Mümtazer TÜRKÖNE
Erdoğan “Pensilvanya” veya “paralel devlet” dediği zaman, sükûnetle “acaba derdi ne?” diye sormamız lâzım. Önünde birkaç tuştan ibaret elektronik orga benzeyen bir çalgı aleti var. Bir düğmeye dokunuyor ve önceden doldurulmuş CD’lerden biri çalmaya başlıyor. Bu yüzden “olayların arkasında Pensilvanya da var” iftirasını dolaşıma soktuğu zaman, söze değil maksada odaklanmamız lazım.
İlk olarak elektronik orgta basılan düğmeyi yakından takip eden ve bu sesi köşelerinde bucaklarında çoğaltıp, ilave nağmelerle seslendirecek takipçiler hazır bekliyorlar. Bu bir strateji tayini; ve yorumu şöyle: “Son olaylarda toplumda oluşan infiale, Hizmet Hareketi de dahil edilsin”den ibaret. Propaganda makinesi bu stratejiye uygun cephane üretecek ve yaylım ateşine girişecek. PKK’nın eylemlerinden en fazla mağdur olan, büyük tehdit ve baskı altında kalan en barışçı kesim, olayların faili ilan edilecek. İzan ve insaf sakın aramayın; sadece maksada bakın. Dert başka; maksat, güç oyununu acımasızca ve insafsızca sürdürmek ve avantaj oluşturmaktan ibaret.
Erdoğan elindeki gücü hızla kaybediyor. Başbakan iken ülke gündemleri ve hiç eksik olmayan sorunlar yelkenini dolduruyor ve bir yandan hızla yol almasını, öbür yandan da haşmetle ayakta kalmasını sağlıyordu. Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün yüksek duvarları rüzgârı kesiyor. Çok iyi bildiği ve çok fazla tecrübe ettiği iktidar oyununa göre iki çaresi var. Keskin polemiklere girişmek ve böylece karşıdan gelen tepkileri rüzgâra tahvil edip yelkenlerini doldurmak. İkincisi emek istiyor. Hareket halinde olmak, küreklere asılıp rüzgârlı alanlara ulaşmak. BM toplantısını, TÜSİAD İstişare Kurulu’nda yaptığı konuşmayı, Katar dönüşü uçakta söylediklerini ve peş peşe Rize, Trabzon, Gümüşhane ve Bayburt’ta yaptığı “parti” mitinglerini bu ikili maksada göre değerlendirmeyi deneyin: “Hareket et ve polemik yap.”
Erdoğan kendince “ben varım”, “cumhurbaşkanından ibaret değilim”, “güç hâlâ benim ellerimde” demiş oluyor. İşe yarıyor mu? Denenmiş ve tecrübe edilmiş bir yöntem; demek ki işe yarıyor.
2011’den bu yana devlet iktidarı ile hükümet tarihte nadir görüldüğü şekilde üst üste çakışmıştı. Devlet=Hükümet+bürokrasi anlamına geliyor. Erdoğan durumu istismar etti ve bu çakışmadan kişisel bir otokrasi çıkartmaya kalkıştı. 27 Aralık’ta duvara tosladı. Yargıya karşı darbe yapıp etkisiz hale getirerek bu durumdan sıyrılmayı başardı. Fakat bu sefer de devlet ellerinden kayıp uzaklaştı. HSYK seçimleri, çuvalın patlayan kısmını dikmesi anlamına geliyor; ancak yamalı bohça artık dikiş tutmuyor, elindeki iktidarı hızla kaybediyor. Şöyle düşünün; kaybetmese sırf muhatap alınmak için bu kadar keskin polemiklere girişir mi? Görünür olmak üzere meydan meydan parti mitingleri düzenler mi?
Geçen hafta Ali Babacan’ın açıkladığı Orta Vadeli Program, aslında doğrudan Erdoğan’a karşı ilan edildi. Programdaki öncelikler, Erdoğan’ın da yakın çevresindeki rant oligarşisinin de hiç hoşuna gitmedi. Son zamanlarda patlama yapan, Etiler Polis Okulu arsası gibi kent rantı haberlerindeki olağanüstü artışı da, iktidar kaybının telaşı olarak okuyabilirsiniz. Mal gidiyor. O kadar rüşvet verilmiş, masraf edilmiş; devlet kuşunun başlarından kalkıp uzaklaştığını görmeseler bu kadar telaşa kapılırlar mı?
“Olayların arkasında Pensilvanya da var” lafı, sadece ve sadece ölçüsüz ve keskin bir polemik arayışından ibaret. Erdoğan o kadar cinayeti ve ülkeyi yangın yerine çeviren felaketi kendi kişisel hesabını görmek ve kirli düzenine çomak sokanlara iftira atmak için bir fırsata dönüştürmeye çalışıyor. Hakkari’de canına kastedilen çocukların, yakılan, yıkılan eğitim kurumlarının bu hesap içinde küçücük bir yeri olsaydı hiç ölçüyü bu kadar kaçırır mıydı? “MGK’da adım atılacak” lafı da sadece “MGK benim” anlamına geliyor. İnanalım mı? Bu izansız ve insafsız güç oyununu ve desteksiz iftiraları engellemenin basit bir yolu var: Erdoğan’ı ka’le almamak.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
21.12.2025
16.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
7.12.2025