Markar ESAYAN
AK Parti, Erdoğan’ın liderliğinde üç temel meseleyle boğuşmak durumunda olduğunu biliyor ve hamlelerini buna göre yapmaya çalışıyordu.
İlki, iç barışı sağlayacak zor hamleleri yapmak, zarar görmüş toplumsal güveni, devletle toplum arasındaki ilişkileri onarmaktı. Burada Kürt sorunu öne çıkıyordu. Kapan ise PKK ile kurulmuştu.
İkinci olarak, sosyal adaleti, dezavantajlı kesimlerin orta sınıflaşmasını, ülkeyi tarihsel kapanda tutan faiz/enflasyon dengelerini sağlamak, kısaca ekonomik anlamda güçlü/bağımsız rotada ilerlemek durumundaydı.
Ve tabii üçüncü olarak devlet mekanizmasını demokratikleştirmek, bürokratik olagarşiyi aşmak, bir aygıt olarak devleti milletin iradesine sokabilmekti. Burada son gladyo ve derin devletimiz olan paralelle karşılaşacaktık.
Dolayısıyla, bu üç noktada başarılı olunduğu oranda değişim kurumsallaşacak ama en ağır darbeleri de bu alanlardan alacaktık.
Bunlar bir ülkenin teslim alındığı fay hatlarıydı çünkü.
Vesayetin konuşlandığı, tahkimat yaptığı mayınlı yerlerdi.
Ancak kavganın kimyası “delikanlı” Anadoluluların kavradığından daha karmaşık tuzaklar içeriyordu.
Bunu görebilen lider Erdoğan idi.
Gezi’de bu üç alandaki başarılara saldırı başladı. 17/25 Aralık’ta ise üç kavga alanında birden vahşi bir iç işgal denemesini gördük, görüyoruz.
Erdoğan, bu saldırılarda ayakta kaldı. Yalnız görünüyordu; Gezi veya 17/25 Aralık’ta kendi kararlarına göre davranmasa ve “telkin”lere kulak assaydı, darbe tamamlanmış olacaktı.
Başarısızlıklar neticesinde, son Truva Atı, Çözüm Süreci içinden çıkıyordu. Ya İmralı baştan beri bu işin içindeydi ya da süreç onun kontrolünden çıkmış veya hiç olmamıştı.
Değil Kolombiya’dan, Mars’tan dahi model getirseler, artık yaşanmış olanı yaşanmamış kılamazlar.
Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra, Çözüm Süreci’ni zehirleyerek ülkeyi bir içsavaşa sürüklemek, sonra da bunun faturasını Erdoğan’a keserek bir taşla iki kuş vurmak istediler.
Faiz tartışmasında, yolsuzluk susturucusu takılmış 17/25 Aralık meselesinde, “yeniden masa kurulsun” veya “paralelle savaşa mola” kampanyalarında, biz bu karmaşık kimyanın karanlık suratını gördük, görüyoruz. Bir CHP koalisyonu olasılığı çerçevesinde kurulan kararlı gazeteler aslında bu üç alanda başarı sağlamış taktikleri itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.
Burada asıl mesele söyledikleri gibi başarısız olunması değil, bilakis son derece başarılı olunmasıdır.
Abuk sabuk, tutarsız telkinler de bu başarıyı gölgelemek, tersine çevirmek içindir. Çok net söylüyorum; Erdoğan bu kavgayı her türlü ihanete rağmen doğru okuyor ve kazanıyor.
Sızlanıyorlar... Doğrudan Sayın Erdoğan’a yüklenemedikleri için, yok otoriterleşme, yok liyakat, yok linç, yok kutuplaşma, yok masa diyerek, kendilerince Erdoğan’a karşı bir tahkimat alanı yaratmaya, muhafazakarları bölmeye, onu yalnızlaştırmaya çalışıyorlar; olur da bir fırsat çıkarsa üzerine çökecekler.
Liyakatten bahseden güruhu Gezi ve 17/25 Aralık’ta gördük; kimlerle düşüp kalktıklarını, Doğan ve paralelle irtibatlarını, o muhteşem analizlerini izledik.
Hepsinin toplam zekâsı, Erdoğan’ın zekâsının sadakası etmez.
Çünkü bu zekâ ahlakla ve millet iradesiyle korunmaktadır.
Anlayamadıkları ve isteseler de anlayamayacakları fark budur.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019