Mehveş EVİN
Türkiye’nin 38 şehrinde, 140 şubesi var. İstanbul’un her yerinde kolayca ulaşılabilen bir kozmetik markası Yves Rocher. Hem markanın Fransız olması, hem ürünlerin muadillerine göre uygun fiyatta satılması bir avantaj. Doğa-kadın dostu imaj çalışmaları da var.
Bu özellikleriyle ben dahil, şehirli pek çok kadının tercih ettiği bir marka (idi). Ancak şirketin yüzde 51’ine sahip olduğu Flormar’da aylardır süren direnişe karşı tutunduğu tavır, kabul edilebilir gibi değil. Satış için türlü kampanyalar, indirimler yapan, her yere büyük hızla satış noktaları açan Yves Rocher’nin şemsiyesi altındaki Flormar, işçilerin hak, sağlık ve güvenlik arayışlarına karşı son derecede sert, hatta acımasız bir tutum aldı.
Yves Rocher Genel Müdürü Elif Berker’in geçen sene bir magazin dergisine verdiği röportaja göre, markanın 2020 yılındaki hedefi 300 mağazaya ulaşmak. Şöyle demiş Berker: “Markamızın kurucusu Yves Rocher’ninsıkı bir prensibi var. Bu markayı kurarken amacı güzelliği demoratikleştirmek yani güzelliği bütün kadınlara ulaşılabilir kılmaktı. Ve biz de bu prensibin arkasından gidiyoruz.”
GÜZELLİĞİ DEMOKRATİKLEŞTİRMEK!
Vay vay vay! Güzelliği demokratikleşmekten anlayış, daha çok kozmetik ürün satmak. Ama demokratikleşirken nasıl oluyorsa en temel işçi haklarını ayaklar altına almak, kadın işçileri ezmek serbest!
Almayayım, kalsın Yves Rocher... Oje süreceksem Flormar değil, işçiye adil davranan bir marka seçerim. Krem alacaksam Yves Rocher değil, başkasını seçerim. Daha fazla satmak ve daha fazla kazanmak uğruna bir avuç işçinin sendikalaşma hakkını yok sayıyorsan, kalsın demokratik güzelliğin!
Devam edelim... Yves Rocher’in müdürü, Türkiye’deki kozmetik pazarının 2.5 milyar avro değerindeolduğunu, Holding’in toplam cirosunun da 2.5 milyar avroyu bulduğunu övünerek anlatıyor.
Övünsün tabii, ama şunu açıklasın: Neden işçilerinizin haklarını çiğniyor, hak talep edeni işten çıkarıyorsunuz? İyi, iddialı bir marka olma iddiasındaysanız önce kendi çalışanınıza sahip çıksanıza?
Ayrıca Yves Rocher, Flormar’dan ayrı bir marka olduğunu iddia ederek Flormar’da yaşanan skandaldan uzak durmaya çalıştı. Oysa Yves Rocher, 2012’de Kosan Kozmetik’e ait Flormar’ın yüzde 51 hissesini satın aldı. Yani Flormar, o tarihten bu yana Group Rocher'nin markalarından biri.
Kosan Kozmetik'in çoğunluk hissesine sahip olan grup, şirketin yönetim kurulunu da belirledi. Flormar'ı üreten Kosan Kozmetik şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Bris Rocher oldu. Yves Rocher'nin torunu olan Bris Rocher, aynı zamanda Yves Rocher şirketinin de CEO'su.
UYUMASINLAR DİYE SOĞUK ODADA ÇALIŞTIRILDILAR
Peki Mayıs’tan beri süren Flormar direnişi neden çıktı? Bianet’in haberine göre, sorunlar 2017’de çığrından çıktı. Flormar’da çalışan kadın işçiler ayrımcılığa uğradıkları, erkeklerden daha düşük ücretlere çalıştırıldıkları için en doğal hakları olan sendikalaşmayı konuşmaya başladı.
Derken işçilere kötü davranışlar arttı: Bir işçiye beş kişilik iş yüklüyor, iş sırasında konuşmayı yasaklıyor, en ufacık bir hatada işçileri azarlıyor, özellikle kadınlar izin istediğinde şehre inmek için araç verilmiyor. İşçiler “uyumasın” diye 16-18 derecelik soğuk odalarda çalıştırılıyor, hastalananlara ağrı kesicilerle işbaşına yollanıyor, en fenası, kimyasal maddelerin açığa çıktığı bölüm denetimden muaf tutuluyor...
Tam bir modern köle düzeni!
Şikayet ve taleplerin yok sayılması üzerine sendikalaşma başlıyor ve yüzde 51’i bulunca Petrol İş devreye giriyor. Bu sefer üst düzey yöneticiler, “yüksek maaş verelim sendikalaşmayın” diye devreye giriyor!
Çoğu işçi, yıllardır çözülmeyen sorunları anlatarak sendikalı olmakta ısrar edince, ilk etapta 20 işçi çıkarılıyor: İşyerine çevik kuvvet çağırılarak, fabrikanın yangın çıkış kapısından çıkarılıp özel eşyalarını bile alamadan!
Bu süreçte arkadaşlarına destek oldukları için de işten çıkarılan çoğu kadın işçinin toplam sayısı 132’ye ulaştı. İşten çıkartılma gerekçeleri, en az işçilere yaptıkları muamele kadar utanç verici: Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller!
Flormar direnişi, aylardır, her gün Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde sürüyor. Dayanışmak, destek olmak için yapılacak şey basit: Yves Rocher ve Flormar ürünlerine boykot.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2025
28.02.2025
20.02.2024
4.02.2024
6.11.2023
19.09.2023
28.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
22.06.2021