Mehmet TIRAŞ
Tahir Elçi için kapsamlı bir yazı yazacağım diye not düşmüştüm,1 Aralık 2015 tarihinde yayınlanan “Suçunuz suçumuz” başlıklı Marmara yerel sitesindeki yayınlanan yazımda.
Bu ülkede, ülkesinin sorunlarına duyarlı olan,temel hak ve özgürlükleri savunan, her kim ki cinsiyeti,ırkı,inancı,rengi, düşüncesi,bölgesi, ne olursa olsun eğer;devletin kuruluş felsefesine,ideolojisine ve kırmızı çizgilerine karşı çıkarlar;devlet NÖTR olmalı,ben devletin değil, devlet benim hizmetkarım diye düşüncesini söylüyor,çoğulculuk kavramını savunuyor, bu konuda mücadele ediyorsa;O kişi ve kişilerin eceliyle ölmesini Tanrının elinden alırlar ve Tanrı’nın yerine o insanların ömürlerini de,kaderlerini de derin devletin tetikçisi olan alçaklar belirler.
Tıpkı Tahir Elçi’nin kaderini belirledikleri gibi!
Yiğit insanları alçaklar hep arkasında vurmuşlardır.
Doksanlı yıllarda Diyarbakır HEP il başkanı Vedat Aydın bir insan hakları toplantısında Kürtçe konuşma yapması ve Kürtçeyi kamusal alana taşımasının öncülüğünün yapanlardan birisiydi ve evinden sivil polisler tarafından alınarak bir köprünün altında hayatına son verdiler.
Hırant Dink,Ermeni soykırımını gündeme getirip,soykırım üzerine yazılar yazması,ermeni soykırımını uluslararası arenaya taşımasının sonucu; Hırant Dink’in yazdıklarından bir düşmanlık çıkartması mümkün olmayan, eğitim seviyesi düşük taşra da yaşayan çocuk yaşta bir terörist bulup; güpegündüz Şişli’de Agos gazetesinin önünde Dink’i öldürtmediler mi? Dink cinayetinin işlendiği dönemde İstanbul’u yöneten üst düzeyde ki, iki bürokrat terfi edildi,İstanbul Emniyet müdürü Celalettin Cerrah Osmaniye iline vali olarak atanırken,Vali Muammer Güler ise önce milletvekili oldu,daha sonra bakan yaptırıldı hem de içişleri bakanı olarak ödüllendirildi.
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi katıldığı bir televizyon kanalında canlı yayında:“PKK’sız Kürt sorunu çözülemez,PKK terör örgütü değil,Kürt sorununu silahla çözmeye çalışan ve silahlı kuvvetlerle savaşan bir örgüt dediği” için hedef gösterilerek ölümüne karar verilmişti aslında..
PKK ile devlet görüşürken PKK terör örgütü olmuyor, devlet çözüm sürecini bitirince mi PKK devlet nezdinde terör örgütü oluyor? Anlaşılmaz bir paradoks değil mi bu?
Dikkat ederseniz Hıratn Dink ve Tahir Elçi cinayetlerinde bir benzerlik göze çarpıyor ve bir mesaj veriliyor;ikisinin de güpegündüz katledilmeleri ve enselerinden tek kurşunla öldürülmeleri; Devletin yok saydığı iki sorunun çözülmesi ve aydınlatılmasının mücadelesini veriyorlardı,hiçbir korkuya ve baskıya boyun eğmeyerek “Ermeni soykırımı ve Kürt sorununun” çözümünü her ortamda gündeme getirmeleriydi.
İkisini de en güvenli oldukları mekanlarda, yaşadıkları şehirlerde öldürülmeleri dikkat çekici!
Tahir Elçi’nin Diyarbakır’da öldürülmesi planlanmış yeri ve tarihi seçilmiş bir cinayetti; çünkü seni en güvendiğin şehirde evinde öldürürüz, biz devletiz mesajıydı.Neden Elçi’yi Diyarbakır değil de, başka bir ilde öldürmediler?
Hırant Dink’i neden yöneticiliğini yaptığı Agos gazetesinin önünde değil de, başka bir il ve ya İstanbul’un bir başka semtinde katletmediler?Bu sorular bir paranoyak sorular veya komplo teorileri olarak değerlendirilmemeli.
Neden Tahir Elçi seçildi bunu irdeleyelim ve izini sürelim öldürüldüğü daha iyi anlaşılacak.
Yaşadığı toprakların coğrafyasında işlenen cinayetlerin peşine düşen, özellikle doksanlı yıllarda güney doğu da beyaz Torosların şehirlerin en işlek caddelerinde ve sokaklarında makas attığı, ölümün kol gezdiği, faili meçhul (belli de)cinayetlerin,gözaltı kayıplarının,işkencenin olağan sayıldığı,köy boşaltmalarının,köy yakmalarının,göçe zorlamanın devlet politikası olduğu; hak ihlallerinin yılmaz savunucusu, hümanist bir insan hakları aktivisti,barış elçisi, aynı zamanda meslek kariyeri parlak,medyatik ve dinamik bir avukattı Tahir Elçi.
Tahir Elçi’nin takibe aldığı ve peşini bırakmadığı, ömrünün yarısından fazlasını feda ettiği hayatına mal olan davlara bir göz atalım:
-Lice davası, askerler 1993 yılında Lice’yi basmış ve bu baskında 16 sivil kişi ölmüş,Lice ilçesi yerli ve yabancı basına kapatılmış, dünya ile irtibatı kesilmiş, hatta dönemin CHP genle başkanı Deniz Baykal’ı askerler Lice’ye sokmamışlardı.
-Albay Cemal Temizöz ve Cizre Belediye başkanı korucu başı Kamil Atak davası; Cizre’de 21 kişi öldü ve bu davanın avukatı Tahir Elçi’ydi.Bu davadan yargılananlar 2015 Ekim ayında hepsi beraat ettiler.
-1994 yılında Şırnak’ın “Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin” koruculuğu kabul etmemeleri sonucunda, askeri savaş uçaklarıyla bu köylerin bombalanması sonucu 38 kişi ölürken,13 kişi de yaralanmış bu davanın da Avukatı Tahir Elçi’ydi .Elçi bu davayı 2006 yılında AİHM’ne taşıdı.AİHM devleti 38 mağdur yakınına 2 Milyon 305 bin avro tazminat ödemeye mahkum etti.
Kuşkonar ve Kocağılı köylerinin askeri uçaklarla bombalanmasının dönemin Başbakanı Tansu Çiller bu köyleri PKK’nın uçakları bombaladı derken;dönemin Genelkurmaya Başkanı Orgeneral Doğan Güreş ise bu uçaklar Türk Silahlı kuvvetlerinin olduğunu söylüyor; bombalamayı uçakların kayışlarının gevşemesinden sonra bombaların düşmesinden kaynaklandığı iddia ediyordu..Bu davanın böylesi devlet ciddiyetiyle bağdaşmayan, trajikomikte bir hikayesi var.
-Tahir Elçi’ Ergenekon davasına da müdahil olan avukatlardan biriydi ve Ergenekon davasının Güney doğuya uzanması, faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için hukuki yolları zorlayan gündeme taşıyanlardandı.
- Tahir Elçi Roboski’de askeri savaş uçaklarıyla katledilen 18’i çocuk 34 Kürt vatandaşın hayatına mal olan, davanın da akıbetini kovalayan avukatlardandı.
Görüldüğü gibi Tahir Elçi’nin katliamı sıradan basit bir çatışmadan meydana gelen bir ölüm değil!
Tahir Elçi faili belli ama aydınlatılmayan cinayetlerin avukatı olarak 49 yıllık ömrünün yarısını bu yolda verdi ama kaderi de; devlet terörüyle ortadan kaldırılan insanların kederinden farklı olmadı.
Tahir Elçi’nin cenazesinde eşinin yaptığı konuşmada belirttiği gibi, ”onu faili meçhuller ordusu karşılayacak” demesi çok manidardı.
Göreceksiniz,Tahir Elçi cinayeti de aydınlatılmayacak gündemin sıcaklığının soğumasıyla unutturmaya çalışacaklar.
Tahir Elçi cinayeti siyasi bir cinayet,bu cinayeti işlettirenler cinayeti aydınlatırlar mı?
Tahir Elçi cinayeti aydınlandığında çorap söküğü gibi arkası gelir ve devletin içine uzanır.
Tahir Elçi cinayetinin aydınlanacağına inanmak için abdal olmak gerek.
Doksanlı yıllarda kardeşi siyasi bir cinayete giden Kürt iş adamının söylediği şu sözü dün gibi hatırlıyorum: ”eğer bu cinayet son olsun ben zil takar oynarım” demişti.
“Tahir Elçi faili belli bir cinayete gitti” diye boşuna yazıya başlık atmadık.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025