye’nin geleceği bakımından çok önemli olan ‘yerel yönetim’ konusunda şunları söylemiş DEVA: “Yerel ihtiyaçlar, nüfus artışı, çevresel sorunlar ve vatandaşların talep ve beklentilerindeki çeşitlilik ve kamu hizmetlerindeki verimliliği dikkate alarak yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluklarını yeniden belirleyeceğiz. Yerinden yönetim ilkesine uygun olarak yerel demokrasiyi güçlendirecek, merkez ve yerel arasında millet iradesine saygı çerçevesinde bir denge kuracağız. Merkezî idarenin yerel yönetimler üzerindeki vesayet yetkisinin kullanımını hukuka uygunluk denetimi ile sınırlandıracağız.” (s.32)
Yargı bağımsızlığına ilişkin, yıllardır önerilen makul ‘hukuksal’ çözüm önerilerini yineliyor DEVA metni. Tabii yine tümü ‘hukuksal’ çözümler. İtiraz edilecek pek bir şey yok doğrusu ve beni daha çok ilgilendiren her kuruldaki kadın üye sayısının artırılmasına, İYİ Parti gibi, DEVA’nın da özel vurgu yapıyor olması. AYM konusundaki öneriler de, yargı bağımsızlığını daha ziyade ‘üye profilinde çoğulculuğu’ sağlayarak gerçekleştirme yönünde. Bunlar tartışmalı konular. TBMM tarafından üye seçilmesinin yargı bağımsızlığına katkı sunacağını varsaymak (ki üye seçim yöntemleri yargı bağımsızlığının sağlanması açısından kuşkusuz çok önemli), Türkiye tarihini özellikle vesayet ilişkileri üzerinden okumayı tercih eden hukukçular arasında hayli yaygın bir kanaat. Buna mukabil, tartışmalı tercihler bir yana burada asıl önemli olanın, AYM’yi güçlendirme hedefi olduğu kanısındayım. YSK ve Sayıştay gibi başlıklarda da aynı biçimde, ‘bağımsızlık’, ‘açıklık’ ve ‘güvenilirlik’ vaatleri belirleyici durumda.
DEVA’nın hükümet biçimi ve siyasal sistem konusundaki önerisi, konuların ayrıntısına girmeyen, genel hatlarıyla ‘demokratik kamuoyunun’ taleplerine kulak veren, tartışmaya açık saptamalar barındıran, yaşadığımız deneyimin niteliğinin farkında, derli toplu bir metin. Diyeceğim, metni hazırlayanların daha düne dek AKP içinde yer aldığını hatırlayıp da sinirlenmezseniz, sorun yok, hatta umut verici olduğu dahi söylenebilir.
Bir sonraki yazı, İYİP ve DEVA önerilerinin ‘genel’ eleştirisi üzerine olacak.
İklim krizi notu: Murat Türkeş ile yapılmış bu iklim krizi söyleşisini (soundcloud) buraya bırakıyorum.
İYİ Parti’nin hükümet şekli ve siyasal sistem önerisi… (İkinci yazı)
Muhalefet partilerinin ‘hükümet şekli’ önerileri üzerine (Birinci yazı)
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları








































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.12.2025
23.11.2025
21.11.2025
14.11.2025
30.10.2025
26.10.2025
12.10.2025
3.10.2025
14.09.2025
11.09.2025