Hakan Albayrak
… Ne diyeceğimi bilemiyorum. İçim yanıyor.
… Yüce Rabbim, aklımı koru; Türk düşmanlığı ile canla başla mücadele ettiği halde “Türk düşmanı” diye hedef gösterdiler onu. Ermeni diasporasını Türklerle didişmekten vazgeçmeye çağırdığı bir yazısını -inanamıyorum, gerçekten böyle bir yazısını- “Türk düşmanlığına” kanıt olarak göstererek hedef gösterdiler onu.
… Şimdi kına yakısın provokatörler. Hrant Dink’in yargılandığı mahkemede linç şovları yapan faşistler kına yaksın. Hedef vuruldu. Hrant Dink öldü.
(Yeni Şafak, 21 Ocak 2007)
***
Hrant Dink’le Doğu Konferansı’nda beraberdik. Toplantılarda genellikle ‘karşıt kutuplar’da yer aldık, sıkı tartışmalara girdik, ama asla ‘kıyasıya’ tartışmadık. Birbirimize ‘kıymayı’ aklımızın ucundan bile geçirmedik.
… Hapishane maceramdan sonraki ilk karşılaşmamızda gözlerinin nasıl nemlendiğini, bana nasıl sımsıkı sarıldığını unutamam. Duygu insanıydı, bu toprakların bütün has evlatları gibi.
Bu topraklara aşıktı. Bu insanlara âşıktı… Bu toprakların ve bu insanların esenliği için Ermeniler adına Türklere laf anlatmaya çalıştı, Türkler adına Ermenilere laf anlatmaya çalıştı, lafı ağzına tıkandıkça sinirden ağladı, yılmadı, laf anlatmaya çalışmayı ısrarla sürdürdü…
“Barış”ı asla laf olsun diye telaffuz etmedi; daima samimi bir aşk ve şevk ile, iliklerine kadar hissederek, gerçekleşmesini ihtiras derecesinde arzu ederek telafuuz etti. Erivan’da bir lokantada Türk ve Ermeni türküleri birbirine karıştığında öyle bir geçmişti ki kendinden, onu öyle görünce ‘mutluluğun zirvesi bu olsa gerek’ diye düşünmüştüm.
“Türklüğe hakaret”ten mahkum olduğunu duyduğumda nasıl sarsıldğımı anlatamam… Ölüm tehditleri ve linç girişimleri başımızı zaten yere eğdirmişken, bir de bu utanç…
15 Ekim 2005 tarihli Milli Gazete’deki “Hrant Dink” başlıklı yazımda, utancımı kayda geçirdim:
“Erivan Üniversitesi’nde bir toplantı. Üniversite yetkilileri ile Türkiye’den gelen bir grup aydın, ‘Aramızdaki sorunları nasıl çözeriz?’ sorusuna herkesi tatmin edecek makul bir cevap bulmaya çalışıyor. İki taraf da dikkatli ve nazik. Sağlıklı bir diyalog için sağlıklı bir zemin oluşturmaya çalışıyorlar. Türkiye-Ermenistan ilişkilerini düzeltmek gibi tarihi bir misyonun bütün ağırlığını omuzlarında hissettikleri her hallerinden belli oluyor. Bir çuval inciri berbat edecek bir gaf yapmaktan öyle korkuyorlar ki, 1915’te yaşananları yorumlamak şöyle dursun, bunları telaffuz etmekten bile imtina ediyorlar. Bir ‘yara’dan söz ediliyor; ‘yara’nın kapanması dileğiyle. Derken, toplantı salonuna giren bir öğrenci ‘Öldürülen masum Ermeniler için 1 dakikalık saygı duruşu’na davet ediyor herkesi. Türkiye’den gelen aydınlar arasında bulunan Hrant Dink itiraz ediyor: ‘Ermeni, Türk, bütün masumlar için!’
“Hrant Dink, bir Ermeni. 1915’i elbette büyük bir acıyla anıyor. Ama acısına yenik düşmüyor. Sağduyuyu elden bırakmıyor. Geçmişin tahakkümünü reddediyor. Bu tahakkümü besleyen, geçmişin aşılmasını engelleyen söz ve davranışlara itiraz ediyor. Ermeni tehciri sırasında yaşanan felaketlerin Türk halkına mal edilemeyeceğini, hatta bütün İttihatçılara da mal edilemeyeceğini, ama Daşnak ve Hınçak çetelerinin Türklere yaptığı zulmü Ermeni halkına mal etmenin de fevkalade yanlış ve tehlikeli olduğunu savunuyor. Ermenileri de Türkleri de 1915 kâbusundan kurtarmaya çalışıyor. Diaspora Ermenileri’ni, uzlaşmacı bir tavır sergileyerek Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin düzelmesini temin etmeye çağırıyor. ‘Ermeni Soykırımı lobileri’ Hrant Dink’i bu yüzden Türk ajanı olmakla suçluyorlar. Ve Hrant Dink, bu lobilere karşı savunduğu Türkiye’de, Türklüğe hakaretten yargılanıp mahkûm oluyor. Utanç içindeyim.”
(Nuray Mert söylemişti galiba; Hrant Dink bu yazıyı okumuş ve ağlamış. Anlaşılmak öyle nadir ve özel bir şeydi ki Hrant Dink için, onu ağlatıyordu.)
“Türklüğe hakaret” yalanı büyütüldü, büyütüldü, büyütüldü ve 19 Ocak 2007 Cuma günü Hrant Dink’in menfur bir cinayetle ‘ortadan kaldırılmasına’ yol açtı…
Hrant Dink’in ailesine, Ermeni cemaatine, bütün Türkiye’ye başsağlığı diliyorum. Kayıp gerçekten hepimizin kaybı.
(Gerçek Hayat, 26 Ocak 2007)
***
Cinayetten birkaç saat evvel abonelere ve gazete bayilerine ulaştırılan 19 Ocak 2007 tarihli Agos’taki “Ruh halimin güvercin tedirginliği” başlıklı yazısının sonunda şöyle diyordu Hrant Dink:
“Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz. Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler. Evet biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce.”
Heyhat! Güvercine kıydılar.
Bugün 19 Ocak 2019. Hrant Dink’in katledilişinin 12’nci yıldönümü. Kör nefretin ve linç kültürünün korkunçluğunu hatırlayıp ibret almak günü.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.05.2022
7.03.2022
31.01.2022
20.01.2022
30.11.2021
25.11.2021
15.11.2021
25.10.2021
17.08.2021
9.08.2021