Aydın Selcen
Güç burada başlıyor, konuşmaya başlamakta. Arkadaş da bizim birbirimizle konuşmaya başladığımızı tespit etti. Ama fişimizi çekecek erke sahip de değil. Henüz. Selahattin Demirtaş’ın beyhude yargıç yüzü görmeyi beklediği hücresinden CHP’nin başı çektiği Çanakkale’de 26-30 Ağustos günlerinde düzenlenecek Adalet Kurultayı’na katılım çağrısına mim koyun. Konuşma başladı, herkes için adalet ve özgürlük katarı yola çıkıyor.
Eski meslektaşlardan birine rast geldim. Kafasını mı çevirdi, gözümde güneş gözlüğü ve sakallı olduğum için mi tanımakta zorlandı, kendi bilir. Kimsecikler de yoktu etrafta, zoraki merhabalaştık. Hoşbeşten sonra, “biz de mücadeleye devam ediyoruz” dedi. Nerede görev yapıyor, haberim yok. Merak da etmiyorum. Ama “mücadeleye devam”?
Hani bizim uyduruk alaturka kavgalarda masa arkadaşınızı yatıştırırsınız. Böyle gömleğinden iki, üç düğme açık, soluyarak oturur. Boşa bakar, biri, çoğunlukla sevgilisi, “aşkım sen şey etme” diyerek meyhanenin ucuz kolonyalı mendillerini kahramanımızın gıdısına, ensesine sürerek olayı yatıştırmaya çalışır. Sonra arkadaş ayağa fırlar, çoğunlukla yalandan “bırakın beni, onu sinkaf edeceğim” filan diye kapıya yeltenir, belinden, kolundan, omzundan tutar oturtursunuz. Sonra oturduğu yerde sinirden ağlamaya başlar.
Benim de kafam sonradan geldi. “Ulan ne mücadelesi daltaban” diye geri gidip sormak istedim. Ama bu dediğim, gülünesi rastlaşmamızdan saatler sonra, evde kahve içerkendi. Mücadele belli. Malum arkadaş asabi, arkadaş sinirli. Hepimizi azar, aramızdan bazılarını dayak arsızı yaptı. Her şeyin en iyisini o biliyor, en güzel tumbayı da, “bakınız burası çok enteresan”, o çalıyor. Yorulduk be ağabey. Üzerine “yorulan bıraksın” da diyor. Yani “oğlum bak git” demek bu arkadaşa işlemiyor.
“Olm bak git” temizlik işçisi, Kemal Sunal dünyasının insanı. Bizim insanımız, bizden biri halis muhlis. Oysa hepimiz artık Recep İvedik dünyasında yaşatılıyoruz epeydir. Hiç karşı değilim. Recep İvedik eninde sonunda, bize, ne olduğumuza, kime dönüştüğümüze ayna tutuyor. Beğenmeyen bilet alıp gitmez. Merak ettiyseniz, ben hiçbirini bilet alıp seyretmedim. Gelecek Program olarak denk geldiğim fragmanlara herkesle birlikte “lan, ehe ehe…” diye gülmekle yetindim.
Pekiyi güzel insan Kemal Sunal’a ne oldu? Biliyorum mekanı cennettir o ayrı. Aramızdaki Kemal Sunal’ları, bizi biz yapanları diyorum. Taşındılar mı, soyları mı tükendi? Kemal Sunal, ebedi istirahatgahından bugün kafasını kaldırsa bize sürekli ayar veren, bir omuz aşağıda, bir omuz yukarıda gezen arkadaşa ne derdi? Yoksa sadece yüzüne bakıp “ıhıhıhı” diye o özlediğimiz, canımıza sokacağımız İnek Şaban gülüşüyle dişetlerini göstererek gülüp, dalgasını mı geçerdi?
Yani Kemal Sunal “beyaz Türk’tü” öyle mi? Sittin sene memleketin anasını ağlatan “kurulu düzen vesayetini” temsil ediyordu belki. “Yok artık deve” dediğinizi duyar gibi oldum. Bir de Kemal Sunal’ı İtalya’daki “Cinque Stelle” hareketini kuran Beppe Grillo gibi canlandırın şimdi gözünüzde. Hafiften bir can geldi bedene değil mi? Evet, bu ülkenin kurucu değerlerinden habersiz, üçüncü sınıf, kerameti kendinden menkul yerli-yabancı uzmanlara kulaklarınızı tıkayınız siz. Yakında güneşi göreceğiz.
Bütün yediğimiz, yer gibi yaptığımız ayarlar arkadaşın bu korkusundan. Bu yazıyı yazarken benim olduğum yerde, son günlerde yer sarsılıyor sürekli. Bir arkadaşım ayın alevler arasından doğuşunu izlerken birlikte, “biliyorum akılcı gelmeyecek ama aydan oluyor bütün bunlar” dedi. Evet, ay doğuyor. Yer sarsılıyor. Bir Philippe Djian romanında gibi, malum arkadaşı bir yana bırakın, doğa bizi terbiye ediyor. “Korkacaksanız, bir kuru canınız var, benden korkun” diyor.
Kendi saflarını sıklaştırayım derken, giderek bizleri birleştirdi bu arada arkadaş. Biz kimiz? İnsanca yaşamak isteyen herkes. İnsan doğuluyor ama maalesef insanca yaşamak her zaman mümkün olamıyor malumunuz. Arkadaşın korkusu, bizim birbirimize değmemiz, birbirimizle konuşmaya başlamamız kaygısı. Okumuşsunuzdur, Facebook yaptığı yapay zeka denemelerinde, iki programın birbirleriyle insanın anlayamayacağı bir dilde iletişim kurmaya başladığının anlaşılması üzerine, çalışmanın fişini çekmiş.
Güç burada başlıyor çünkü. Konuşmaya başlamakta. Arkadaş da bizim birbirimizle konuşmaya başladığımızı tespit etti. Ama fişimizi çekecek erke sahip de değil. Henüz. Selahattin Demirtaş’ın beyhude yargıç yüzü görmeyi beklediği hücresinden CHP’nin başı çektiği Çanakkale’de 26-30 Ağustos günlerinde düzenlenecek Adalet Kurultayı’na katılım çağrısına mim koyun. Konuşma başladı, herkes için adalet ve özgürlük katarı yola çıkıyor.
Önde basan, çok koşup yardımlaşan, yıldızı olmayıp yıldızın oyuncuların bütünü olduğu, top rakipteyken topu almayı, top ayağındayken rakip kaleyi düşünen bir takım olacak bu sahaya çıkan. Adayı kim bu takımın diye sormayın, o şimdilik önemli değil. Tansu Polatkan olacak yanılmıyorsam, 1980 başlarının unutulmaz Hamburg takımının sağ beki Manfred Kaltz’ın durmaksızın ileri-geri gidişine bakıp “sanki ciğerlerinde orman var sevgili seyirciler” demişti.
Sezen Aksu’yla bağlıyorum, bu Pazar yazısına yakışır sanırım: “Sanki seni boğar gibi/Sanki yeniden doğar gibi/Sanki zaman zaman ölür gibi/Acısını, çilesini çekmediysen” diyor. Öyle işte. Gülümseyin istedim bu Pazar. Yorgun hissediyorsunuz biliyorum. “Yine olmayacak” diyorsunuz biliyorum. “Bırakmayın maçı, asılın, şok presin tam zamanı” diyorum. Bu defa olacak çünkü.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları

























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
27.01.2025
9.12.2024
19.11.2024
11.11.2024
2.11.2024
1.08.2024
14.06.2024
14.04.2024