Sezin ÖNEY
Türkiye’deki siyasi kutuplaşma hâlleri, giderek İspanya İç Savaşı, öncesi, sırası, sonrası yaşanan toplumsal nefret hâllerini andırmaya başladı.
Siyasetin yüksek gerilim hattı, Türkiye’de insanları arkadaşlarından eşlerinden dostlarından, aileleri birbirinden ayırıyor. Bir siyasi partiye destek veya bir politik görüşün dillendirilmesi, “etiket” olarak üzerinize yapışıp, sizi bir kutucuğa sıkıştırıyor.
“Cı”, “cu”, “ci”, “çı”, “çi”, “çu”...
Bu ekler, hayatımızı biçimlendiriyor.
Şucu, bucu, ocu, öcü...
Okuduğun veya yazdığın gazete gibi kendi seçtiklerin, fakat bazen de çaresizlikle katlanmak zorunda oldukların, seni tanımlayan dikenli teller olarak etrafını çerçeveliyor.
Seçmediğin şeyler de; mesela doğduğun yer, büyüdüğün çevre, seni küçücük bir kafese sıkıştırıyor.
Bu ortamda, “Sevgililer Günü” ile ilgili haberler, reklamlar çok da komik kalıyor.
Nefret çölünde, aşk?
Sevgililer Günü’nün kendisi, Doğu’dan Batı’ya hemen tüm coğrafyalarda kutlanan bahar aylarının müjdecisi bayramların, kutlamaların günümüze kadar ulaşan örneklerinden.
İnsanlar olarak, nefret etmeyi sevdiğimiz kadar “sevmeyi” de seviyor ve idealleştiriyoruz.
17. yüzyılın dindar bilim adamı Blaise Pascal’ın şu sözleri, çocukken en sevdiğim, her yere yazdığım cümlelerdendi...
Le cœur a ses raisons que la raison ne connaît pas...
Kalbin, mantığın tanımadığı sebepleri vardır.
1200’lerin ortalarından itibaren Ortaçağ’ın “en popüler kitaplarından biri” olan Dominikken Papazı Jacopo da Varazze’nin, “Azizler Rehberi” sayılabilecek eseri Legenda Aurea’da, Sevgililer Günü’nün meşhur kutsal kişiliği Aziz Valentin ile ilgili kalpleri ısıtan detaylar var.
Kitap, “Valentin” ve bugün Türkçeye (tıpkı Sevgililer Günü’nün kendisi gibi) piyasalar sayesinde girizgâh yapan, “valör” yani “değer” kelimesi arasında etimolojik bağ kuruyor.
Söylencelere göre, savaştan kaçmak isteyen Romalı askerleri, sevgilileriyle evlendiren RahipValentin, İmparator Cladius’un emriyle idam edilmişti. Ancak Valentin, hapiste bile, gardiyanının kör kızının görmesini sağlayarak mucizelerini göstermiş, idam öncesi de, masumiyetini anlatan mektubu, “Sana ait” diye imzalamıştı.
Valentin’in hikâyesi, şubat ayına denk gelen zamanlarda, Çin’den Fransa’ya kadar tüm Avrasya coğrafyasında çeşitli biçimlerde kutlanan baharın gelişi ayinlerine, bayramlarına, kutlamalarına denk düşüyor.
Yemek kültürü üzerine yazılar yazan ablam Aylin Öney’e göre, “Çin’de, şubatın son dolunay günü, sevgililere atfedilen Fener Bayramı olarak kutlanıyor. Fener Festivali gecesi, dolunayın ihtişamını gölgede bırakan, birbirinden güzel irili ufaklı fenerler yakılıyor... Nehirlerde, göllerde, havuzlarda yüzen fenerler salınıyor; göklere, uçan fenerler yollanıyor. Dolunay ışığında romantizmi yetmiyormuş gibi alev alev yanan fenerler aşkları ateşliyor.”
O, bu dönemin Çin hâlini, kutlamanın ruhuna uygun bir romantizm ile anlatmış.
Bu aralar, dünyaya açılımıyla gündemde olan İran’da da, bugünlerde, anne veya sevgililere olan bağ ve aşkın kutlandığı bayram Sepandarmazgan’ın zamanı.
Aynı günler, Fransa’da Avignon yakınlarındaki Roquemaure’da, herkesin birbirini öptüğü La Fête du Baiser kutlanıyor.
Kuzey yarımküre için, şubat, sevmek zamanı...
Bense, bu aralar sık sık dönüp okuduğum, iç savaştan çok çeken İspanyol şair Antonio Machado’nun çok da hüzünlü bir şiirinin, kutuplaşan ve nefreti, her zamankinden de çok sevmeye başlayan Türkiye’nin bugünkü hâllerine denk düştüğünü düşünüyorum.
Rüzgâr
Kalbime seslendi, berrak bir gün,
bir yasemin rahiyasıyla rüzgar
“Bu rahiya karşılığında,
tüm güllerinin kokusunu isterim”
“Güllerim yok ki; çiçekler
Benim bahçemde yok; hepsi öldüler.
“Ben de çeşmenin gözyaşlarını,
Sararmış yaprakları ve dökülmüş taçyaprakları alırım.
Ve rüzgar gitti... Kalbim kanadı.
“Sana bahşedilen bahçeye ne yaptın?”
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Olağanüstü koşullardan çıkış
3.02.2025 - Lucifer etkisi: Can ve cam kırıkları
29.01.2025 - Çanlar kimin için çalıyor?
17.01.2025 - ABD seçimleri: Neden böyle oldu?
7.11.2024 - Şahinlerin barışı
6.11.2024 - Bu 'süreç' neyin süreci?
24.10.2024 - Dönüm noktası bir ziyaret
27.06.2024 - Meksika’nın ilk kadın başkanı çetelere karşı
7.06.2024 - Siyasi cinayetler: Slovakya’dan Türkiye’ye
26.05.2024 - Etki Ajanlığı Yasaları: Ne, nerede, nasıl?
20.05.2024
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
Murat Belge kendini tüketti. Krakova gidiyor ve en büyük toplama kamplarindan haberi yok. Almanlarin en büyük toplama kampi Auschwitz ve Birkenau, Krakovdadir. Krakovun almanlarin yollarinin üzerinde olmamasi mümkün degil. Isgale direnen Polonyali entellektüelleri Auschwitz denen eski bir polonya garnizonuna hapsederler. daha sonra burasi bir toplama kampina dönüsür. Krakova gidip toplama kampina gitmemek (su anda bir müzedir) ve bahsetmemek abestir. Silivriye de toplama kampi dediklerinden mi?
Ad Soyad Giriniz...
asdas