Mustafa ARMAGAN
Kemal Kılıçdaroğlu, CNN Türk’te Enver Aysever’in sorusu üzerine Atatürk’ün bu ülkede yaşayan herkesin ortak paydası olduğunu söylemiş. Hızını alamamış olacak ki, “Atatürk’e karşı çıkmak vatan hainliğidir” incisini de düşürmüş ağzından. Sonra şu beylik cümleyi sarf etmiş: “Atatürk bütün mal varlığını bu ülkeye bağışlamıştır.”
Demokratik bir ülkede kişiler ‘ortak payda’ olamaz. Bu tamamen anti-demokratik bir düşünce şeklidir. ‘Ortak payda’ her zaman halktır. Payda her zaman paydan büyük olduğuna göre millet nasıl Atatürk’ten küçük olur? Tersine, Atatürk milletin paylarından biridir. Hem başka payları da vardır milletin. Din, tarih, gelenek, dil, bayrak...
Atatürk’e karşı çıkmak neden ‘vatan hainliği’ olsun ki? Ancak totaliter bir görüşe sahipseniz ‘ortak payda’ olarak kurguladığınız Atatürk’e aykırı bir görüşü ‘vatana ihanet’le yaftalarsınız. Peki Atatürk vatanla özdeş midir? Milletin kendisi midir? Nasıl böyle bir ilahlaştırmaya gidilebilir? İtalyanlar Garibaldi’ye, Amerikalılar Washington’a, Fransızlar Napolyon’a, Almanlar Bismark’a karşı çıktıklarında vatanlarına ihanet etmiş mi olurlar? Kendilerine söylendiğinde şaka yaptığınızı zannedeceklerinden de emin değilim. Hakaret olarak görürler olsa olsa.
Atatürk ‘bütün mal varlığı’nı millete bırakmışsa o zaman CHP’ye bıraktıkları ne oluyor? Yoksa Atatürk ile milleti özdeşledikleri gibi millet ile CHP’yi de aynı mı kabul ediyorlar? Ediyorlarsa bu ‘millet’ kendilerine oy veren yüzde 20’den mi ibarettir? Geriye kalan yüzde 80 millet değil midir?
MAKBULE HANIM’IN ADASI VARMIŞ
Hem sonra Atatürk’ün CHP’ye bıraktığı mal varlığına ne diyeceğiz? Atatürk Hind Müslümanlarının gönderdiği yüklü meblağı aynı parayla kurduğu İş Bankası’nda nemalandırmış, muazzam bir servet edinmişti. Ayrıca satın aldığı veya hediye edilen ev, tarla, bahçe ve çiftlikleri, hatta lunaparkı bile vardı. Bunların büyük kısmı vasiyetnameyle hazineye devredilmişti.
Hazineye neden devrettiğini de incelemekte fayda var. Öncelikle devretmemiş olsaydı Türkiye’nin en büyük toprak ağası, Makbule Hanım’ın ikinci kocası Mecdi Boysan (ö. 1946) olacak ve bugün bile devam eden bir dava yumağı içinde kalacaktı gayrimenkuller. Nitekim Makbule Hanım’ın Atatürk Orman Çiftliği’nde hissesi bulunduğu için dava açtığını 1950’li yıllara ait “Cumhuriyet” gazetesinden okumak mümkündür.
Hayır, Atatürk ‘bütün mal varlığı’nı millete devretmemiş, nakit ve gayrimenkullerinin bir kısmını CHP’ye bırakmıştı. Başkalarına da bırakmıştır. Mesela Makbule Hanım’a bıraktığı ve sonradan parça parça sattığını öğrendiğimiz arsalar, portakal çiftlikleri, hatta Eğirdir Gölü’ndeki Can Adası neci oluyor? Demek ki Atatürk kız kardeşine ‘ada’ dahil bazı gayrimenkuller bırakmıştı.
Atatürk mallarını 12 Haziran 1937’de hazineye devrettikten sonra 5 Eylül 1938 tarihli vasiyetnamesiyle bütün nakit ve hisse senetleriyle Çankaya’daki menkul ve gayrimenkul mallarını CHP’ye bırakmıştı. Nakit ve hisse senetlerinin İş Bankası tarafından nemalandırılmasını, Makbule, Afet, Sabiha, Ülkü, Rukiye ve Nebile’ye maaş bağlanmasını, Sabiha’ya ev alınıp üstüne bir de para verilmesini, Makbule’ye yaşadığı sürece Çankaya’daki evin tahsisini, İsmet İnönü’nün çocuklarına yüksek tahsillerini tamamlamaları için para yardımı yapılmasını ve her yıl nemadan artan miktarın yarısının Tarih, öbür yarısının da Dil kurumlarına bırakılmasını vasiyet eden Atatürk’ün ‘bütün mal varlığını millete bıraktığını’ nasıl söyleyebiliyorlar? Hayret.
DAMAT FERİD’İN HİSSE SENETLERİ
Geçenlerde ‘hain’ Damat Ferid Paşa’nın torunlarından Halil Hurşit Bey, İş Bankası’nın ortağı olduğunu iddia edince ortalık fena halde karışmış. Bir süre sonra anlaşılmış ki, iş gayet ciddi: Meğer Damat Ferid’in torununun elinde vaktiyle İttihatçıların kurduğu İtibar-ı Milli Bankası’nın hisse senetleri varmış. Bunları kaydileştirmeye gelmiş bankaya. Nedense bu işlem sırasında arbede yaşanmış. Belli ki güçlerine gitmiş banka yetkililerinin. Malum İtibar-ı Milli, muazzam kaynaklara sahip bir bankaydı. El çabukluğu marifet bir günde İş Bankası’na dahil edilivermişti. Bu haberden öğrendik ki, Damat Ferid de Atatürk ile İş Bankası’nın ortaklarındanmış! (Sabah, 28 Aralık 2012)
Gözden kaçan bir ayrıntı daha: Başlangıçta Atatürk, üzerindeki bütün taşınır ve taşınmaz malları CHP’ye devretmek istemiş, ancak hukukçuların iyi bildiği ‘mahfuz hisse’ (saklı pay) sorunu yüzünden özel bir kanun çıkarılması gerekmişti. Nedense 1937’de bu kararından vazgeçti, CHP’ye ve bazı yakınlarına bıraktıkları dışındaki mallarını hazineye devretmeye karar verdi. Neden böyle bir karara vardığını İnönü’nün 12 Haziran 1937 tarihli Meclis konuşmasından öğreniyoruz.
İnönü’ye göre Atatürk, çiftlikleri CHP’nin malı olarak saklıyordu. Şimdi hazineye terk etmesi, CHP’nin artık hükümetten ayrı bir siyasal kuruluş olmaktan çıkmış, hükümetle kaynaşmış, milletin ve devletin ‘ortaklaşa bir kurumu’ haline gelmiş olmasından kaynaklanıyordu. Nitekim Nadir Nadi, “şimdi parti ile devletin aynı şey olmak derecesine yükselmiş olmasından dolayı Atatürk’ün çiftlikleri doğrudan hükümetin yönetimine emanet ettiğini” yazacaktır.
NAKİT VARLIĞI CHP’YE
Atatürk mallarını bağışladığının ertesi günü “Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere Türk milletine canımı vereceğim.” demiştir. Bence yalnız canını değil, bütün nakit varlığını ve hisse senetleriyle Çankaya’daki taşınır ve taşınmaz mallarını da Türk milletine hediye etmiş olsaydı çok daha uzak görüşlü davranmış olurdu.
Muhtemelen uzun bir süre çok partili hayata geçilmeyeceğini, geçilince de kurduğu partiyi yüzyıllarca ayakta tutacak bir mal varlığını garanti etmeyi tasarlamıştı. Kendisi bu partinin kurucusu ve her şeyiydi, öldükten sonra da kendisini savunacağını biliyordu. Bu yüzden parti ile devleti bütünleştirdikten sonra mal varlığının bir kısmını hükümetin, öbür kısmını da partinin tasarrufuna bırakmıştı.
Demokrat Parti bu mal varlığına hükümet adına el koymaya kalkışınca ortalık toz duman oldu. Darbenin sebeplerinden biri de Menderes’in, devletin gayrimenkullerini partiden geri almaya kalkma günahını işlemesiydi. Onlara dokunulamazdı.
Kılıçdaroğlu’nun diline vurmuş olan “ihanet” vurgusu, arkasına saklanıp nemalandıkları Atatürk’ün maddi mirasından güç almaktadır. Kendilerini devletle, onu da Atatürk’le aynılaştıranların neden ikide bir “Atatürk herkesin ortak paydasıdır” dediklerini anlıyorsunuzdur artık. Hem bu ‘karşı çıkan’ herkesi hainlikle damgalama alışkanlığından vazgeçseler iyi olur. Zira bizzat hatıratında ona nasıl ‘karşı çıktığı’na dair satırlarla karşılaştığında İsmet Paşa’nın bile ‘hain’ ilan edilme riski doğabilir. Benden söylemesi!
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2017
9.02.2017
26.03.2017
19.03.2017
12.03.2017
26.02.2017
5.02.2017
29.01.2017
22.01.2017
15.01.2017