Etyen MAHÇUPYAN
Katalanların bağımsızlık referandumu sonrasında gelebilecek somut siyasi adımlar beklendiği üzere ertelendi. İspanya anayasasının ilgili maddesi bu türden bir ayrılmaya zaten izin vermemekteydi... Ne var ki ‘olgunlaşmış’ bir bağımsızlık hareketini engelleyebilen bir anayasayı bugüne dek hiçbir coğrafyada görmedik. Katalanların şu an henüz ‘olgunlaşmamış’ bağımsızlık hamlesinin yüksek bir maddi/manevi maliyeti olacaktı. Öte yandan referandumun kendisi ayrılmanın diğer aktörlerle somut olarak tartışılabileceği yeni bir dönemin başlangıcı. Bu süreçte ayrılma yönünde bir olgunlaşma yaşanabileceği gibi bağımsızlıktan vazgeçmek de mümkün. Ancak günün birinde düşük maliyetle ayrılma noktasına gelirse, hiçbir anayasanın Katalonya’nın İspanya’dan kopmasını engelleyemeyeceğini akılda tutalım.
***
Anlaşılan Barzani de bu denklemin farkında. IKBY’nin Irak’tan ayrılmasının maliyeti ortada olduğu için bağımsızlık referandumunun sadece Irak’lı Kürtlerin hakkının tescil edilmesi anlamına geldiğini, pratiğe geçmesinin zamana bırakılacağını her fırsatta söyledi. Öte yandan Irak’ta İspanya’nın tersine bir durum yaşanmaktaydı: Irak merkezi hükümeti anayasaya rağmen Kürt bölgesine olan taahhütlerini yerine getirmiyordu. Dolayısıyla bağımsızlık referandumu işlemeyen bir anayasaya meşru tepkiyi de yansıtıyor, bir anlamda yeniden işlevsel bir anayasanın olasılığını gündeme getiriyordu. Referandum sonrasında bu ana sözleşme metninin yeniden ele alınması ve belki de Kürtleri tatmin eden bir düzenleme getirmesi mümkündü.
Ne var ki IKBY’nin içinde olduğu coğrafya olgun davranışlara pek müsait olmadığı için, şimdi hep birlikte bir ilave çatışmanın daha eşiğine gelindi. Bu eşikte Irak’ın toprak bütünlüğünün birçok ülkenin tercihi olması, IKBY’nin kopması önünde ciddi bir engel. Ancak zamanın ruhunu göz ardı etmemek lazım…
Modernliğin yıpranması ulus devletlerin farklı kimlik temelli toplulukları aynı çatı altında tutmasını zorlaştırıyor. Üstelik bunu bir küreselleşme döneminde yaşıyoruz ve ‘birlikte yaşama’ açısından normlar standartlaşıp ‘evrensel’ hale geliyor. Modernliğin hegemonik nitelikler sergilediği bir geçmişte oluşan yapay sınırların ötesinde, bugün kadim sanılan sınırların bile yapaylaşmasına tanık oluyoruz. Kimlikler yanında, ticari/sınai bölgeler ve kültürel havzalar birer aktör olarak dünya sahnesinde beliriyor.
Bunun anlamı sadece yeni pazarlıklar ve paylaşımlar değil… Bir yandan yenilenen tercih ve talepler, ama bunun ardında yeniden tanımlanan hak ve mağduriyetler. Bu karmaşık yeniden oluşum süreci demokrasinin de yeniden tanımlanmasını zorluyor. Nitekim demokrat zihniyetin delegasyon, şeffaflık, katılım, ikna gibi kriterleri adı konmadan liberal demokrasilerin uygulamalarına sızıyor. Ancak ayrılıkçılık gibi bir dürtü karşısında palyatif tedbirlerle çok uzun süre idare etme şansınız yok.
***
Bugün birçok ülke demokratlığa hazır olmadığı ölçüde, otoriter popülist tepkiselliği bu konu ile başa çıkmak için yeterli sanıyor. Gelmekte olanı hazmetmekte zorlandığı için, siyasi çaresizlik içinde bir tür siyasi anemi ve bağnazlıkta medet umarak baskı ve tehdit siyasetinde tıkanıp kalıyor. Sonuç yükselen normların daha da uzağına düşülmesi, toplumsal zeminde psikolojik kırılmaların yaşanmasıdır.
Ayrılıkçılığın engellenmesi için öyle bir yol seçiliyor ki, ayrılıkçılık hem daha meşru hale geliyor, hem de ayrılmanın iradi koşullarının üremesi kolaylaşıyor. İspanya ve Irak da eskiye takılı kaldıkça, bütünlüğü sağlayabilecek yeni bir demokrasiyi üretmede zorlanacaklar.
Tarihsel açıdan bakıldığında bu gerilim anının henüz öncesinde bulunan Türkiye’nin bu yaşananlardan alabileceği çok ders var. Ancak ne yazık ki Irak’taki tutumumuz bu dersi alabilecek zihniyetin uzağında olduğumuz izlenimi veriyor…
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024