Mehmet Ocaktan
Dışarıdan bakan tarafsız bir göz, özellikle son beş yılda Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’de demokratik değişim yönünde önemli adımlar attığını rahatlıkla görecektir.
Şunu öncelikle ifade etmek gerekiyor ki, CHP’yi sadece bugünkü değişim adımlarıyla okumak doğru bir yaklaşım olmaz elbette. Siyasi tarihimizin penceresinden baktığımızda CHP’nin otoratik bir gelenekten geldiğini, dolayısıyla bugünden ibaret olmadığını da söylemek gerekiyor.
Geçmişte darbelere yakın durmuş, ya da darbelerle birlikte anılmış bulunan CHP, bugün kendisini sivil ve demokratik alanda konumlandırmaya ve de orada tutunmaya çalışan güçlü bir refleks gösteriyor. Aslında Kılıçdaroğlu’nun Atatürkçülüğü sivil ve demokratik bir söylemle sentezleyerek, CHP’de çok daha ciddi bir değişimi gerçekleştirmeye çalıştığı muhakkak.
Ancak esas itibariyle bugün CHP’yi önemli kılan, demokratik anlamda kendi içinde hala bir takım sıkıntıları olmakla birlikte günümüzün otokratik sistemini değiştirmede üstlendiği tarihi roldür.
Hafta sonu Ankara’da gerçekleşen büyük kongrede Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı 13 maddelik “değişim manifestosu”, bu açıdan ciddi bir değişime işaret ediyor. Yeni bir anayasa ve Kürt sorununu merkeze alan manifesto özetle şöyle:
1-Yeni anayasa: Darbeler hukukundan ve vesayetten arındırılmış, kuvvetler ayrılığına dayalı yeni anayasa ve güçlendirilmiş bir parlamenter sistem.
2-Toplumsal barış: Başta Kürt sorunu olmak üzere tüm toplumsal sorunlar, demokrasi temelinde ve TBMM öncülüğünde çözülecek.
3-Liyakat sistemi: Devlet hizmetlerinin partizanca, çıkar amaçlı olmasının önüne geçilecek. İşi ehline vermek devlet politikası olacak.
4-Seçim yasası değişecek: Milletin vekilini millet seçecek. Seçim barajı kaldırılacak. Genel başkanlar değil, vekili millet seçecek.
5- Siyasi ahlak yasası çıkacak. Vatandaşla, siyasetçi arasındaki güven inşa edilecek.
6- Kamu ihale kanunu yeniden düzenlenecek.
7- Sayıştay gerçek işlevine kavuşacak, Ulusal Vergi Konseyi kurulacak.
8- Güçlü bir Stratejik Planlama Teşkilatı kurulacak.
9- Eğitim sistemi tüm bileşenlerin ortak çabasıyla yeniden yapılandırılacak.
10- Gelecek nesiller için yaşanabilir dünya teslim etmek için ekosistem kurulacak.
11- Aile destekleme sigortası olacak, asgari gelir desteği sağlanacak.
12- Yeni merkez-yerel dengesi oluşturulacak: Yerel yönetimlerin gelirleri arttırılacak, kayyum uygulamalarına son verilecek.
13- Ortadoğu barış ve işbirliği teşkilatı kurulacak.
CHP’nin bir süredir belirgin hale gelen değişimci politikalarının nasıl bir geleceğe evrileceğini, daha doğrusu parti içindeki otokratik geleneğin bu yeni politikaları ne ölçüde içselleştireceğini kestirmek mümkün değil. Ama şu bir gerçek ki Kılıçdaroğlu’nun demokratik söylemiyle CHP ülkeyi kutuplaştırıcı politikalardan uzak tutma yönünde önemli adımlar atıyor. Özellikle başörtüsü konusunu siyasallaştıran tavrından kurtulması Türkiye siyaseti adına önemli bir kazanımdır.
Genellikle siyaset geleneğimizde seçmen kitlesinin ana eksenini oluşturan iki büyük parti arasındaki sert kavgalar, her ne kadar partiler açısından kolaylaştırıcı bir enstrüman olsa da, aynı zamanda kutuplaşmayı da derinleştiren bir unsur olmuştur.
Son dönemde Kılıçdaroğlu bu geleneği tersine çeviren bir politika izliyor. Mesela doğrudan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı hedef almak yerine, AK Parti’nin politikalarını eleştirmeyi tercih ediyor. Ve Erdoğan’la polemiğe girmekten özenle kaçınıyor. Hatırlayalım, Kılıçdaroğlu yerel seçimler öncesinde Erdoğan’ın CHP’yi hedef alan sert söylemlerine karşı cevap verme yarışına asla girmedi.
Nitekim seçim sonuçları bu politikanın doğru olduğunu tescillemiş oldu. Aynı şekilde Ayasofya’nın açılışı ile ilgili de “Elinizde yetki var, konuşmayın, yapın. Bizim itirazımız olmaz” benzeri pozitif bir politika izlemeyi tercih etti. Eğer CHP Ayasofya’nın açılışına karşı çıksaydı, AK Parti açısından siyasal getirisi daha yüksek olurdu. Bu yüzden, Kılıçdaroğlu’nun politikaları AK Parti’nin pek işine yaramıyor.
Belli ki artık yeni dönemde siyaset farklı bir sürece evriliyor. Talihsizlik o ki, CHP otokratik gelenekten değişimci ve demokratik bir iklime doğru yol alırken, AK Parti’nin CHP’nin geçmişindeki otokratik geleneğe özenir hale gelmesidir.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025
31.03.2025
24.03.2025
10.03.2025
11.02.2025
5.02.2025
23.01.2025