Ayhan BİLGEN
Kimsenin günahlarını teşhir etmek değil niyetimiz. İnsanların kişisel ayıplarını örtmek, savaşta bile gözetilmesi gereken ahlaki bir sorumluluktur. Ancak karşımızdaki tablonun, bunun çok ötesinde toplumsal sonuçlar doğurmakta olduğu açıktır.
Üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, 34 sivil devletin uçaklarından atılan bombalarla katlediliyor ama zerre miktar hesap sorma anlamına gelecek, idari ya da yargısal adım atılamıyorsa lanetlenmeye layık bir fotoğrafla karşı karşıya kalmışız demektir.
Yolsuzluk iddiaları en yakınlarına gelip dayanınca, “istiklal savaşı” benzetmesi yapan bir başbakanın, Roboski’de çocukların öldürülmesi için kürtaj benzetmesi yapması, izah edilebilir bir ahlaki tutum değildir.
İç ve dış düşmanlara odaklı siyasal söylemlerin arkasına sığınmadan önce yapılması gereken, “biz nerede hata yaptık” sorusu ile yüzleşmeyi göze almaktır.
Dengesini, ruh sağlığını kaybetmiş bir siyasi liderliğin yapıp ettiklerinden sorumlu tutulması kolay değildir. Yolsuzlukların üstüne yatarak, vesayete karşı durmak nasıl imkansızsa, Kürt sorununu sümen altı yaparak demokratikleşme konusunda mesafe almak da mümkün değildir.
Erdoğan’ı siyasi arenadan çekilmeye mecbur edene kadar devam edecek bir hamle ile karşı karşıyayız. Birilerinin ona iyilik yapabilmesi için önce O’nun kendine iyilik yapılmasına fırsat vermesi gerekir. Etrafına topladığı cinleri dağıtmaya bile gücü yetmeyecek durumdaki bir büyücü gibi, ne dediği, niye dediği anlaşılır olmaktan çıkan bir profil söz konusu.
Emniyeti kontrol altına almanın yolunu dışarıdan bir vali atamakta görecek kadar şaşkınlık içindeki bir siyasi iktidara yardım etmek kolay değildir. Her uyarı yapanı, batmak üzere olan gemiyi terk etmeye çalışan farelere benzetecek kadar işin dozunu kaçıran bir siyasal söylemle, bu krizin iktidar lehine yönetilmesi söz konusu bile olamaz.
Yargı içinden gelen her girişimi kendine yönelik haksız saldırı muamelesine tabi tutmak da hata üzerine hata yaptırmaktadır.
Milli irade demagojisi yapmaktan başka denenmeye değer kozu kalmayan bir siyasetçi var ortada. Bunun ne kadar büyük risk içerdiğini, içerde dışarıda herkes görmektedir. Tehdit olma kapasitesini bile yitirmiş ve nereye, nasıl hamle yapacağını şaşırmış bir siyaset mesaisi içinde bocalayan iktidarlar için uzlaşarak yeni bir denge inşası gerçekleştirmek, ulaşılabilecek en başarılı noktadır.
Çok değil birkaç gün içinde bu ihtimal de tümüyle gündemden çıkacaktır.
Varlık sebebi, anlamı kalmamış bir projenin kendini zorla sürdürmeye çalışması gibi bir tablo var karşımızda. Kefeni yırtmaya çalışsa da Erdoğan için geri dönüşü olmayan bir noktaya gelinmiştir. Bu tablonun sadece Erdoğan’ın siyasi ikbali için değil tüm toplum için ifade ettiği anlamı sorgulamalıyız. “Benden sonrası tufan” psikolojisi içine girdikten sonra, “bana yar olmayanı kimseye yar etmem” eğilimi de beraberinde gelecektir.
Kavganın iki tarafının da eski gücünü elde etme imkanının ortadan kalktığı bu seyir, ya eski devleti yeniden gündemleştirecek ya da yepyeni bir seçeneğe kapı aralayacaktır.
Bu yeni seçeneği görünür kılabilmek için, hepimizin Roboski’yi bir kez daha hatırlaması ve asla unutulmayacak bir noktaya taşımak için çabalaması gerekiyor.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015