Atilla YAYLA
Popüler kültürün hemen hemen her kanadında fedakârlıktan övgüyle söz edilir. Fedakârlık takdir edilir, fedakâr kimseler övülür. Ancak, gerek psikolojiden gerek iktisattan tersine yaklaşımlar gelebilir. Şüphe yok ki, insan ruhsuz ve duygusuz bir makina gibi yaşa(ya)maz. Radikal rasyonalist bireycilerin iddia ve/veya temenni ettiği gibi her zaman sadece kendi dar maddî çıkarları peşinde koşan bir varlık olarak davranmaz. Hem bencil hem de altruist (diğergam) bir yüze sahiptir. Bu eğilimlerden biri diğerini tasfiye edemez. Etmesi iyi de olmaz, çünkü bu durumda hayat ve dünya bildiğimiz ve yaşadığımız gibi olmaktan çıkar.
Yine popüler kültürde fedakârlığı yüceltme, fedakârlık yapmamayı veya fedakârlık beklentilerine cevap vermemeyi aşağılayan, kınayan, suçlayan, mahkûm eden eğilim ve değerlendirmeler de mevcut. Ancak, bu hususta çok aceleci olmamakta fayda var. Fedakârlıktan yanlışlıklar ve kötülükler de çıkabilir. Fedakârlık fedakârlık olmayabilir. Fedakârlık yapıyor görünen kimsenin maddî ve/veya manevî menfaatine hizmet edebilir. Nitekim, uzmanlara göre, fedakârlık insana doyum verir, iyi hissettirir. Bu kişinin fedakârlıktan bir anlamda manevî çıkar elde etmesidir. Fedakârlık taşkın bir bencilliğin perdelenmesine de hizmet edebilir. Bu durumda kişi fedakârlıkta sınır tanımayan davranışlarında aslında uğruna fedakârlık yaptığı kişileri eziyor ve kendini aynı durumda olup aynı fedakarlığı yapmayan kimselerden ayrıştırıyor, bir üst statüye yerleştiriyor olabilir.
Olur olmaz yerlerde ve zamanlarda, herkes ve herhangi biri için fedakârlık yapmak bir davranış biçimi hâline gelirse, kişi kendini fedakârlık stresi altına sokabilir. Fedakârlık yapmazsa iyi insan olma vasfını kaybedeceğini, kötü şeylerle karşılaşacağını düşünebilir. Psikoterapist Rıdvan Üney’in belirttiği üzere, fedakârlık yapmadığında kendisinin veya sevdiklerinin başına kötü birşey gelebileceğini, birilerinin hastalanacağını veya öleceğini düşünebilir. Bundan korkarak anlamsız ve gereksiz fedakârlığa devam eder ve bu hayatını karmaşıklaştırır, zorlaştırır. Dr. Üney’e göre aşırı fedakâr olan ve bunu engelleyemeyen kişilerin psikolojik yardım alması gerekebilir.
Aşırı fedakârlığa, fedakârlıktan yararlanan kişiler açısından bakmakta da fayda var. Aşırı ve daimî fedakârlıklarla karşılaşan kişilerin düşünce ve davranış kalıpları bundan etkilenir. Bu kişiler bir süre sonra, yararlarına fedakârlıkları kendilerinin hakları başkalarının görevleri gibi görmeye başlayabilir. Bu fedakârlıkları garanti sayar. Kimsenin karşılıksız yardımına muhtaç olmayacak bir duruma gelmek, devamlı muhtaç olma konumundan bir an evvel kalıcı olarak kurtulmak için gerekli düşünce ve davranış kalıplarını geliştiremez. Meslek öğrenemez, işe sadakat duygusu kazanamaz, tutumlu davranmayı öğrenemez. Diğer insanlarla işbirliğine girme yetisi elde edemez.
Bu söylenenler, bırakın başkalarını, anne-baba ile çocuklar arasındaki ilişkiler için dahi geçerli. Aşırı korunan çocuklar geç kendine yeterli hâle gelir. Keza, bir öğretim üyesi öğrencilerinden hiç çalışma, zaman ve enerji harcama, araştırma çabasına zorlamayan bir öğretim sürecinden geçirirse, onlara iyilik değil kötülük yapmış olur. Kolayca sınıf geçtikleri için böyle bir hocayı seven, öven, favori hocası yapan öğrenciler hayata atılınca hem o hocadan birşey öğren(e)mediklerini hem de o hocanın teknik becerileri yanında çalışma hayatına yönelik ahlâk ve kültürlerine de birşey eklemediğini görerek üzülür.
Esasen, toplumda bu gerçeğin farkında olan insanlar var. Aşırı fedakârlığın faydalı olmayıp zarar vereceğini ifade eden sözler nesilden nesile aktarılır. “Merhamet maraz getirir” bu hikmetli sözlerden biri. Evet, abartılı ve yersiz fedakârlıklar yanlış ve kötü. Hiç kimseye hak etmediğini vermemek, hak etmek için çalışmanın önünü de kesmemek en doğrusu.
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019