Fehmi KORU
Arkadaşlar, yine vur deyince öldürüyoruz...
Tek kişinin hayatını kaybetmesini istemem, her ölenle ben de ölürüm. Soma’daki maden kazasında kaybettiğimiz 301 insanımızın binlerce ailenin ocağına ateş düşürdüğünü bilir ve o insanların acılarını kendi özelimde yaşarım. Kasıt, ihmal, beceriksizlik, açgözlülük... Artık hangisi bu felâkette rol oynamışsa, durum TCK’nın hangi maddesine uyuyorsa, bu felâkete sebep olanların en ağır cezalara çarptırılmasından hiçbir rahatsızlık duymam...
Yargı süreci başlayınca mahkemeye çıkarılacaklar arasında tanıdığım tek bir kişi bile yok. Ocağı işleten şirketin sahipleri, yöneticileri veya çalışanlarıyla yolum hiç kesişmedi; şirketin zaten tanımadığım sahiplerine sempati beslemem için ortada bir sebep de görmüyorum.
Zaten bu yazıyı yazmamı da bu rahatlığım sağlıyor...
Soma’daki kazanın üzerinden bir hafta geçti. Bu bir hafta içerisinde daha önce bilmediğimiz pek çok şey öğrendik; eskiden bildiğimiz ama kolayca unuttuğumuz pek çok ayrıntıyı da bu vesileyle hatırladık: Dünya madencilikten vazgeçmiş değil; başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerin hepsinde madencilik önemli bir milli gelir kaynağı... Ancak gelişmiş ülkeler maden ocaklarını muhtemel birer mezarlık olmaktan, madencileri de kölelik statüsünden çoktan uzaklaştırmışlar...
Çağdaş prensiplere, en ileri mevzuata sahip olmak, üstün standartlar belirlemek ve bunları yasalaştırmak fazla önemli değildir; onlardan daha önemli olan, insan hayatına verilen değer istikametinde standart-üstü tedbirler alma ihtimamı ve gayretidir. Kazalar olur, ancak bunların kurumsal tedbirsizlikten veya idari denetim yoksunluğundan, şirketlerle patronların cimriliği veya açgözlülüğünden kaynaklanmaması gerekir.
Patronların işçileri kendilerine ‘emanet edilmiş değerli varlıklar’ olarak gördüğü bir ekonomik anlayışa ihtiyacımız var. Bunu patronların vicdanları ve içinde yer aldıkları sosyal çevre sağlayamıyorsa; o beklentiyi, çıkardığı yasalar ve uygulamaya koyduğu denetim mekanizmasıyla devletin, üyesi olan- olmayan bütün emekçilere ve işyerlerine sahip çıkan işçi ve işveren sendikalarının yerine getirmesi beklenir...
Türkiye’yi beşeri hatalar yüzünden felâketlerin yaşanabildiği bir ülke olmaktan çıkarmak hepimizin görevidir.
En başta da yasama ve denetleme organı olan TBMM ile yürütme organı hükümetin...
Kimsenin bizi dünyaya rezil etmeye hakkı yoktur.
Medyamızın da, haber verme görevini, felâketleri araçsallaştırmadan, insanların başına gelen olumsuzlukları farklı amaçlar için kullanma yüzsüzlüğüyle abartıp sınırları dışına taşırmadan yerine getirmesi beklenir. Yorum hürdür, ancak çarpıtılmış haberlere dayalı olmamalı ve felâket tellâllığı derekesine düşmemeli...
Hepimizin aynı gemide olduğumuzu hiç aklımızdan çıkartmamalıyız.
Felâketin üzerinden geçen bir haftada yaşadıklarımızı evrensel ilkeleri hatırlatan yukarıdaki paragraflar perspektifinden bakarak değerlendirdiğimizde olması gerekenden farklı bir manzara ortaya çıkıyor: Ağır ihmaller... İnsan hayatına önem vermeme... Tedbir alma konusunda hantallık... Açgözlülük... Denetimde yalapşap yaklaşım... Felâketi siyasi amaçlara âlet etme gayreti... Nobranlık... Hoyratlık... Saygısızlık...
Şimdi de bir ocaktaki hatayı bütün madencilik sektörüne yaygınlaştırma, ayağı sürçenleri —fırsat bu fırsat deyip— her alanda bitirme operasyonuna dönüşüyor süreç...
Vurun, ama öldürmeyin arkadaşlar...
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
26.09.2025
19.09.2025
18.09.2025
16.09.2025
22.08.2025
19.08.2025
17.08.2025
15.08.2025
14.08.2025