Mustafa Karaalioğlu
Tartışmak ve konuşmak bir demokrasinin hayat damarıdır. Tartışabilir, konuşabilir olmak; meseleleri her yönüyle dile getirmek, kurcalamak ve nihai karar için veri üretmek insanlığın çok değerli bir tecrübesidir. Gelişmiş ülkeler de gelişmiş kurumlar da her şeyden önce bu yönteme inanırlar ve bunu uygularlar. Bazen gereksiz yere uzatılsa ve hatta karar vericiler için sıkıcı da olsa tartışma zeminini korumak şarttır. Çoğu kez karar vericiler daha fazla bilgiye sahip oldukları için en iyi hükmü kendilerinin vereceği hissine kapılırlar ama gerçek böyle değildir. Farklı yönleri sorgulanmayan bir karar süreci umulmadık sonuçlara varabilir. Tersinden de mükemmel gibi görünen bir karar bile tartışmaya açıldığı takdirde karar vericinin itibarını azaltmaz, artırır.
Şimdi masada McKinsey kararı bulunuyor… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir süredir gündemde olan McKinsey meselesinde verdiği nihai kararın isabetini bir yana bırakalım. Cumhurbaşkanı, konumu gereği ve siyasi kaabiliyeti istikametinde baştan beri kanaatini belirtmedi. Uzun süreden beri ‘dış güçler’ mefhumuyla aleni problem yaşayan bir lider olarak bir dış güç kurumundan danışmanlık veya denetim hizmeti alınmasındaki çelişkinin nasıl seyredeceğini gözlemledi. Bunun siyasi sonuçlarını hesapladı ve kararını verdi. McKinsey dosyasını açılmamak üzere kapattı. Ülkenin ciddi bir ekonomik kriz içinden geçmekte olduğu sırada aldığı bu kararın teknik analizi bahsi diğerdir. Ama Erdoğan’ın nihai kararı, bir sonuca varmak için tartışmanın ve konuşmanın ne kadar değerli bir sermaye olduğunu gösterdi.
***
McKinsey’e karşı çıkanların hatta farklı gerekçelerle destekleyenlerin bile hain, işbirlikçi, ajan, kötü niyetli vesaire gibi yaftalarla hedefe konulmasının yanlışlığı anlaşıldı. Bu ve bunun gibi tartışmalarda komploculuğun nasıl bir fiyaskoya mahkum olduğu bir kez daha anlaşıldı. Fırsatını bulup, “Dün öyle diyordunuz hadi bugün konuşun bakalım” demiyorum. Dün izlediğiniz tartışma usulünün, yaftalama kolaylığının bundan sonra da başınıza iş açabileceğini unutmayın, çünkü Türkiye’nin meseleleri bir sloganla çözülecek kadar basit değildir, diyorum.
Ciddiye alınması gereken bir ekonomik krizden geçiyoruz. Sadece finansal alanı değil reel sektörü de sarsan bir problemle karşı karşıyayız. Yeterince üretemediğimiz için başta kamu harcamaları olmak üzere her yerde tasarruf yapmak mecburiyetimiz var. Kemerlerin sıkılması gereği apaçık ortadadır. Tablo böyle olunca ekonomi yönetiminin dünyaya kendisini anlatabilmesi için uluslararası piyasalara akredite danışmanlık şirketleriyle çalışması mantıksız da değildir. Çünkü içeride yapılanları tek para kaynağımız olan yabancı finans kurumlarına ve yatırımcılara anlatmak lüzumu vardır. Bunun için de şu veya bu şirket işe yarayabilirdi. Tartışıldı, konuşuldu ve Cumhurbaşkanı buna gerek olmadığına hükmetti ve “Biz bize yeteriz” dedi. Bir siyasi karar gerekliydi ve bu oldu.
Asıl mesele bundan daha önemlidir.
Bilinmesi gereken şu ki bir yabancı şirketle anlaşmak hainlik olmadığı gibi bunu eleştirmek de ihanet değildir. Yahut da krizden çıkış için farklı yolları önermek kötü niyetlilik olamaz. Kimi eksik, kimi fazla; herkes bilgisi ve tecrübesi yettiği kadar ülke için en iyi olanı bulmaya çalışıyor. Komploları, niyet okumaları bir kenara atalım artık. Atalım da herkesi elini taşın altına koymak için cesaretlendirelim.
McKinsey mevzusu hiçbir şeye yaramadıysa tartışma ve konuşmanın ne kadar değerli bir şey ve olmazsa olmaz bir ihtiyaç olduğunu gösterdi. Umarız bundan sonra da bu yöntem işler ve bir daha kimse beğenmediği görüşü yaftalayarak susturmaya çalışmaz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025