Aydın ENGİN
Rus edebiyatının son anıtlarından, 2017 Nisanı’nda yitirdiğimiz Yevgeni Yevtuşenko’nun belleğime kazınmış o iki dizesini kim bilir kaç kez Tırmık’a taşıdım:
“Yıllar sonra hatırlayıp utanacak çocuklarımız
Cesaret sayıldığını doğruluk denen şeyin”
Ve bir anı özeti.
Almanya’daki siyasal göçmenlik yıllarımda bir gazeteci arkadaşım kâh gülerek kâh kederini yüzünde yansıtarak anlattı.
- Lise son sınıfta, edebiyat öğretmenimiz, Hitler döneminde direnenlerinöykülerini anlattı. Özellikle Münih’te üniversite öğrencilerinin kurduğu Beyaz Gül örgütü üyesi Sophia Scholl ve Hans Scholl kardeşlerle Christoph Probst’un idamlarına kadar giden direniş öykülerini...
Çocuktum. Çok etkilendim. Sonra... Sonra akşam evde babama ‘O günlerde sen ne yaptın baba’ diye sordum. Çocuktum. Babam da, annem de öylece kalakaldılar; sustular ve gözlerini benden kaçırdılar. İçim acıdı. Her hatırladığımda, sık sık hatırlıyorum, hatta şimdi sana anlatırken de içim acıyor...
Ve belleğimde çakılı kalmış bir tiyatro diyaloğu. Brecht’in Galileo Galilei oyunundan mı, Strindberg’in Olof Hoca’sından mı hatırlamıyorum, ama diyalog hep belleğimde kaldı.
Engizisyon, yargıladığı Galile’ye “Dünya dönüyor” tezini inkâr ederse ölümden kurtulacağını söyler. Galile ölümden kurtulmak istemektedir. Öğrencisi ise onu vazgeçirmeye çabalar.
- Ama hocam bir kahraman düşüncesinden dönmez, söylediğini asla inkâr etmez.
Galile cevap verir:
- Yazık o ülkeye ki kahramanlara ihtiyaç duyar...
Galile tezini inkâr eder, “Dünya dönmüyor” der, hayatı bağışlanır ve ardından ettiği “Ama yine de dönüyor” cümlesi ona onur kazandırmaz...
***
Sert örnekler seçtim, sert örnekler yazdım.
Söyleyeceğim hiç de sert değil ama. Sadece aktardığım sert örneklerden bir çağrışım.
Hayır 2018 yazında kahramanlara ihtiyacımız yok. Ama sorumluluğunu üstlenmiş, tembelliğe sırtını dönmüş yurttaşlara ihtiyacımız var.
1965’ten beri bu ülkede gazeteci olarak seçim izledim. 24 Haziran ve galiba onu izleyecek 8 Temmuz kadar önemli, sonuçları yakıcı ve sonucu üstüne önceden tahmin yapılamayacak kadar kıl payı bir seçim yaşamadım.
Ne yani, 24 Haziran günü “Sandıklar açılacak ve ülkeyi önümüzdeki beş yıl AKP mi yönetecek, yoksa muhalefet partilerinin oluşturacağı bir koalisyon mu” sorusunun cevabı mı alınacak?
Bu kadar mı?
Güldürmeyin beni.
Soru şu:
24 Haziran, yetmezse 8 Temmuz’da bu ülkeyi Nakşibendi ağırlıklı tarikatların “iç meşveretlerinde” karara bağlanmış siyasal İslamcı bir ideoloji mi yönetecek yoksa şimdiden ve şimdilik parlamenter demokrasiye dönüş, hukuk devletine dönüş, laisizme ve sekülarizme dönüş sözü veren ve sözlerini tutup tutamayacakları ancak uygulamada anlaşılacak bir koalisyon mu?
Eğer AKP’de temsilcisini, AKP Reisi’nde sözcüsünü, ideoloğunu bulan siyasal İslam, 24 Haziran’dan sonra ülke yönetimini “başkanlık sistemi” denen ucube doğrultusunda yürütecekse bu hukuk devleti yerine biat devletinin, yurttaşların yaptığı yasalarının değiştirilebilirliği yerine tartışılamaz, değiştirilemez “semavi” yasaların geçerli olacağı bir Türkiye demektir.
***
O yüzden 24 Haziran’a şunun şurasında sadece ve sadece dört gün kalmışken çocuklarımızın “O seçim günü arifesinde sen ne yaptın baba, sen ne yaptın anne” sorusuna verecek cevabımız olmalı.
Demokrasiden, özgürlüklerden sorumlu yurttaşın ödevlerinden söz etmeye çalıştım.
Çocuklarımızın, torunlarımızın sorusu karşısında susmayacağımız ve onların gözlerinin içine bakamayacağımız bir gün olmasın dileğiyle bu Tırmık yazıldı.
Umarım ve dilerim saygısızlık ve haksızlık yapmamışımdır...
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları







































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021