Hilâl KAPLAN
Geçtiğimiz hafta, AP Sol Grup ve Yeşiller Grubu'nun ev sahipliğinde Dersim Konferası'nın beşincisi Avrupa Parlamentosu'nda düzenlendi. Dersim ve özellikle 1937-38 Katliamı üzerine uzmanlaşmış pek çok katılımcıya ek olarak bu seneki konferansı diğer yıllardan farklı kılan en önemli özellik, TBMM'deki üç partiden -MHP hariç- vekillerimizin de bizimle olmasıydı.
AK Parti'den İsmail Aydın, CHP'den Şafak Pavey ile BDP'den Gültan Kışanak'ın hazır bulunduğu ve moderatörlüğünü Avrupa Birliği-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre'nin yaptğı oturum doğal olarak en dikkat çekici olandı.
TBMM Dilekçe Komisyonu Dersim Araştırma Komitesi Raportörü AK Parti Milletvekili İsmail Aydın, konuşmasında İttihat Terakki'den bu yana var olan tek dil-tek din yaklaşımının sorunun temelini oluşturduğunu söyledi. Dilekçe Komisyonu'nun çalışmalarından söz ederken kendilerine Dersim'le ilgili en çok belgenin Genelkurmay Başkanlığı'ndan geldiğine dikkat çekti. Dersim 38'in mağdurlarını dinlerken vahşeti iliklerine kadar hissettiklerini de ekledi.
Şafak Pavey ise Alevilerin toplumsal sorunlarına dikkat çekti. Ancak bunu sanki bu sorun AK Parti iktidarı döneminde yaşanmaya başlanmış gibi bir alt metinle yaptı. Sünni olmayan herkesin dışlandığını iddia etti. Ancak ne Diyânet İşleri'ni kuranın ne de Dersim Katliamı'nı yapanın CHP olduğuna değindi. Bu kaçak döğüşen tavır, Flautre'nin de dikkatini çekmiş olacak ki "CHP'nin Dersim'in tarihindeki rolüne ilişkin bir şey söylemeyecek misiniz?" diye sordu. Şafak Hanım yine ne yazık ki "Dersim'de katliam olmuştur, çok da kötü olmuştur" bile diyemedi.
Gültan Kışanak ise hak ve özgürlüklerin pazarlık konusu yapılmasından şikâyet etti. Ayrıca TBMM Dilekçe Komisyonu'nun çalışmalarının derde deva olmayacağını belirtti. Lâkin o sırada İsmail Aydın'dan ilginç bir bilgi öğrendik. Meğer Dersim Araştırma Komitesi üyesi olan BDP vekili Emine Ayna, bugüne kadar hiçbir çalışmalarına iştirak etmemiş. Meclis'e girip 'içerden' muhalefet etmeyi tercih ettikten sonra gösterilen bu kayıtsızlığın diasporada yaşayan bazı BDP'lileri bile hayal kırıklığına uğrattığını bizzat işittim. Sonraki oturumda söz alan Sebahat Tuncel ise acıların paylaşılmasının yetmediğini, sorunlar çözülmedikçe acılara yeni acılar eklendiğini söyledi.
Konferansta dinleme fırsatı bulduğum diasporadaki Dersimlilerin hepsi Başbakan'ın özrünü oldukça önemsemişti. Bu özür ve özre giden yolda AK Parti'nin kurduğu argümanlar sayesinde devletin şimdiye kadar savunduğu "İsyan vardı, bastırıldı" tezinin resmen çökertilmesinden duydukları memnuniyeti ifade ettiler. Ancak "Özür varsa, yükümlülük de vardır" diye hatırlattılar. Dile getirilen talepler arasında Seyit Rıza ve diğer mağdurların mezar yerlerinin bulunması, Dersim başta olmak üzere değiştirilmiş tüm yer isimlerinin iadesi, HES'lerle ilgili sorunun halka uzlaşarak çözülmesi, zorla ailesinden kopartılanların bu hususta bilgilendirilmesi öne çıkıyordu.
Kendi sunuşuma da biraz değinmek isterim. Öncelikle Kemalist rejimin âdeta sömürgeci bir mantıkla, "halk-vatandaş" ayrımına giderek halkın değerlerine yukarıdan aşağıya müdahalelerde bulunduğundan söz ettim. Dersim hakkında çıkarılan özel kanunların, halkın bir kısmının diğerlerinden farklı bir hukuka tâbi olduğu sömürgeci devlet zihniyetiyle uyuştuğunu ekledim. Ancak konuşmanın ana eksenini Türkiye'nin Atatürk kültünü aşmasının gerekliliği oluşturuyordu. Zira Atatürk kültleştirilmeye devam edildiği müddetçe Dersim Katliamı gibi o dönemden beri kanayan yaralarla yüzleşilmesi imkânsızdır. Bu minvalde Avrupalı parlamenterlerin de hazır bulunduğu salona hitaben Avrupa'nın da Atatürk kültünü aşması gerektiğinin altını çizdim. Türkiye'de 1923-1938 arası yapılanlara benzer uygulamalara giden diğer liderlere Avrupa'nın yaklaşımıyla, Mustafa Kemal'e yaklaşımları arasındaki farkın izah edilemez olduğunu hatırlattım.
Son söz, Dersim Belediye Başkanı Edibe Şahin'in temennisi olsun. Konferans sürerken tam kendi meselelerimizi Avrupa'da tartışmanın getirdiği o ikircikli ve garip hislere kapılmıştım ki öğle yemeğindeki sohbetimizde Edibe Hanım "Keşke Dersim 38'i kendi Meclisimizde konuşup, tartışabilsek" dedi. Evet, keşke kendi Meclisimiz, çerçevesi sıkı kurallarla belirlenmiş komisyon toplantılarında, kendilerinin seçtikleri belirli kişileri tek tek dinleyerek değil de, bu tip organizasyonlara bizzat ev sahipliği yaparak dert/talep sahiplerinin seçtiği temsilcileri dinleyebilse.
Keşke altıncı Dersim Konferansı, TBMM çatısı altında olsa...
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019