Vedat Bilgin
Prof. Dr. Şerif Mardin’in hayatını kaybetmesi Türk sosyal bilimler alanında önemli bir ismin öneminin bir kere daha hatırlanmasına sebep oldu diyebiliriz. Bizim toplumumuzda hayattayken kıymeti fark edilen insanların sayısı çok değildir. Bu bakımdan Şerif Bey şanslı sayılabilir çünkü yaşarken birçok çalışması kitap olarak yayımlandığı, yazı ve makaleleri de derlenip kamuoyuna sunulduğu gibi, düşünceleri, doğrudan sosyal bilim çevrelerinde olduğu kadar, yazıp-çizen, iyi kötü aydın diye bilinenlerce de tartışılıp, konuşulmuştur. Hatta yakın zamanlara kadar bir televizyon programına sürekli tartışmacı olarak katılarak, fikirlerinin nispeten daha geniş kitleler tarafından izlendiği bir düşünce adamı olmuştur.
“Burada soru şudur, oldukça popüler olan Şerif Hoca’nın, fikirleri ne kadar anlaşılabilmiştir? Şerif Mardin’in arkasından söylenenler adet yerini bulsun diye söylenmiş sözler midir?”
Şerif mardin’in yöntemi
Elbette bir kısmı öylesine beylik laflardır fakat daha kötüsü hocanın söylediklerini, yazdıklarını yanlış anlayıp ya da hiç anlamadan edilen laflar, yapılan yorumlardır. Dr. Mardin’in ‘merkez-çevre’ teorisini icat ettiğini söyleyenden tutunuzda, “onun en büyük katkısının ‘mahalle baskısı’ sosyolojik kavramını geliştirmesi” olduğunu iddia edene kadar, birçok ilginç değerlendirme kamuoyuna yansıdı. “Onlara göre Şerif Hoca neredeyse ‘mahalle baskısı teorisyeniydi!’ Televizyon ekranlarına çıkıp hocanın ‘merkez-çevre’ yaklaşımını geliştirdiğini söyleyenler sadece hocanın referanslarına bakmaya zahmet etseler bu teorik analizin kime ait olduğunu görebilirlerdi. ‘Mahalle baskısının’ sosyolojik bir kavram değil, bir ‘halk değimi’ olduğunu, Hoca’nın bu kavramı ‘insanların içine gömülü olduğu sosyalitenin’ davranışlarını, düşüncesini belirlemesi sorunu anlatmak için, ‘içinde bulunulan cemaatin’ toplumsal denetimine, baskısına bağımlı davrandıklarını ifade etmek maksadıyla, bir röportajda söylediklerinin anlaşılabilir olmasını sağlamak üzere kullandığı, nasıl fark edilemez? Yoksa bu da ‘cehaletin mahalle baskısı’ mıdır?’”
Hocanın Türk düşüncesine sosyal bilim hayatına kattıkları nelerdir? Bu sorunun cevabını ortaya koymak için eserlerinin etraflıca incelenmesi önemlidir fakat esas olarak Şerif Mardin’in takip ettiği benimsediği yöntemin kavranması her şeyden daha önemlidir. 1960’ların, 1070’lerin Türkiye’sinde bilimin yerini ‘ideolojik kalıplar’ içinden yazıp-konuşmanın aldığı bir dönemde Hoca’nın ‘İdeoloji’, ‘Din ve İdeoloji’ kitaplarını yayımlaması o zamanın bağnaz ortamında önemli olduğu kadar, cesur bir çıkıştır. Hoca, ‘Tarihsel Materyalizmin’ sosyal bilim anlayışı yerleşmemiş bir ülkede ‘bilim düşüncesini’ tahrip ettiği bir ortamda, Weber çizgisinde bir sosyolojiyi esas alan çalışmalarıyla düşünce hayatına yeni bir soluk katmıştır.
Bilim düşmanı zihniyet
Burada Hoca’nın ortaya koyduğu fikirleri, yöntemi ve Türk sosyal bilimler hayatına kattıklarını inceleme, tartışma imkanımız bulunmadığını dikkate alarak, onunla ilgili iki olaydan bahsetmek isterim. “Bunlardan biri, Hoca’nın 1990’larda kendi üniversitesinden ayrılmak zorunda kalmasıyla ilgilidir. Şerif Mardin Amerika’da bir üniversiteye bir dönemlik, ders vermek üzere gittikten sonra döndüğünde Boğaziçi Üniversitesi’ndeki odasına girdiğinde içeride bir genç asistan oturmaktadır. Hoca’nın kapıdaki adı söküldüğü gibi kitaplarının, eşyalarının da dönemin rektörü tarafından depoya kaldırıldığını öğrenir. Hoca bir dosya kâğıdı alır ve istifasını yazarak üniversiteden ayrılır.” Adını anmaya bile değmeyecek o rektörü şimdi dahi kimsenin hatırlamadığını, oysa Şerif Bey’in adının unutulmayacağını sanırım söylemeye bile gerek yoktur.
Diğer olay ise, 28 Şubat sürecinde hocanın Saidi Nursi ve Nakşibendilik ile ilgili çalışmalarından endişelenen ünlü Batı Çalışma Grubu çetesi tarafından tehdit edilmesidir. Hoca’nın kendi ifadesiyle çete Şerif Bey’in ‘laiklik karşıtı tutumundan rahatsızdır’! Değerli bir âlimdi, Allah rahmet eylesin.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019