Mehmet TIRAŞ

MERAL AKŞENER ÇATLI’YI ANLATIYOR…
24.06.2024
204

Bundan 17 yıl önce  katledilen  ve hala cinayeti aydınlatılamayan gazeteci  Hırant Dink’in cenazesinde karısı  Rakel Dink “Çocuktan Katil Yarattılar” diyordu.

Türkiye hukuktan uzaklaştıkça toplum olarak inanılmaz ipe sapa gelmez olaylar yaşıyoruz.

Hem de ne olaylar akıllara durgunluk veriyor.

Ülkede öyle olaylar oluyor ki hükümet düşürür cinsten ama bizde “Yargı Bağımsızlığı” olmadığı için bunlar olağan karşılanıyor.

Şimdi teröristten kahraman yaratan bir topluma geçtik.

7 Haziran 2024 Tarihinde Nevşehir İyi Parti Belediye Başkanı Rasim Arı Belediye meclisinin aldığı kararını açıkladı; Nevşehir borsa kavşağının ismi değiştirilerek  adının  Abdullah Çatlı parkı” oldu.

Çatlı’nın ağabeyi Zeki Çatlı’da “28 yıldır beklediğimiz cevabı aldık,Belediye Başkanı Rasim Arı’nın anlından öperek, Nevşehir kahramanlarına sahip çıkıyor diyerek onurlandırdığını da basından öğrendik.”

Gelin “kahraman” Abdullah Çatlı’nın  kim olduğunu, Meral Akşener’in ağzından ve  meclis tutanaklarından öğrenelim.

9 Aralık 1996 Tarihinde TBMM Başkanlığına  Konya CHP milletvekili Nezir Büyükcengiz,”Abdullah Çatlı kim?” diye,dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener’in yazılı olarak yanıtlamasını istediği bir soru önergesi verir.  

Meral Akşener’in  Nezir Büyükcengiz’e  verdiği yazılı resmi cevap sarsıcı gerçeklerle doludur.

-1978 yılında Hacettepe üniversitesi üyesi Doç.Dr.Bedrettin Cömert’i öldürtmekten;

-8 Ekim 1978 Tarihinde Ankara Bahçelievler’de 7 TİP’li öğrencinin katledilmesinden sorumlu ve azmettiricisi olarak aranmaktadır.

- Ayrıca Gazeteci Abdi İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca’yı Maltepe askeri cezaevinden kaçıran, Ağca’ya sahte pasaport ve kimlik düzenleyerek yurt dışına çıkartan kişi olarak bilinmektedir.

Bitmedi:

-1993 yılından beri bir Asker kaçağı, asker ve polise ateş etmekten;

-16 Mart 1978 yılında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde öğrencilerinin üzerlerine atılan bombalı saldırı sonucu 7 öğrencinin ölmesinden, 41 öğrencinin de yaralanmasından olayın azmettiricisi olarak arananlardan biridir.

-1984 yılında Fransa’da uyuşturucudan 7 yıl,İsviçre’de 4.5 yıl  hapis cezasına çarptırıldı, İsviçre cezaevinden kaçtı ve kırmızı bültenle aranmaya başladı.

-“Sahte Mehmet Özbay  kimliğiyle   ülkede  dolaşırken 3 Kasım 1996 yılında Susurluk’ta trafik kazasında ölen,öldükten sonra gerçek kimliği Abdullah Çatlı olarak k ortaya çıkan kişi…”

Meral Akşener’in açıklamaları böyle…

Çatlı için benzer anlatımlar Susurluk komisyon raporunda da var.

Abdullah Çatlı’nın  “devlet içinde karanlık yapılarla çalıştığını,uyuşturucu ticaretinden tutun da, kara paradan ve iddia edilen bütün cinayetlerde, her çeşit mafya ile iş tuttuğunu,devletin istihbarat örgütleri tarafından   nasıl kullanıldığını” öğrenmiştik.

Susurluk komisyon raporunu okuyanlar Çatlı’nın biri yeşil 9 tane pasaportu ve kimliği olduğunu hatırlar.

Karanlık bütün olaylarda Abdullah Çatlı’nın adı geçer.

Ülkede “Mafya-Siyaset ve Devletten” oluşan   mafyatik yapıların bitmediğini  Nevşehir Belediyesindeki  gelişmeler  ortaya koyuyor.

Bir detayı da anımsayalım:

Abdullah  Çatlı’nın ülküdaşı 7 TİP’li öğrencinin katillerinden Haluk Kırcı’nın  nikah şahitliğini de Erzurum Valisi iken  Mehmet Ağar yapmıştı…

Haluk Kırcı tahliye olduktan sonra kanal kanal dolaşarak 7 TİP’li öğrencinin katliamını ekranlarda itiraf etmiş ve övünerek anlatmıştı.

Pişmanlık duygusunun esamisi yanından bile geçmemişti.

Yakında:

“7 TİP’li öğrencinin katili  Haluk Kırcı’nın adı Erzurum’da,Abdi İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca’nın adı da Malatya’da  bir caddeye veya sokağa adları verilirse kimse şaşırmasın.”

 MHP’nin AKP ile iktidar ortaklığının ardından Devlet Bahçeli’nin iktidardan ilk talebi ne olmuştu?

Ülküdaşı organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’nın tahliyesini istemek…

Kısa sürede Alaattin Çakıcı tahliye oldu ve soluğu MHP genel merkezinde aldı.

Çakıcı  Bahçeli ile bir fotoğraf verirken, MHP Genel merkezi de partinin sosyal medya hesabından bu fotoğrafı kamuoyu ile  paylaşıldı.

 Böylece mafya iktidarın üçüncü ortağı oluyordu.

MHP,AKP ile iktidar ortaklığından sonra ülkücü çeteler kendilerine ve iktidar ortaklarına karşı muhalif olanlara da karşı bir sürek avı başlattı.

Bir gün bile gözaltına alınmadılar, ifadeleri nadiren de alınıp serbest bırakıldılar.

Sonunda eski ülkü ocakları başkanı Sinan Ateş  cinayeti ile suçüstü yakalanmış oldular.

MHP Ateş cinayetinde neden kıyameti koparmadı?

 MHP Ateş cinayetini kınamadı bile.

Sinan Ateş’in ailesi   katillerin Mecliste ve MHP’nin içinde  olduğunu her ortamda dile getirdi.

Dikkat ederseniz Sinan Ateş cinayetinden sonra Ülkücü çeteler sokak saldırılarından vazgeçmiş gözüküyorlar,kendi dertlerinin peşine düşmüş durumdalar.

Saldırganlıkları da bunu ispatlıyor…

Sinan Ateş cinayetinden sonra  elde edilen bütün bulgular ve yakalanan kişilerin “MHP’de ve Devlet içinde kimi odakta vücut bulması” cinayetin  organize bir terör eylemi olduğunu gösteriyor.

MHP’de kendi içinde infaz yapan siyasal örgüt dönemi mi?

1 Temmuz 2024 Tarihinde başlayacak olan Sinan Ateş duruşmasında, eğer yargı bağımsız hareket ederse;MHP’nin ve iş tuttuğu, “devlet içindeki karanlık yapıların” kirli çamaşırlarını da ortaya çıkartarak,en azından bir nebze arınabilir.

Bunu da dava sürecinde göreceğiz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar