Hilâl KAPLAN
Martin McGuinness, daha 21 yaşındayken, 1972'de, Kuzey İrlanda'nın Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını savunan, Katolik İrlandalıların içinden çıkan bir terör örgütü olan, İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu'nun (IRA) Derry'deki ikinci 'komutanı'ydı.
Britanya ordu güçlerinin, 13 sivil göstericiyi öldürdüğü 'Kanlı Pazar' günü oradaydı. Kanlı Pazar Araştırma Raporu'na göre, Derry tugayların komutanı olarak paramiliter aktivite içinde bulunduğu, bir iddiaya göre bomba bulundurduğu, başka bir iddiaya göre makineli tüfek sağladığı iddia edilse de yeterli delil olmayışı sebebiyle hakkında kesin sonuca varılamadı.
1973'te İrlanda Cumhuriyeti Özel Suçlar Mahkemesi'nde hüküm giydi. Yakınında bulunduğu arabadan 110 kilo patlayıcı ve yüklü miktarda cephane çıkmıştı. Mahkemeyi tanımadığını ilan etti ve savunmasında IRA mensubu olduğunu, 'İnsanlarımızın öldürülmesine karşı çıktık. Bir IRA mensubuyum ve bundan çok, çok gururluyum' diyerek kabul etti. Altı aylık hapisten sonra bir kez daha IRA mensubiyetinden hüküm giyince, IRA'nın politik kanadı olan Sinn Fein içinde yıldızı parladı.
1980'ler ve 1990'lar başındaki açlık grevi dalgaları sırasında İngiliz istihbaratıyla yakın temas içinde olayın çözümlenmesi için çalıştı.
1982'de Gerry Adams'la beraber hakkında, ulusal güvenlik gerekçesiyle, Britanya'ya giriş yasağı kondu. Siyasette basamakları tırmandıkça, IRA geçmişini de taktik icabı inkâr etmeye başladı.
1993'te hakkında yapılan bir televizyon programından sonra 'Hiç IRA mensubu olmadım. IRA üzerinde de herhangi bir hükmüm yoktur' açıklamasını yaptı. Oysa Sinn Fein'in diğer yükselen yıldızı Gerry Adams'la beraber IRA Ordu Konseyi (KCK benzeri bir üst yönetim) üyesi olduğu herkesin bildiği bir sırdı.
2000'lerde barış süreci ilerledikçe, Hayırlı Cuma Anlaşması'nın (1998) başmüzakerecisi olan McGuiness hakkında IRA geçmişini hatırlatan, hatta 11 sivilin öldüğü bir bombalamada aktif rolü olduğunu sağlam kanıtlarla iddia eden programlar yapıldı. O, IRA mensubiyetini reddetmeye devam etti.
Üç kez vekil seçilen ve Eğitim Bakanlığı da yapan McGuiness, 2007 yılında İrlanda Başbakanı diyebileceğimiz bir pozisyona gelen Ian Paisley'nin yardımcısı konumuna yükseldi.
Peki, Ian Paisley kimdir? Geçtiğimiz günlerde vefat eden Paisley, Gülencilerin Şia'dan nefret ettiği kadar, Katoliklikten nefret ediyordu. Nefreti o dereceydi ki, 1988'de, kendisinin de bir üyesi olduğu Avrupa Parlamentosu'nu ziyaret eden Papa John Paul II'nin konuşmasını 'Seni Deccal ilan ediyorum' diye kesmişti.
Paisley, Sinn Fein'in savunduğu ve kendini tanımladığı ne varsa tam zıddıydı. Kuzey İrlanda'nın Birleşik Krallık'a bağlı kalmasını, Katolikliğin İrlanda toplumunu böldüğünü ve ifsad ettiğini savundu. Ama ne savunma! 1974'te Sunningdale ve 1985'teki Anglo-Irish Anlaşmalarını, yani İrlanda-Britanya arasındaki uzlaşma çalışmalarının köküne kibrit suyu döktü. IRA'ya karşı paramiliter güç olan olan Ulster Direniş Hareketi'nin gölge öncüsüydü. Sinn Fein'in karşıtı Demokrat Birlik Partisi'nin (DUP) lideriydi. Hayırlı Cuma Anlaşması'na da en koyu muhalefeti yürüten politikacıydı.
2005'te DUP, Kuzey İrlanda birlikçilerinin lider partisi oldu. Ve 2007'de, bir kırılma yaşandı. Paisley, 1998'de somutlaşan barış sürecine daha fazla direnemedi. St. Andrews Anlaşması'yla birlikte, hükümette Sinn Fein'le gücü paylaşmaya razı oldu.
McGuiness'le beraber Kuzey İrlanda'yı -elbette Britanya'ya bağlı olarak- yönetme hikâyesi de, barış sürecinin kökleşmesi de böyle başladı. Üstelik ilk başlarda Paisley, Kuzey İrlanda'yı beraber yönetmeye talip olsalar da McGuiness'in elini sıkmaya dahi yanaşmamıştı.
Paisley, geçtiğimiz günlerde vefat etti. Onun bir zamanlar 'baş düşmanı' olan McGuiness, taziye defterine şöyle yazdı: 'Barış süreci ve ben bir dostumuzu kaybettik.'
Ayrılıkçı-Katolik İrlandalılarla, Birlikçi-Protestan İrlandalıların bir zamanlar birbirlerinin cenazesine gitmeleri bile düşünülemezdi. Üstelik Kuzey İrlanda'da hâlen aynı okullara gitmeleri, aynı dükkândan alışveriş yapmaları, aynı mahallede yaşamaları, evlenmeleri, vb. bile yer yer tepkiye sebep olan bir toplumsallıktan bugün bu noktaya ulaşıldı.
'Böl ve yönet' politikasının mucidi Britanya, önce istihbaratını, sonra Başbakan Blair başta siyaset kurumunu barış sürecinin öncüsü konumuna getirerek Kuzey İrlanda'da barışı ve birliği sağladı.
Barış sürecini başlattığı için Ak Parti'yi 'zayıflıkla' suçlayanlar, yukarıdaki örneklikten ve dünyanın en güçlü istihbarat teşkilatından ve ordusundan birine sahip olan Birleşik Krallık'ın Kuzey İrlanda sürecini yürütme biçiminden ders almalılar.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019