Mehmet Ocaktan
19-20 yıllık AK Parti iktidarının şu günlerde sergilediği talihsiz resmi gördükçe insan, “Galiba kaybedişin hikayesi hep böyle yazılıyor” gibi bir hisse kapılıyor. Sokaktaki insan için bile görünür hale gelen bir gerçek var ki, siyasi aklın özellikle kriz dönemlerinde işlemez hale gelmesi yüzünden iktidarın eli ayağına dolaşmış bulunuyor.
Maalesef şu anda Türkiye’yi zor durumda bırakan en hayati mesele ekonomik krizden çok yönetim krizidir. Bir ülkenin ekonomik kaynakları sınırlı olabilir, zaman zaman konjonktürel olarak finansal daralmalar da yaşanabilir. Ancak iktidarlar zamanında gerekli tedbirleri alarak, en azından krizlerin uzun ömürlü olmasını önleyebilirler. Bu krizler kendi ürettiği krizler olsa bile…
Bugün AK Parti iktidarında öylesine bir yanlışlıklar silsilesi yaşanıyor ki makul bakış sahibi herkesin, bir iktidarın kendisini vuracağını bile bile özel krizler üretmesini anlaması mümkün değildir.
Mesela Merkez Bankası başkanlarının adeta mevsimlik işçi gibi değiştirilerek Türkiye’nin finansal görünürlüğünü zedelemek, kurumsal güveni yok etmek böyle bir aklın eseridir.
Bizzat iktidar tarafından üretilen ve artık sokaktaki insanın bile “128 milyar doları gördün mü?” diye sloganlaştırdığı durum böyle bir beceriksizlik halinin ilanıdır.
Tam kapanma günlerini düzenleyen genelgeyi bile doğru dürüst yazabilecek akıldan mahrum olan ve bu yüzden de üreticiyi, tüketiciyi, esnafı isyan etme noktasına getiren bir iktidar için “iç” ya da “dış düşman”a ihtiyaç olabilir mi?
Lebaleb kongrelerle salgını azdırıp sonra da esnafı kepenk kapatmak zorunda bırakan bir iktidarı, bu tür akıl dışı bir davranışa muhalefet zorlamış olabilir mi?
Eğer, devleti toptan bir kişinin aklına emanet eden yeni “Türk tipi” rejim, salgın için hayati öneme sahip aşıyı bile temin edemezken ülkenin dışişleri bakanı çıkıp “Turisti gören herkesi aşılayacağız” diyerek bir kara mizah örneği sergiliyorsa, o ülke kötü yönetiliyor demektir.
İMAMOĞLU’NA SORUŞTURMANIN GERÇEK KAHRAMANI KİM?
AK Parti açısından kaybedişin hikayesini doğru analiz edebilmek için bazı olayların izini dikkatlice sürmekte yarar var. Mesela Ekrem İmamoğlu’na soruşturma vakası… Hiçbir iktidar İmamoğlu’na ve de muhalefete bundan daha büyük bir ödül veremezdi herhalde… İmamoğlu türbede elleri arkada yürüdü diye soruşturma açmak ve buradan ceza almasını ummak gibi bir beklenti içine girmek, herhalde bir iktidarın kendisine yapabileceği en büyük kötülüklerden birisi olsa gerek.
Öyle anlaşılıyor ki bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve parti yönetimi de bu işgüzarlıktan pek mutlu değiller. Partiden yükselen “Boşuna İmamoğlu’na prim sağlıyoruz” şeklindeki sesler bu rahatsızlığın en önemli göstergesi.
Hele de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bir televizyon kanalında ”Kendisi suçlu ama soruşturma açtırmayacağım” diyerek bu absürtlüğe sahip çıkması, parti çevrelerinde ciddi bir rahatsızlığa yol açmış gibi görünüyor.
Bu çerçevede Ekrem İmamoğlu’nun birkaç gün önce yaptığı bir açıklamada “Cumhurbaşkanından bu konuyu analiz etmesini istirham ediyorum” şeklindeki çağrısı, meseleyi daha heyecanlı bir noktaya taşıdı. Zira bu çağrı doğal olarak “İmamoğlu’na yapılan bu kıyağın arkasındaki kahraman kim?” sorusuna olan merakı daha da arttırıyor.
Maalesef siyasette akıl tatile çıkınca iktidarlar toplum nezdinde itibar kaybına yol açacak pek çok absürtlüklerin altına imza atmaktan çekinmiyorlar. Mesela AK Parti’nin sosyal medya hesabından yayımlanan “CHP yalan üretim merkezi” videosu… Kelimenin tam anlamıyla bir akıl tutulmasının ürünü.
En küçük zeka kırıntısından bile mahrum olan bu saçma sapan videodan da anlaşılıyor ki sanki iktidarın içinde bir el var ve “128 milyar dolar nerede?” sorusu unutulmasın diye kıt akıllıların hazırladığı bu tür videolarla iktidara yönelik tepki daha da güçlendirilmek isteniyor. Ve işin talihsizliğine bakın ki bu küçük skandalın savunucusu da AKP Medya-Tanıtım Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ…
Hasılı 128 milyar dolardan ekmek büfelerini kapatmaya, “neden elin arkada” soruşturmasından aşı tedarik krizine kadar pek çok kötü yönetim örneği, AK Parti’nin kaybediş hikayesi olarak kayda geçiyor. Ve galiba bu hali özetleyen tek cümle: ”Kendim ettim kendim buldum…” olacak.
Yazarlar
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
7.11.2025
5.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
1.10.2025