Fehmi KORU
Fırsat düştüğünde hep anlatırım: En iyi kitap okumalarımı askerlik görevimi kısa dönem olarak yerine getirdiğim Tuzla Piyade Okulu’nda yapmıştım. Hepi topu 3,5 ay geçirdim asker ocağında; onun ilk iki haftası sürekli sahada eğitim yüzünden iflah kesiciydi. Ancak ondan sonraki günler ve haftalar boyunca her gün neredeyse bir kitabı okuyup bitirdiğimi iftiharla tekrarlarım.
Ayrıntıya girmeyeceğim. Akşam etüd saatleri, benim için, gündüz eğitim alanında komutanın ‘Yat’ komutu vermesinden sonra ‘Kalk’ diyene kadar geçen arada okumaya başladığım kitabı bitirmek için ideal zamandı.
Teftişte yanlış kitaplarla yakalanmamak için sürekli romanlar taşımıştım Tuzla’ya.
Okumak için illa çok rahat bir ortamda bulunmak gerekmiyor.
Rahat ortam olsa daha iyi doğal olarak.
Şimdi yaz aylarındayız ve pek çoğumuz yıllık iznimizi yaza denk getiriyoruz. Öğrenciler için yaz zaten tatil dönemi. Batı ülkelerinde insanların önemli bir bölümü yaz okumaları için yıl boyu kitap biriktirir.
Konuyu aklıma getiren de, takip ettiğim yabancı gazetelerin, henüz yaz ufukta görünmemişken başlattıkları ve günümüze kadar da sürdürdükleri, ‘yazın okunacak kitaplar’konusundaki ayrıntılı yayınları oldu. O ülkelerde insanlar tatil geçirdikleri yerlere bazen bir valiz dolusu kitapla giderler. Tatil beldelerindeki kitapçılarda mutlaka ‘yazın okunacak kitaplar’ bölümü bulunur. Plajlarda insanlar denizde geçirmedikleri vakitlerde gölgede kitap okurlar…
İçinizde şaşıranlarınız vardır, ama o ülkelerde kısa-uzun yaşayanlar kitabın günlük hayatın en önemli bir parçası olduğunu bilirler.
Uzun süreyle yaşadığım ilk yabancı kent olan Londra’da, metro ile seyahat sırasında, telaş içerisinde geçecek günün okuyarak başladığına şaşkınlıkla tanıklık etmiştim. İşe gider ve işten dönerken pek çok insanın elinde bir kitap veya gazete vardır; ayakta kaldıklarında bile okumadan duramazlar…
Bizim basın tarihimizde birkaç kez teşebbüs edilip ilgi görmediği için kısa sürede terk edilmiş ‘tabloit’ boy gazete Batı’da yaygındır. Tabloit normalin yarısı boyutunda gazete demek. Küçük gazete boyutu toplu taşım araçlarında daha kolay okuma sağladığı için Batı’da yaygınlık kazanmıştır.
Son durumu bilmiyorum, ama İngiltere’de bir ara bütün ciddi gazeteler de, hafiflerle rekabet edebilmek için, toplu taşım okuruna cazip gelsin diye, küçük boy olarak da yayınlanmaya başlanmıştı. Times, Guardian hem büyük hem de küçük boy baskılarla okur karşısına çıkardı.
Pek çok ülkede kitaplar bir ciltli olarak piyasaya çıkar bir de karton kapakla. Ciltli nüshalar kitabı rahat ortamlarda okuyacak olanlar içindir; karton kapaklı daha küçük ebatta basılmış olanlar ise metro veya otobüs gibi dar mekanlarda okunabilmek için…
Dünyayı kitap ekseninde ikiye ayırmak mümkün gibi görünür gözüme: İnsanları okuyan ülkeler ile okuma özürlüsü olan insanların ülkeleri… İlk gruba girenler genellikle ikinci gruptaki ülkeler üzerinde tahakküm kurmayı da başarırlar. İkinci gruptakiler ilk gruptaki ülkelerin ürettiği ürünleri satın alırlar; kendileri az üretmekte, çoğunca tüketmektedir. İlk gruptaki çok okuyanı bulunan ülkelerin insanları mucittirler aynı zamanda; ikinci gruptaki okuyanı az ülkelerinde yaşayan insanların patent sayısı ötekilerin yüzde biri oranında bile değildir.
İlk gruptakilerin kitap okumakla geçirdikleri zamanı ikinci gruptakiler onları suçlamakta harcarlar.
Her yıl tek bir kitap yazarak krallar gibi yaşayabilenler hangi ülkelerin yazarları, herhalde tahmin edersiniz.
Ülkemiz internetin sağladığı imkanlar sayesinde okumadan yazanlar ülkesi haline de geldi.
Kamuoyu yoklamaları kişi başına düşen kitap alma ve okuma oranlarının ülkemizde çok düşük olduğunu gösteriyor. Ders kitabı dışında tek bir kitabın kapağını çevirmeden eğitimlerini tamamlamış üniversite mezunlarımız var. Kitap hayatımızda hiç önem taşımıyor.
Garip, ama gerçek. Durumumuz bu konuda hazin.
Kolay etki altında kalıyoruz, önyargılıyız, değerli vakitleri zayi etmekte üstümüze yok.
Bu özelliklerimiz dünyaya bakışımızı da, güncel olaylara bakışımızı da, siyasi hayatımızı da hatta hayati değerdeki kararları da olumsuz etkiliyor.
Süratle bu kısır döngüden kurtulmamız şart.
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları




























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.12.2025
7.12.2025
5.12.2025
4.12.2025
2.12.2025
30.11.2025
28.11.2025
27.11.2025
25.11.2025
23.11.2025