NATO toplantısı dün de yazdığım gibi önceki zirvelere benzemiyor. Basına açıklanmayan bölümlerde BÜYÜKLER BÜYÜK KAVGA VERİYOR.

Bizler haklı olarak ORTADOĞU ile AKDENİZ ile ilgileniyorduk.
Ancak bunun ötesinde sorunlar ve tartışmalar da vardı...
Bugün buna bakalım biraz...
Avrupa Birliği, ABD'nin NATO ordularına karşı PESCO'yu hazırladı. NSA'ye karşı da Galileo Projesi'ni masaya getirdi...
Bunlar, Avrupa Birliği'nin kendi güvenliğini ve çıkarlarını korumak için gerekli adımlardı.
Avrupa Birliği üyesi olan ancak sınırlarını kaldırmayan ve euro kullanmayan İngiltere, Galileo Projesi konusunda geri adım attı.
Çünkü Galileo Projesi'nin arkasında Rothschild ailesi vardı. Hatta bu konuda fikir de aileden çıkmıştı. Ayrılık burada başlıyordu...
Başta Fransa ve Almanya bu fikri destekledi.
Galileo Projesi, yıllardır İngiliz ordusu tarafından kullanılıyordu.
Avrupa Birliği ülkeleriyle birlikte kullanılacak bu proje, ailenin çok güçlenmesini sağlayacaktı.
Sonuçta en tepede AİLE vardı!
Sadece İngiltere'de kullanıldığı takdirde, önlenebilir güvenlik açıkları vardı.
Şimdi ise İngiltere bunu önleyemeyeceğini gördü. Çünkü bu sistemle birlikte Kamboçya'da bir ailenin 24 saatinin nasıl geçtiğini izleyebiliyorsunuz. Bu İngiltere için büyük bir risk teşkil edecekti ve hemen Kraliçe II.
Elizabeth'in emri ile BREXIT süreci başlatıldı. Aslında riski ilk gören ve kendi oyununu kuran İNGİLTERE'ydi...
Fark buydu!
İngiltere, bu süreçte hem güç kazanacaktı hem de Galileo Projesi'nin benzerini devreye sokacaktı ve kumanda da sadece MI6'nın merkezinde olacaktı.
Öyle de oldu. BREXIT süreciyle birlikte bu sistem İngiltere'de kullanılmaya başlandı.
Aynı şekilde Galileo Projesi de Avrupa ülkeleri tarafından sisteme dahil edildi. Tabii İngiltere'nin olmadığı bir Galileo Projesi, hiçbir zaman etkin olamazdı. Çünkü bir güç dünya üzerinde etkin olmak istiyorsa ya İngiltere ile ortaklık yapmalı ya da İngiltere'yi yönetmeli.
NSA, Gallieo ve Rus GLONASS...
Dünyayı izleyen 3 sistem.
Gallileo gibi GLONASS da kimse görmek istemese de Rothschild ailesi tarafından hazırlandı.
Arkadaki akıl ailenindi!
Globalnaya Navigatsionnaya Sputnikovaya Sistema (Global Uydu Navigasyonu Sistemi) anlamına gelen GLONASS, Putin'le birlikte dünyada çok özel bir konuma geldi.
Edward Joseph Snowden'ın neden Rusya'ya gittiği ve GLONASS'ı ne kadar güçlü bir konuma getirdiğini bazı uzmanlar biliyor. GLONASS, Snowden sayesinde NSA'yi çökme noktasına getirdi. En az 16 bölgede NSA kör edildi.
Snowden'ın RUSYA ile çalışır gibi görünüp bilgileri özel yazılımla NSA'e yolladığını da söyleyen vardı...
Uzaydaki savaşların tek amacı, dünyayı yönetmekti...
3 özel uydu sistemi vardı.
Gözetleme sisteminin ikisi Rothschild ailesi tarafından yönlendiriliyordu.
Bu da dünya üzerinde aileye büyük bir potansiyel sağlıyor.
İngiltere, BREXIT'le birlikte ordudan Gallileo'yu çıkardı.
Kendi sistemini belli ölçülerde hazırladı.
İngiltere'nin resmi olarak 39 ama gerçekte 72 uydusu uzayda denetleme görevi yapıyor.
Uzayda güçlü olanın dünyada da güçlü olacağı dönem hızla yaklaşıyor.
Büyükler bunu biliyor.
Uzaydaki sistemle akıllı telefonları hatta otomobilleri bile yönlendirebilirsiniz. Teknolojinin bu kadar hızlı ilerlemesi, dünya üzerindeki savaşları daha matematiksel hale getiriyor. Belki de 20 yıl sonra uçak teknolojisinin olmadığı bir döneme gireceğiz. Bu da hangi ülkenin uzay teknolojisini ne kadar güçlü kullandığını gösterecek.
Kuşku yok ki o ülke de dünya üzerindeki süper güç olarak bilinecek.
Washington, teknoloji üzerine eğitim gören tüm dahi çocukları mutlaka Pentagon merkezli şirketlere yöneltiyor.
Bir ülke güçlü olmak istiyorsa elindeki yetenekli gençleri Pentagon'a kaptırmamalı.
İngiliz 30 çocuğun son 4 yılda Pentagon şirketlerinde görev alması da Londra'da sorgulanan en önemli sorunlardan biri oldu.
Bunu engelleyemeyen birçok bakan ve Lord görevden alındı.
Hatta Lordlar Kamarası'nda bu konuda şiddetli tartışmalar yaşandı.
Özellikle geçen yıl Lordlar Kamarası'ndaki tartışmaların ciddi fiziksel kavgaya dönüşmesi, Kraliçe II. Elizabeth'in yeni kararlar almasını sağladı.
İngiliz dahi çocukların eğitim burslarının tamamı artık Buckingham Sarayı tarafından karşılanıyor.
Çocuklarla yapılan uzun süreli sözleşmelerde, ciddi tazminat rakamları konuluyor.
Geçen yıl seçilen her bir çocuk eğer İngiltere için çalışmayı reddederse 10 milyon sterlin ödemek zorunda kalacak.
Bu rakam kimilerine göre çok bulunsa da gerçekler ağırdır.
Teknolojiyi güçlü kullanmak artık bir ulusal güvenlik şartı.
Buna karşı geleneksel sistemlerle ulusal güvenliği sağlamaya çalışan Asya, Afrika ve Güney Amerika ülkeleri, gelecekte mutlaka işgal adımlarıyla karşı karşıya kalacak.
Avrupa Birliği de dağılırsa Galileo Projesi de artık bir güç olmayacak.
Bu da Washington'ın en büyük isteği.
Çünkü o zaman Avrupa ülkeleri de savunmasız kalacak.
Şu anda sadece 10 ülkenin bu sistemler üzerine çalışmalar yaptığı biliniyor.
Mesela bugün önemli ülkelerden biri olan İtalya'da teknoloji konularında hiçbir çalışmanın olmaması, aslında gelecekte büyük bir sorunun önünü açacak.
Bazı milletvekillerin bu konudaki adımları engellendi.
Nedenini bilen ise yok.
NATO'ya, Brüksel'deki zirveye, Trump, Putin, May, Merkel ve Macron'a biraz böyle bakmakta fayda var.
İstedikleri konuyu tartışmayıp gözümüzü açarsak başka bir oyun göreceğiz...
Türkiye zaten her şeyin farkında...
Gökyüzüne gönderilen uyduya verilen içerideki tepkileri de hatırlayın...
Oyuna tepeden bakalım....