Şahin ALPAY
9 Ocak Cumartesi günü, Hrant Dink’i, alçakça tasarlanan ve işlenen bir siyasi cinayete kurban gitmesinin altıncı yılında andık.
Evet, bu menfur cinayeti tasarlayanlar hâlâ ortaya çıkarılamadı. Evet, Hrant’ı tümüyle haksız ve hukuksuz bir kararla TCK 301’den mahkûm edip, öldürülmesine giden yolu açan yargıçlar terfi ederek taltif edildiler. Ama Yargıtay Başsavcılığı’nın, davaya bakan mahkemenin “örgüt yok” kararına itiraz etmesi; soruşturma yürüten bir savcının cinayetin arkasındaki örgütün şemasını çıkarması, cinayetin asıl sorumlularının “Ankara’nın karanlık dehlizlerinde” kaybolmayacağı umudunu ayakta tutuyor.
Aradan geçen altı yılda yaşananlar açısından kesin olan bir şey var: O da Hrant Dink’in öncülüğünü yaptığı davanın, yani Türkiye’nin Osmanlı Ermenilerinin başına gelen büyük felaketle yüzleşmesi davasının halka halka genişleyen kitleler tarafından benimsenmesi. Bunun herhalde en açık göstergesi, Hasan Cemal’in geçen yıl çıkan “1915 Ermeni Soykırımı” başlığını taşıyan kitabı dâhil, konuyla ilgili pek çok kitabın yazılması, çevrilmesi ve toplumun bilgisine sunulması.
Hrant Dink’in 1915-16’da Osmanlı Ermenilerinin başına gelenin soykırım olduğunda şüphesi yoktu, ama ısrarı soykırımın Türkiye devletince tanınması değil, milyonu aşkın soydaşının, kendi hükümetlerinin aldığı bir kararla yurtlarından sürüldükleri ve yaklaşık yarısının yollarda katliam, açlık ve salgın hastalık nedeniyle can verdiği gerçeğiyle yüzleşilmesi ve böylelikle Türk-Ermeni dostluğunun yeniden tesisine giden yolun açılmasıydı. Peki, bu yol açıldı mı? Evet, bence açıldı.
Düne nazaran bugün, iki temel konuda daha büyük bir vuzuha kavuşuldu. Bunların birincisi, bir devletin işlediği suçtan dolayı bütün bir milleti sorumlu tutmaktaki kötülük. İkincisi, Türkiye devletinin tarihte kalan bir imparatorluğu yıkıma götüren İttihatçı diktatörlerin kendi halkına karşı işlediği suçların sorumluluğunu millet adına üstlenmesindeki kötülük. Vuzuha kavuşmaya dair son zamanlarda rastladığım en güçlü işaretleri, Ezgi Başaran’ın Ermeni asıllı Amerikalı oyuncu ve film yapımcısı Sona Tatoyan ile yaptığı mülakatta gördüm. Tatoyan, annesini anlatıyor: “Bazen, evet bize ne kadar kötü şeyler yaptılar, derdi. Sonra Anadolu insanını, yemeğini ve toprağını övmeye başlardı. Zannediyorum onun sayesinde bir devletin yaptığı kötülüğü, o devletin altında yaşayan insanlara mal etmemek gerektiğini öğrendim.”
Tatoyan “Türkiye devleti ‘Soykırım var ve özür dileriz’ dese ne hissedersiniz?” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Ferahlık. Eğer bunu yapmamaya devam ederse… Bilmiyorum. Bir Ermeni olarak Türkiye’nin ‘soykırım vardır’ demesine ihtiyacım yok. İşte diasporaya bunu anlatmaya çalışıyorum. Onlar illa bu cümleyi duymak için direterek Türkiye devletini daha güçlü bir konuma itiyorlar. Çünkü aslında ne demiş oluyorlar: Sen soykırım oldu demeden ben iyileşemiyorum...”
Ermeni yazar Micheline Ahromyan Marcom’un “Cennetten Üç Elma Düştü” adlı kitabını filme çekmeye hazırlanan Tatoyan şöyle diyor: “Ermeni soykırımının Schindler’in Listesi’ni yapacağım. Kötüler kadar iyiler olacak. Canavarlar kadar, komşularını kurtarmak için kendilerini tehlikeye atan iyi kalpli insanlar da… O dönemde birbirlerini satan Ermeniler de vardı; onları da filme koyacağız.” (Radikal, 14 Ocak 2013.)
Sana şimdiden teşekkürler Sona Tatoyan.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020