Etyen MAHÇUPYAN
Gülen cemaatinin siyasi bir aktöre dönüştüğü önermesi etrafında yürütülen spekülasyon ve iddialara nihayet geçen hafta Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'ndan uzunca bir yanıt geldi.
Açıklamada kullanılan kavramla 'Hizmet' "ilhamını inançtan alan, evrensel insani değerler çerçevesinde, birlikte yaşama kültürü oluşturmayı hedefleyen, gönüllülerden oluşan bir sivil toplum hareketi" olarak tanımlanırken, bu hareketin hiçbir siyasetin veya ajandanın parçası olmadığı gibi, hiyerarşiyi dışlayan adem-i merkeziyetçi bir yapıya sahip olduğu vurgulanmaktaydı. Cemaatin ideolojik bakışına ilişkin ise demokratikleşmeye, dini özgürlüklere, hukukun üstünlüğüne ve insan hak ve özgürlüklerine bağlılığın altı çizilmekteydi. Nitekim cemaat mensuplarının "Türkiye'nin demokratikleşmesiyle ilgili temel konuların hepsinde evrensel standartların lehinde" pozisyon aldığı söylenmekteydi.
Nesnel ve serinkanlı bir yaklaşımla bu değerlendirmeye itiraz etmek mümkün değil. Gerçekten de Gülen cemaatinin ne olduğu ve nasıl bir Türkiye istediği konusunda görüntü epeyce açık. Ne var ki tartışma bununla değil, cemaatin 'nasıl' davrandığı ve 'kendisi için' ne istediğiyle ilintili. Unutmamak gerek ki Gülen cemaati, ne bazı cemaat üyelerinin söylediği gibi tümüyle dağınık, amorf bir bireysel eklemlenme, ne de bazı cemaat karşıtlarının iddia ettiği üzere merkezi ve disiplinli bir siyasallaşmış özne. Gerçek durum bu ikisinin arasında olduğu gibi, cemaat aynı anda her iki ucu da kendi içinde taşıma potansiyeline sahip. Diğer bir deyişle karşımızda hem çok geniş bir yatay hizmet ağı, hem de doğal olarak örneğin devletin kurumsal hiyerarşilerini kullanma yeteneğine sahip dikey bağlantılar bulunuyor. Gülen cemaatine sempati besleyen kişilerin güvenlik ve yargı bürokrasisi içinde kariyer yapma istek ve becerilerinin çok yüksek olduğu görmezden gelinemez. Öte yandan bu kınanacak veya karşı çıkılacak bir tutum olarak da sunulamaz. Bu bireysel düzlemde ele alındığında doğal bir hak... Ama son dönemde popüler hale gelen soruyu sorarsak, "ya cemaat bu hakkı kendi kadrolaşması için eğip bükerek kullanıyor ve bu sayede kendisine hareket alanı, pazarlık gücü devşiren bir siyaset üretiyorsa?"
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın açıklaması bu sorunun gölgesinde yapıldı ve ona cevap niteliği taşımakta. Verilen mesaj şuydu: 1) Cemaatin Türkiye demokrasisinin gelişiminde geniş kitlelere kazandırdığı dinamizm çok önemlidir ve yine cemaat son dönemde kendisine düşeni yapmada duyarlı davranmaktadır. 2) Ancak cemaatin 'siyasi iktidarı paylaşma veya siyasi iktidara sahip olma gibi bir hedefi' yoktur. Bu önemsenmesi gereken bir konum... Çünkü cemaati hem bazı siyasi hedefler doğrultusunda davranan, hem de siyasi aktör olma hevesi taşımayan bir yapı olarak tanımlıyor. Söz konusu duruş olanaksız olmasa da, epeyce hassas bir ara çizgiyi ima ediyor. Nitekim Vakfın açıklamasında şöyle deniyor: "Bugün Hizmet, AK Parti'den bu hedeflerin gerçekleştirilmesi ajandasının muhafaza edilmesinden başka hiçbir şey talep etmemektedir." Kastedilen demokratikleşmenin güçlendirilmesi ve vesayet kurumlarının nüfuzunun kırılmasıdır. Bu amaçlara katılmamak mümkün değil... Diğer taraftan bu amaçların 'Hizmet' adına bir talep olarak seslendirilmesi, cemaatin kendisini siyasi bağlamda özneleştirdiğini de ima ediyor.
Dolayısıyla Gülen cemaatinin bireysel düzlemde siyaseti ille de teşvik etmeyen, ancak bir bütünsel yapı olarak siyasi gayeler besleyen bir vizyona sahip olduğunu görüyoruz. Hemen ekleyelim ki bu tamamen meşru bir duruş. Nitekim birçok aktivist sivil toplum örgütünün yaklaşımı da böyle. Sorun cemaatin bazı üyelerinin devlet bürokrasisi içinde ağırlık kazanarak, cemaatin gayelerini siyaset pratiği içinde gerçekleştirmeye çalışıp çalışmadıkları ve bunu bazen hukuku zorlayarak yapıp yapmadıkları sorusunda yoğunlaşıyor.
Vakfın açıklamasında belirtildiği üzere "devlet bürokrasisinde de Hizmet Hareketi'ne gönül vermiş insanların olması gayet doğal." Cemaatin önündeki soru ise biraz da derinde: Acaba siyaset alanı hizmet alanının bir parçası olarak görülebilir mi? Eğer meseleyi topluma hizmet ve ahlaklı bir nesil yaratmak bağlamında kurarsak cevap 'evet' olabilir. Öte yandan 'hizmet' bireysel inisiyatifin ahlaki bir zeminde sınanmasını sağlarken, 'siyaset' hiyerarşik kalıpları ve merkezileşmeyi davet ettiği ölçüde güç arayışını ima eder. Burada ahlak bir sınama getirmediği gibi, onu pragmatizme mahkum edebilir.
Bugün siyaset ile hizmet arasındaki ilişki cemaatin geleceğini belirleyecek olan temel ikilemi oluşturmakta gibi gözüküyor. Cemaat mensubu herkesin kendi siyasi tavrı tabii ki olacaktır, ama bunun cemaatin bütününü nasıl etkilediği önemli. Dolayısıyla cemaatin siyaseti bütünüyle bireysel alanın akıntılarına bırakamayacağı açık olduğu gibi, cemaat adına davranan bir 'elitin' tüm cemaat mensuplarını kuşatan bir siyaset üretmesinin meşruiyeti de sorguya açık...
Bunlar cevabı kolay olan ikilemler değil ve bir bütün olarak cemaate sorumluluğunun farkında olması ve bunu taşıması gerektiğini hatırlatıyor...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023