Mardin Dargeçit'te bombalı saldırıda şehit olan 4 polisten biri, Adanalı Akif Hatunoğlu'nun cebinden çıkan vasiyet yürek paralayıcı ifadelerle dolu.

Kızını devlete emanet etmeyen şehit, cenazesine vali dâhil hükümetten kimseyi istemiyor. 7 Haziran seçimlerinden sonra patlak veren terör dalgasına karşı toplumda gözlenen infialin son noktası diyebiliriz. Şehit Yüzbaşı Ali Alkan'ın cenazesinde isyan eden ağabey Yarbay Mehmet Alkan'ın isyanından daha büyük etki oluşturur bu mektup.

Şehit Hatunoğlu'nun vasiyeti şöyle:

“Eğer bir gün yaban ellerde şehit düşersem,

Hiçbir hükümet temsilcisi gelmesin cenazeme (Vali, milletvekili, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı vs.)

Neden diye sormayın… Çünkü onlar uyuduğu için bunca şehitler verildi…

Allah'tan dileğim aileme ve ülkeme yaşattıkları acının binlerce mislini yaşasınlar.

Anneciğim, babacığım ellerinizden tekrar öperim,

Hakkınızı helal edin, size layık bir evlat olamadım,

İhtiyaçlarınız karşısında yanınızda bulunamadım,

Hakkınızı helal edin… Hakkınızı helal edin…

Kızım benim tatlı meleğim seni çok seviyorum,

Mis kokulum benim…

Kızımı önce Allah'a sonra annesine sonra da annem ve babama emanet ediyorum, Sabişim benim biricik tatlı meleğim,

Hiçbir suretle devlete kızımı emanet etmiyorum.

Çıkıp kürsüden sakın ha konuşmasınlar ‘emaneti emanetimizdir' diye,

Devlet ite köpeğe göz yumup bizlerin elini kolunu bağladıysa

Benim zaten zerre kadar güvenim yok bu hükümete, devlete.

Silah arkadaşlarım, yoldaşlarım, kardeşlerim hepiniz Allah'a emanetsiniz,

Devlet uyuduğu için bizler öldük, Türk Devleti, sizler uyumayın ki diğer Mehmetçikler ve polislerimiz yaşasın, ulusumuz yaşasın, boyun bükmeyin.

Naaşıma gelince babam uygun görürse Pozantı, Tekir'deki yayla evimizin bahçesine gömün.

Yok derse de nereyi uygun derse ondan izin alınsın, istediği yere defnedin.”

Şehidin isyanı kartopu gibi büyüyen bir infialin son halkası. Elazığ'da AK Partili belediye başkanı, şehit yakınlarının ‘seni istemiyoruz' tepkisiyle karşılandı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, taziye bildirmek için telefon açtığı şehidin kız kardeşiyle polemiğe girdi. Tepkiyi yumuşatıp kırık gönlü teselli etmesi gerekirken “Kardeşin de o mesleği seçmeseydi.” dediği öne sürüldü. Ne yazık ki bu iddia yalanlanmadı. Yarbay Alkan'ın AK Partililerden görmediği hakaret kalmadı. Hakkında açılan incelemenin akıbeti henüz bilinmiyor. Ama başka bir şehit yakını Erzurum'da cumhurbaşkanına hakaretten tutuklandı. Yarbay'ı biraz üniforması koruyor galiba. Ona dokunduklarında kelle koltukta mücadele eden silah arkadaşlarının yaşayacağı travma ve oluşacak tepkiden endişe ediliyor. Yoksa trollerin istediği kelle çoktan alınırdı.

Bakalım ‘cenazeme gelmeyin, kızımdan uzak durun' şeklinde isyan eden şehit Akif Hatunoğlu'na nasıl kulp takacaklar? Paralele verdiği kurbanı mı bulacaklar, ailesinde Alevi izi mi sürecekler?

Türkiye ‘iyi yönetilmiyor' demek isterdim ama o noktayı çoktan geçtik. Ülkenin bir bölümü artık yö-ne-ti-le-mi-yor! Devlet, en temel vazifelerini yerine getiremiyor. Sağlık hizmeti veremiyor. Güvenlik sağlayamıyor; emniyet ve asker kendini korumakta bile sıkıntı yaşıyor. Şehit haberi almadığımız gün yok. Okullar açılmadığı için farkında değiliz ama eğitim de yapılamaz bu şartlarda. Ülkeyi 13 yıldır tek başına yöneten AKP, bütün suçu PKK'ya yıkarak kurtulmaya çalışıyor. ‘Şehirlere 80 bin silah yığdılar' dediklerinde halk ‘niye engel olmadınız?' diye soruyor. Aynı soru şehit polis Akif'in zihnini kemiriyor; şehit yakınlarının dilinde isyan olarak yükseliyor. Bu vasiyet o cevapsız soruların ürünü.