Namık ÇINAR
Yapar mı, yapar!
Hiç kuşkum yok!
Tabii, güvenim de yok.
İktidardan düşmemek için, orduyu gözünü kırpmadan Suriye’ye de sokar, ülkeyi her türlü ateşe de atar.
Dün bizim gazetenin yazdığı gibi, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in bu konudaki sarsıcı açıklamalarını hiç de yabana atılır bulmuyorum.
Ne diyordu Gürsel Tekin?
Erdoğan’ın en geç iki gün içerisinde orduyu Suriye’ye sokacağını iddia ediyordu.
Zaten gidiciliğinin yolu ufak ufak belirdiğinden beri,
“minareler süngü, kubbeler miğfer
camiler kışlamız, müminler asker”
diye meydan meydan eski şiirlere sarılması, 12-13 sene önceki yükseliş günlerine duyduğu özlemin hamasetlerle telafisinin umarsız çabaları değil mi?
O yüzden, kimsenin gözünün yaşına bakmaz; “Mahdut Hedefli bir Gösteri Harekâtı” şeklinde de olsa, sandıklar için ihtiyacı olan o sinerji uğruna, hiç tereddütsüz bu riski göze alır, bilesiniz.
Tek güvencim, TSK’nın yüksek komuta kademesi.
Onun siyasal çıkarlarına alet olmamak için, devlet terbiyesi çerçevesinde gösterilmiş dirençlerin varlığını, belki bugün sıradan gözlemlerle anlayamayıp ancak ilerideki kimi hatıratlardan öğreneceğimize, yağmuru önceden bilen romatizmalarım kadar eminim.
Nitekim, benzer bir tavrın sonuca yansıyan etkisini, son MGK Kararlarında da görmüyor muyuz?
Bir önceki yazımda, anımsarsanız, MGK toplantısına değinmiştim.
Fethullah Gülen Hareketi’ni, “legal görünümlü illegal yapı” şeklinde soyut bir tariften öteye götürememiş, ancak o kadarla tanımlanan bir suç örgütü yapabilmişlerdi.
Oysa onlara kalsa, adıyla sanıyla ve bir kaşık suda boğmak için var güçleriyle aynısını yazarlardı.
Bu denli sınırlanmalarının nedeni, kuruldaki generallerin iç politika kavgalarına karışmak istememelerinden, aksi hâlde muhalefet şerhi koyma eğilimlerinin baş göstereceği endişesinden başka ne olabilir ki?
Abdülkadir Selvi de dünkü yazısını buna ayırmış.
MGK Genel Sekreterliği artık ellerinde ya, oranın mutfağına elini kolunu sallayarak girebildiği pek de belli oluyor.
Paralel yapı’nın Kırmızı Kitap’ta nihayet yer aldığının müjdesini veriyor.
Fakat nüansları kaçırırsanız, olup bitenin inceliklerinin ayırdında olamazsınız.
MGK denince, neydi bizim demokratik hassasiyetimiz?
Ordunun eskiden bu kurul vasıtasıyla sivil siyasayı belirlemesi ve tıpkı Demokles’in Kılıcı gibi tepemizde sürekli asılı durması değil miydi?
Bakanların bile görmediği Kırmızı Kitabı biz, aslında askerlerin politik yol haritası olarak bilmez miydik?
Selvi ise şimdi, Paralel yapı ile mücadelenin sadece iç siyaset problemlerinden sorumlu olan İçişleri Bakanlığı seviyesinde kaldığını, özellikle savunma siyasetinden sorumlu TSK’nın, kaynağını Kırmızı Kitap’tan alan “TÜMAS- Türkiye’nin Milli Askeri Stratejisi” belgesine bile girmediğini; bu konuda ordunun hiçbir görevi olmadığını sakin bir dille geçiştiriyor.
Hâlbuki bunun, yüksek sesle haykırmayı gerektiren bir anlamı var!
Eğer Paralel yapı ile mücadele etmek sadece İçişleri Bakanlığı’nı ilgilendiren bir görev olacaktı ise, bu sorunu MGK toplantısına getirmeye ve yürütmenin doğal işlevlerini generallere de bulaştırmaya gerek mi vardı?
TSK’ya hiçbir görev verilmemesini, akılları sıra uyanıklık edip demokrat olmakla açıklamaya kalkarlarsa da, bu denli Anayasa çiğneyen bir Cumhurbaşkanı, o masaya bu konuyu getirmemek istese onu dahi yapamaz mıydı?
Demokrat olan, MGK toplantısını iple çekmez.
Dilediklerini Kırmızı Kitaba yazdırmak için elinden geleni ardına koymaz.
Bir zamanların koyu bir askerî vesayet aracına bu kadar bel bağlamaz.
Onu geri getirmek, yeniden canlandırmak için bu derece can atmaz.
Aksine, Erdoğan’ın amacı Fethullah Gülen’i askerlere de ezdirmekti, demek başaramadı.
Anlaşılan o ki, generaller alet olmaktan kaçınarak; “ne hâliniz varsa görün ama bizi karıştırmayın” demiş olmalılar.
MGK’dan ne elde ettiyse; girdiği takdirde, Suriye’de de onu bulacaktır.
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016