A.Turan ALKAN
Sağ’ın cenaze törenindeyiz. ‘Merhum’un teçhiz, tekfin ve defin işlemleri AKP tarafından yerine getiriliyor. Lokma ve helva dağıtımı gibi rutinler ise sosyal demokrat, laikçi ve sekter Kemalistler tarafından icrâ olunuyor.
Muhtemelen Meclis Başkanı Kahraman, ‘Ben ne dedim ki yahu; biz bu cümleyi tâ Necib Fâzıl üstaddan beri tekrar eder dururduk. Şimdi ahali niye celâllendi anlamıyorum’ diye düşünüyordur. Sağ’ın İsmail Abi’si, sağın bütün meziyet ve zaaflarını taşıyan vasatî bir örnek. Şahsi kariyerini AKP’nin meclis başkanı olarak taçlandırması onu biraz endazesiz şeyler söylemeye yöneltmiş olmalı; doğrusu pek dramatik bir final oldu.
Cemil Meriç’in ‘ Sağ ile Sol’ adlı yazısı, henüz farkında olmadığımız dramatik çöküşün bütün ipuçlarıyla, bu iki temel kavramı anlamak noktasında dünyadan ne kadar uzak ve geri kaldığımızı da anlatıyor. Tekrar okunmalı! Kırk yıl evvel ‘Bu Ülke’yi okuduktan sonra, “Biz sağcı değiliz ki, milliyetçiyiz” diye kendime ağrı kesici bir hap reçetesi yazmıştım. Milliyetçiliği sıhhat değil, geçici bir ergenlik sivilcesinden ibaret saymak gerektiğini çoğumuz hâlâ farketmedi. Milliyetçiliğin MHP’li yorumu yarım asır sonra gide gide devleti kutsayan ve devlet adına işlenen her melâneti evcilleştiren bir derekeye geldi. ‘Ebter’ bir nokta-i nazardır. Terör ve bölünme korkusuyla galeyana getirilen genç kuşakların kanı ve heyecanı ile nebatî bir hayat süren bir meyyit-i müteharrik.
‘Milli görüş’ mottosu ile ambalâjlanan İslâmcı-Maneviyatçı arter, demokrasinin temel kavramlarıyla içinde hayatın ve geleceğin tomurcuklandığı bir yol çizmek yerine, NFK’nın fiyakalı aforizmalarına tutunarak kendini paralize etti. Gelenekçiliğin en berbat yorumuna âşık oldu. Daha fenası ahlâkçı düşünceyi İslâm’dan tecrîd ederek Müslüman imajına zındıkların bile aklından geçmeyen bir fenalıkta bulundular. Milli Görüş çizgisinin yıllarca bayraklaştırdığı ‘Müslümanlar’ın iktidarı’ efsânesi çok kötü itibar kaybına uğradı. Müslümanlar (!) iktidar oldular ve 14 senede vara vara Faşizm’in o bildik ve berbat araçlarından başka sığınacak liman bulamadılar.
Hizmet Hareketi’nin bu günah cedvelindeki yeri, ‘devlete temessül’ arzusuydu ve en yıkıcı darbeyi, bu zaafıyla aldı. Sağ’ın bütün aşiretlerini aynı derecede kapsayan bu zaafın daha müstağni ve dervişâne bir yaklaşımla ehlîleştirilmesi gerekirdi. Nihai tahlilde Hizmet’in şahsında bugün, ‘Toplumsal İslâm’ın kamu yerlerinde görünür olma hakkı, yine Müslümanlar tarafından hoyratça mahvediliyor; oysa ki İslâm, dünyanın her yerinde alt cemaatler halinde örgütlenerek yaşamakta. Diyanet modelini, Müslümanlığı devlet dini haline getirme arzusundan ötürü eleştiriyorduk ve bu eleştiri hâlâ doğrudur. İslâm’ın devlet dini şekline konulmasının en sivri ve akılsız uygulamalarını yine bir başka cemaat (Milli görüş) haleflerinin gerçekleştirmiş olması kaderin istihzâsıdır. Bugün Hizmet’e yöneltilen nefret ve intikam kumpanyası, yarının dünyasında bilumum cemaatleri şüpheli yerine koyacağı için, cemaat hayatının köküne kibrit suyu döküyor.
Kader, biraz da yapıp ettiklerimizle yatağını bulan bir tecellîdir.
Bu fikri, -üstelik çok daha iyi ve problemsiz günlerde- defalarca tekrarlamış olmanın rahatlığıyla söylüyorum: Müslümanların, başta ‘dinî’ olmak üzere her türlü (askerî, ideolojik, iktisâdî) zorbalıktan emin olabilecekleri en sağlam ‘yönetim tekniği’ liberal laiklik uygulamasıdır ve laikliğin ferde sağladığı hukuki korunma zırhına en ziyâde Müslümanların ihtiyacı var. Bu cümlenin kısaca ‘tam tekmil demokrasi’ olarak anlaşılması daha uygun olur. Başta temel hakların dokunulmazlığı; ferdin cemaat ve cemiyet karşısında daha fazla önemsenip korunması; hukuk devleti fikri ve elbette inanç ve fikir hürriyetlerinin devlet garantisinde olması mânâsında laiklik.
Şimdi, ‘er kişi niyetine!’
Yazarlar
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016