Atilla Aytemur
Artık 2019 seçim sürecine girdiğimiz için iktidar cenahı da muhalefet partileri de attıkları her adımı, söyledikleri her sözü ve gündeme getirdikleri her konuyu bu hedefi gözeterek belirliyor.
Yerel seçimler ve milletvekili seçimleri de çok önemli olmakla beraber, cumhurbaşkanlığını hangi kesim kazanırsa Türkiye’nin siyasal sistemi onların tercihleri yönünde bir seyir izleyecek.
Bıçak sırtı bir seçim
Şöyle ki, eğer AK Parti-MHP “Cumhur İttifakı” (ya da “milli ve yerli” Milliyetçi-Muhafazakâr koalisyon) başkanlığı kazanırsa, 16 Nisan 2017’den beri fiilen yürürlüğe soktukları yeni siyasal rejimi ve ona rıza gösteren bir toplum tasarımını tam olarak tesis etmek için önlerindeki bütün engelleri aşmış olacaklar.
Buna karşılık, geçtiğimiz referandumun “Hayır Cephesi”ni oluşturan CHP, HDP ve SP ile şimdi İYİ Parti gibi, her biri az çok belli bir kimliği ifade eden partiler, yelpazelerini biraz daha genişletmeyi başarıp cumhurbaşkanlığını kendi adaylarına kazandırırlarsa, bütün yetkileri elinde toplayan bir başkanlık sisteminden geri dönüş, parlamenter sistemin yeniden ihyası ve belki daha demokratik bir siyasal sistemin inşası doğrultusunda hareket etme fırsatını yakalayacaklar.
Her ne kadar referandum sonucunda cumhurbaşkanlığı sistemi kıl payı farkla kabul edilmiş olsa da, eğer o sırada iki turlu bir cumhurbaşkanlığı seçimi söz konusu olsaydı, iki farklı tercih blokunun belki de yenişememiş olacağı âşikâr gibi.
Dolayısıyla bizi bıçak sırtı ve radikal sonuçlar üretecek bir seçim bekliyor.
CHP’li Selin Sayek boykot önermekte
Partiler kongrelerini yapıp kendilerini bu zorlu sürece hazırlarken, muhalefet cephesinin ana partisi CHP’nin içinden, bu sürece çok farklı bir yerden bakan sesler yükselmeye başladı. Gerçi bu sesler partinin merkezi yönetimini temsil etmiyor ama görmezden gelmek de mümkün değil.
CHP İzmir Milletvekili, PM üyesi ve sol kanat temsilcilerinden Selin Sayek Böke, İttifak Yasası’nın 13 Mart 2018 günü TBMM’den kesintisiz 20 saat süren bir oturumla ve yıldırım hızıyla geçirilmesinin hemen ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Dün gece adil ve güvenli seçim yok edildi. Ya izleyeceğiz ya da gerçek bir seçimin asgari koşulları sağlanana dek boykot ve/veya çekilme seçeneklerini ele alacağız. Karar hepimizin!” dedi.
Sayek’in parti içinde birlikte davrandığı kişilerin başında gelen İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner ise, gazeteci İrfan Aktan’a verdiği uzun röportajda boykot fikrini daha etraflı bir şekilde açıkladı. Cihaner “TBMM’nin üç temel fonksiyonu olan bütçe yapma hakkı, denetim yetkisi ve yasa yapma hakkının cumhurbaşkanlığına devredilmiş durumda olduğunu... Onun iradesi dışında düzenleme yapılması ve yasa çıkarılmasının pek mümkün olamayacağını… böyle bir oyunu bir şekilde bozmak için onun parçası olmamak gerektiğini” ileri sürdü. Düşüncesini güçlendirmek için de “Türkiye’de hiç kimse seçimlerin güvenli ve adil yapılacağına, 16 Nisan bağlamında bakacak olursak inanmıyor” görüşünü dile getirdi.
Cihaner: Güvenli seçimin koşulları sağlanırsa...
Bunlara ilave olarak “Meşruiyet tartışması başlatmak gerektiğini…Türkiye’de olağanüstü durumun var olduğunu ve muhalefeti de aynı olağanüstülükte örgütlemenin icab ettiğini” belirtti. Buradan hareketle parlamentoyu ve seçimleri boykot fikrine varıp, “Pasif bir boykottan bahsetmiyoruz. Muhalefeti meydanlara, Gezi’de örneğini gördüğümüz park forumlarına, meclislerine taşımalıyız. Zaten boykota karar verdikten sonra süreç kendi yaratıcılığıyla yolunu bulur” dedi. Esasen bu aşamada sadece boykotun tartışılmasını önerdiğini sözlerine ekledi ve “eğer boykot tartışmaları neticesinde güvenli seçimin koşulları sağlanabilirse, o zaman iş değişir” dedi.
Mesleği avukatlık olan CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen ise, nüfus kayıtlarında yapılan değişikliklerden hareketle yaptığı açıklamayla, kişisel kanısını “bundan öte yapılacak bütün seçimleri boykot etmek gerektiği, bunun seçim olmadığı” şeklinde ifade etti. Pekşen “Nüfus kayıtlarıyla oynanarak sahte seçmenler yaratıldığını ve bu şartlar altında yapılacak bir seçimin meşru olmadığını” öne sürdü.
CHP merkezi boykota karşı
Boykot tartışması gibi şenlikli bir konu gündeme düşünce, gazetecilerin gözü ister istemez CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu aradı. Hürriyet’ten Abdulkadir Selvi, Habertürk’ten Muharrem Sarıkaya ve Milliyet’ten Serpil Çevikcan, grup toplantısı sonrasında görüşme ve konuyu sorma fırsatını buldu. Kılıçdaroğlu İttifak Yasası’nın içeriğini ve TBMM’den geçirilme şeklini eleştirerek “Siz seçim sistemini değiştiriyorsunuz. Yeni kurallar getiriyorsunuz ama halktan gizliyorsunuz bunu. Bu kaybetmenin işaretleri” dedi. Boykot önerisine ise karşı olduğunu ise “Kazanacağımız seçimleri neden boykot edelim? Biz seçimleri kazanacağız. Bu yasa kaybettiklerini gösteriyor. Biz halkımıza güveniyoruz ve kazanacağız” sözleriyle dile getirdi.
Partinin resmi sözcüsü Bülent Tezcan da çok net ifadeler kullandı; “CHP’de hiçbir çatlak yok. Farklı düşündüğünü zaman zaman paylaşan arkadaşlarımız olabilir. CHP’nin seçimleri boykot kararı yoktur” dedi.
AK Partili Mahir Ünal: Boykot siyasetsizliğin sonucudur
Parlamento ve seçimleri boykot çağrılarının geri planında, muhalefetin TBMM çatısı altında yürüteceği mücadele için yasal bir olanak kalmadığı; orada gösterilecek çabayla ülke adına herhangi bir yarar elde edilemeyeceği şeklinde bir değerlendirmenin yatıyor olmalı.
Boykot gibi bir konu ana muhalefet partisi milletvekillerince gündeme getirilir de AK Parti sözcüleri bu fırsatı kaçırır mı? Bir Habertürk tv programında bu konu sorulunca Mahir Ünal “Boykot bir siyasetsizliğin sonucudur. Siz siyaseti tüketmişseniz; siyaset üretemiyorsanız; ürettiğiniz siyasetle toplum nezdinde bir teveccüh elde edemiyorsanız, böyle bir şeye kalkışabilirsiniz. CHP’nin böyle bir şeye kalkışması CHP’nin kendisini kapatması haline gelir” dedi. İttifak ve Seçim Yasası’na dönük eleştirileri ise kabul etmeyip partisinin görüşlerini aynen tekrarladı.
Nereden çıktı bu boykot?
Aslında boykot çok yabancısı olduğumuz bir konu değil. Yüksek seçim barajı nedeniyle, seçmen üzerinde etkileri olmasa bile, özellikle küçük sol ve sosyalist partiler geçmişte sık sık bu yola başvurdu. Parlamentoda yer alan partilerde ise, iktidarın gidişatından duyulan hoşnutsuzluklar karşısında ve daha çok meclisi boykot anlamında “sine-i millete dönmek” söylemi çok duyuldu. Ama aslında çok partili sisteme geçişle birlikte, 1946’da DP’nin yerel seçimlere katılmamasının dışında kayda değer bir seçim boykotu pek yaşanmadı.
Öte yandan, bir köy veya mahalle seçmenlerinin boykotu derseniz, bunlardan başarılı örnekler görüldü. Alt yapı hizmeti götürülmeyen yahut hiçbir seçilmiş yönetici tarafından ziyaret edilmeyen köy ve/ya mahalle seçmenlerinin topyekûn sandığa gitmediği durumlar oldu.
Boykotu demokrasi ve hak mücadelelerinin olmazsa olmaz metod ve kavramları arasına İrlanda’nın yoksul ve topraksız köylüleri sokmuştu. Bir zamanlar Marksistlerin üzerinde hayli kalem oynattığı bir konu haline geldi. Sol akımların siyasal strateji ve taktikleri, parlamentoya ve seçimlere yaklaşımlarına göre şekillendi.
Boykot meşru bir hak ama…
Bugün boykot hak arama ve meşru direniş modellerinden biridir. Eğer rejimin adı demokrasiyse, isteyen istediği partiye oy verecekse, ya da isteyen oy kullanıp isteyen kullanmayacaksa, bu tür yaklaşımları da içimize sindirmeliyiz. Partiler ve/ya köylerin, mahallelerin, kasaba ve kentlerin seçmenleri, isterlerse topluca boykot çağrısında bulunabilir. Bunun da demokrasinin “eşit ve genel oy hakkı” ilkesinin unsurlarından biri olduğu kabul edilmelidir.
Fakat tabii ki esas mesele, bu tercihin zamanın siyasal şartlarında doğru bir tercih olup olmadığıdır. Demokrasi ve halkın mücadele gücü konusunda bir inançsızlık yaratıp yaratmayacağı, es geçilecek bir sorun değildir. Mevcut mücadele imkânlarını son raddesine kadar değerlendirmeyip, kolaya kaçarak olur olmaz her güçlük karşısında boykota yönelmenin haklı bir tarafı olamaz. Bu tavır sonuçta karamsarlıktan ve nihilizmden öte bir şey getirmez.
“Ne boykotlar gördük…”
Ülkelerin tarihî ve sosyolojik şekillenişi bazı önemli farklar getirmekle beraber, genel olarak şu söylenebilir: halk yeterince olgunlaşıp zamanı gelmeyen hiçbir siyasal çağrı ve tepkiye katılım göstermiyor. Bunları meşru görmüyor. Kimi zaman bir takım manipülasyonlarla harekete geçse bile, bunun uzun ömürlü olmadığı da görülüyor.
Elbette asıl maharet, adına layık bir demokrasiyi hayata geçirmektir. Bunun için de eşit ve yüksek katılımlı, adil ve saydam, gizli oy ve açık sayım ilkelerini çiğnemeyen, devlet ve iktidar müdahalesinden uzak, engelsiz ve barajsız seçimleri gerçekleştirmektir. Ama geniş kitleler bu ideal normların şu veya bu açıdan gerisinde kalan seçim süreçlerine de, ne kadar zedelenmiş olursa olsun kolay kolay sırtını çevirmiyor. Eksik ve güdük bir demokrasiyi dahi, toptan boykota tercih ediyor.
Toplum olarak en çok âşinâ olduğumuz boykotlar okul boykotlarıdır. ODTÜ, İTÜ, SBF gibi üniversite ve fakülteler, siyasal sorunların ve gerilimlerin yüksek olduğu dönemlerde kitlesel öğrenci boykotlarına sahne oldu.
Bir de, toplumsal deşarj amacıyla boykot söylemine sarılmalarımız oldu. Özellikle arka planında dış politika sorunların olduğu durumlarda, Yunanistan, İtalya, ABD, vb. ülke mallarını boykot etmeye kalkıştık. Hemen hepsinde iş ve ticaret erbabımız “Aman ha bu işten en çok biz zararlı çıkarız” türünden sağduyu sesleri yükselterek siyasal tansiyonu indirmeyi başardı.
Muhalefet ciddiyetle seçimlere hazırlanmalı
Şimdi CHP’nin yukarıda adı geçen milletvekilleri, boykotu seçmeni evine kapatacak bir çağrı olarak önermediklerini söylüyor. Seçim süreci boyunca yapacakları forumlar, toplantılar ve sair etkinlikler vasıtasıyla, bilhassa da sokakta var olarak, toplumsal muhalefeti harekete geçirip, AK Parti-MHP koalisyonunu âdil ve demokratik bir seçimin şartlarını hazırlamaya zorlayabileceklerini iddia ediyorlar.
Medyascope’da Ruşen Çakır’ın 15 Mart 2018’de yayınlanan “Seçimler ve Boykot” değerlendirmesi ve onun yaklaşımından hareketle Ahmet İnsel’in 19 Mart 2018 tarihli Cumhuriyet’te yer alan köşe yazısı, bu konuda dikkate alınması gereken önemli noktaları içeriyor.
Sonuç olarak boykotun, hem ülke seçmeninin yapısal karakteri ve yönelimleri bakımından, hem mevcut siyasal durum bakımından, hem de üreteceği teknik sonuçlar itibariyle isabetli bir tercih olacağı kanaatinde değilim.
16 Nisan 2017 Anayasa Referandumu başa baş bir sonuç vermişken; muhalefet cenahının her kimlikten yurttaşı kucaklayan çok sayıda partinin meydana getirdiği geniş bir yelpazeye sahip olduğu ortadayken; İttifak Yasası’nın sayısız defosu olmasına karşılık muhalif partilerin de muhtelif kombinasyonları denemesine imkân verirken, geçmişte hemen hep iktidarlara yarayan sandığa gitmeme önerisini isabetli bulmuyorum. Yurttaşın nabzını tutmak açısından bir zaaf olarak değerlendiriyorum.
Seçim sisteminin ve yeni İttifak Yasası’nın güven vermediği doğrudur. Âdil ve demokratik bir seçime engel olacak unsurlar barındırdığı da doğrudur.
Ama muhalefet partilerinin kendi örgüt ve üyelerine, daha da önemlisi seçmenin sağduyusu ve adaletine güvenmelerin önünde hiçbir engel olmadığını düşünüyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları















































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.11.2023
19.08.2023
6.05.2023
28.04.2023
17.04.2023
29.03.2023
22.03.2023
9.03.2023
15.11.2022
9.09.2022