Mehmet TIRAŞ
Gündemi takip ediyorsanız..
Türkiye hızla hukuktan uzaklaşarak freni patlamış kamyon gibi yol alıyor.
Dilimiz varmıyor söylemeye ama bu gidişatın sonu hayra alamet değil..
Hukuktan uzaklaşan bir ülke, yargı kararlarının uygulanmadığı yerde kaos oluşur..
Kaos demek belirsizlik demektir.
Kaos siyasal iklimi kar boran ortamına dönüştürür ve göz gözü görmez.
Siyaset hukukla kontrol edildiği yerde düzen,huzur ve güven vardır.
Hukuk devletinde yargı çoğunluğun ve muktedirlerin gücüne göre karar veremez..
AYM’de verdiği kararın yerel mahkemenin uymaması, siyasi iktidarın baskısı sonucu bir üst mahkemeye direnmesi ve bu tabloyu ortaya çıkartırken; yaşadığımız süreçte böylesi bir iklime geçtiğimizi göstermiyor mu?
Açıkça Akp Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan yargı kendisinin beğendiği doğrultuda karar verirse yapılacak bir şey yok, ortada bir yargı kararı var deyip kestirip atıyor,hukuki anlamda da doğru olan budur..
Ama Yargı Erdoğan’ın istemediği ve beğenmediği bir karar verirse son AYM’nin 11 Ocak 2017 Tarihinde tutuklu gazetecilerden Şahin Alpay ve Mehmet Altan’ın tutukluluğu bir hak gaspı diye tahliye karar verince kıyameti kopardı..
Neymiş efendim AYM dosyaya hakim değilmiş, bu karar toplum vicdanını sızlatıyormuş, AYM yetki gaspı yapmış vs.vs.
Önceden de sık yazdık bu köşeyi takip edenler bilirler; OHAL’den sonra yargı siyasi iktidarın talimatları doğrultusunda karar veriyor diye,defalarca dile getirdik deyim yerinde ise dilimizde tüy bitti.
11 Ocak 2017 Tarihinden itibaren Türk yargısı siyasi iktidarın talimatları doğrultusunda karar vermediği için;Akp hükümeti tarafından 11 Ocak 2017 Tarihinden itibaren ‘AYM’nin kararları yok hükmündedir.’ Nokta.
AYM’nin Alpay ve Altan için tahliye kararını açıklandıktan sonra; halk deyimi ile benim dişime taş değmişti, yaşanılanlar sürpriz değil ,neden derseniz perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.
Erdoğan 2016 yılının 28 Şubat ayında AYM’nin;Can Dündar ve Erdem Gül kararından sonra açıklamasını tekrar hatırlatalım: “AYM’nin kararlarını tanımıyorum ve saygı da duymuyorum.Yerel Mahkeme direnebilirdi bunu yapmadı. Tahliyeleri yapmayacaktı, tutuklu olanlar AİHM’e gideceklerdi sonuç ta belliydi” demişti.
OHAL ilanı ile Türkiye hızla Demokrasi ve hukuktan uzaklaşmaya başladı ;16 Nisan referandumundan sonra ise Türkiye yapısal olarak uyum yasalarını çıkartmasa da fiilen TİRANLIK bir sisteme geçti.
AYM’nin kararlarının yerel mahkeme tarafından yerine getirilmemesi Avrupa ve ABD’de, Ülke nin imajı ve itibarı açısından olumsuz çarpıcı ses getirdi..
Hem de ne ses, Türkiye’nin hukuk ve demokrasiden uzaklaştığı tam bir karanlık görüntü olarak gösterildi..
İşte dış basından Şahin Alpay ve Mehmet Altan’ın tahliye edilmemesinin yansımalarından kısa bir özet geçelim:
-Tutuklu gazeteciler Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın tahliyesine karar veren AYM’nin kararını yok sayan yerel mahkemenin yok hükmünde sayması;bir Saray telefonu ile karar yok sayılmış gibi gözüküyor.
-Kesin olan şu ki, ülkenin en yüksek merci tarafından verilen kararın alt mahkemelerce uygulanmaması, yargı kurumunun meşruiyetini kaybettiğini ortaya koydu.
-Dış basında çıkan en çarpıcı haberlerden ve yorumlardan biri çok dikkat çekiciydi: ”Anayasa Mahkemesi ile yerel mahkemeler arasındaki çatışmanın ülkede ki, fay hatlarının ne denli derin olduğunu gözler önüne seriyor” diye yankı yapmasıydı.
-Reuters Ajansı ise,Anayasa mahkemesi kararının alt mahkemelerce uygulanmamasının Türkiye’de basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı konusunda ki endişelerin daha da artabileceğine” yer verdi..
-Başka bir Batı basınında ki haber ise Türkiye’de ki yargının ne hallerde olduğunu ifade ediyor,tuzu ve biberi oluyordu:”Türkiye’de Hakimler Hakimlere karşı” diye okurlarına duyurdu.
Uluslararası böylesi yankı yapan Türkiye’deki yargı kararını dış basın birnci sayfadan verirken; bizim iktidar bu yargı skandalını gündemden düşürmek için ülkenin, beka sorunu var diyerek savaş hazırlıkları ile AYM’nin kararını gündemden uzaklaştırmaya çalışıyor..
AYM’nin kararının uygulanmaması yargı kararı ile alakası yokmuş.
Erdoğan Kendisine sorulan AYM’nin kararının uygulanmamasına ne diyorsunuz diye sorusuna; ’bunlar yargının kendi içindeki tartışmalardır” diye geçiştirdi.
İnanalım mı?
Artık şunu herkes aklının bir tarafına yazsın;11 Ocak 2017 Tarihinden sonra,AYM’nin bundan sonra Akp hükümetinin içine sindiremediği aldığı kararlar yok hükmündedir. Nokta.
Hatırlatalım;Erdoğan’ın Külliye dediği, demokrasi güçlerinin kaçak Saray diye adlandırdığı yer hakkında, mahkeme kaçak olduğunu ve oturma müsaadesi vermemişti.
Erdoğan “ey yargı gücün yetiyorsa gel de yık” demişti.
Şimdi de Erdoğan AYM’ne şu mesajı veriyor “gücün yetiyorsa gel de tahliye et” diyor.
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
23.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025