Bülent KORUCU
AK Parti'yi iktidara getiren siyasi ve sosyal iklimi iyi analiz etmek gerekiyor. Bunu en başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yapması lazım.
2002 seçimlerinden önce dibe vurmuş bir siyaset kurumu vardı. Halk öylesine bıkmış ve öfkeliydi ki, sadece yeni kurulan AK Parti ve önceki seçimde baraj altında kalan CHP Parlamento'ya girebildi. Teşkilatı, programı ve kadrosu olmayan Cem Uzan bile yüzde 7 civarında oy topladı. Seçmeni böylesine öfkelendiren atmosferi AK Parti doğru okumuş ve isabetli vaatlerde bulunmuştu. Erdoğan'ın 'üç Y' diye özetlediği ‘yolsuzluk, yasaklar ve yoksulluk' halkın canına tak etmişti. Bu üç Y'nin hem sebebi hem de sonucu olan darbeyi de ekleyebiliriz. Hukuku ortadan kaldıran darbeler, yasaklar koyuyor, yolsuzluğa uygun zemin hazırlıyor ve nihayet halkı yoksullaştırıyordu.
2002'de neyi konuşuyorduk, şöyle bir hatırlayalım. 28 Şubat postmodern darbesi, hukuku işlemez hale getirmişti. Mahkemeler, cuntanın taşeronuna dönüştürülüyordu. Sahte belge üretilerek insanlar ya mahkemelerin ya da devlet içindeki çetelerin hedefi haline getiriliyordu. Yasaklar almış başını gidiyordu. Fethullah Gülen ve Esat Coşan başta olmak üzere pek çok isim ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı. Medyada manşetleri generaller atıyordu. Sadece manşetlere değil, kimin gazete, televizyon sahibi olacağına da devleti eline geçirenler karar veriyordu. Geçiş dönemi başbakanı Mesut Yılmaz'ın devlet bankaları üzerinden Korkmaz Yiğit'e Milliyet ve YeniYüzyıl gazetelerini ve bazı televizyonları aldırdığı biliniyordu. İhalelerden komisyon almak, fesat karıştırıp yandaşa verdirmek vaka-yı adiyeden olmuştu. Hakkında dosya bulunmayan siyasetçi yok gibiydi. Daha kötüsü, Meclis'te kirli pazarlıklar yapılıyor ve herkesin gözü önünde gerçekleşen yolsuzlukların yargı önüne çıkarılması engelleniyordu.
Hukukun devre dışı ve yolsuzlukların cezasız kaldığı yerde doğal olarak ekonomi bıçak sırtı pozisyona mahkûm oluyordu. 2001 ekonomik krizinin sebebi MGK'da fırlatılan anayasa kitapçığı görünse de aslında sistemin kronik arızalarıydı. Bankacılık sistemi siyaseti finanse ediyordu. Devlet bankaları ve hesapsızca açılan özel bankalar, yeni bir banker krizinin temelini atıyordu. Zararı yalnızca mudiler görmüyor, batırılan bankaların faturası bütün topluma çıkıyordu. Bal tutanlar parmak yalamaktan yorgun düşerken halk evine ekmek götüremiyor, aldığı döviz borçlarının ikiye üçe katlanmasıyla isyan ediyordu.
Yasaklar, yolsuzluk, yoksulluk toplumu canından bezdirmişti. Doğru bir tespitle AK Parti, bunlarla mücadele edeceğine ve darbecilerden hesap soracağına söz verdi. İktidarının ilk yıllarında vaatlerine uygun hareket etti. Önceki dönem kadük kalan dosyaları raftan indirerek yargının önüne taşıdı. Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz ile Devlet Bakanı Güneş Taner ve Bayındırlık ve İskan bakanları Yaşar Topçu ve Koray Aydın, eski Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanları Cumhur Ersümer ile Zeki Çakan, ''ihaleye fesat karıştırma'' ve ''görevi kötüye kullanma'' iddiasıyla Yüce Divan'a gönderildi. Eski Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile eski Devlet Bakanı Recep Önal, ‘görevi kötüye kullanmak' suçlamasıyla yargılandı. Bankacılık sistemi özerk denetim ve düzenleme kurullarının inisiyatifinden çıkarılmadı. Yasakları kaldıran ve Avrupa Birliği'nin özgürlük standartlarını hayata geçirmeye çalışan bir çaba içine girildi. Oluşan güven ortamı Türkiye'yi yabancı sermaye için güvenli kıldığı için yatırımlara finansman bulmak zor olmadı. Siyasi istikrar nispi ekonomik rahatlamayı beraberinde getirdi.
Bugün AK Parti, 2002'de koyduğu ve hükümetinin ilk yıllarında uyguladığı hedeflerin neresinde? Darbeciler kahraman edasıyla salıveriliyor. Yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmış durumda. Ancak totaliter ülkelerde geçerli olan yasaklardan söz ediyoruz. Bankalar belli işadamları ve hükümete yakın medyayı finanse etmek için kullanılıyor. Gazete manşetlerinin hazırlandığı merkezlerin varlığı yalanlanamıyor. Brifing yargısını hatırlatan hâkim, savcı atamaları gündemde. Adalet Bakanı özel yetkili başyargıç ve başsavcı konumuna yükseltildi. Cari açığı ve ekonominin çarklarını finanse edecek dış sermaye bulmakta zorlanacağımız günler gelebilir uyarısı yapılıyor. Sizce sonuç ne olur?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016