Aydın Selcen
Benim daha önce “alacalı çözüm” dediğim şekilde, Moskova’nın değil Vaşington’un yeşil ışığıyla (ve gözetiminde?) TSK, Tel Abyad-Ras El Ayn arasına ve muhtemelen Münbiç’e konuşlanacak. YPG’nin Kobani ve Haseke ceplerinde ABD destekli varlığı korunacak. Aşağı Fırat vadisi, Rakka-Deyrezor havalisi ise yine ABD destekli yerel Arap aşiretlerin Suriye Demokratik Güçleri adı altında denetiminde kalacak.
Rusya Devlet Başkanı Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son Moskova ziyareti sırasında 2010’da geliştirilip, yenilenen 1998 Adana Mutabakatı’na atıfta bulundu – yeniden benzerini önermedi. Tabiatıyla, söz konusu atıf Ankara’yı Şam ile doğrudan diplomatik ilişki kurmaya cesaretlendirmek anlamı içeriyor. Anımsayalım Putin, Rus dış istihbarat teşkilatı FSB’nin başına 1998 Temmuz ayında geçiyor –yani mutabakatın imzalandığı 20 Ekim’den hemen önce.
Ankara, Suriye’de, giderek iç savaş hüviyetine bürünecek, ayaklanmanın başladığı 2011’den bu yana “Esat gitsin” siyasetinde ısrarlı. 2015 sonrasında ise hem ABD hem RF’nin sahadaki askeri varlıkları ve birbirleriyle uyumlu olmayan hedefler gütmeleri Ankara’ya bu iki gücün çekişmesinden yararlanabilme, boşluk doldurma fırsatı sunmuştu. Nitekim 2016 Ağustos Fırat Kalkanı (El Bab Cebi), 2017 Ocak Zeytin Dalı (Afrin Mıntıkası), 2018 Eylül Soçi Mutabakatı (Idlip’in batısı çeperine kurulan 12 askeri gözlem noktası) böyle geldi. Şimdi ABD’nin karadaki varlığını topyekun çekme taahhüdü söz konusu denklemi bozuyor.
Bir bakıma Türkiye’yi, RF Idlip’te Esat ile işbirliğine, ABD ise Fırat’ın doğusunda (dolaylı yahut doğrudan) PYD ile işbirliğine imale etme gayretinde. Muhtemelen her ikisi de Türkiye’nin olası tek taraflı askeri müdahalesinin zamanlamasının Suriye’de güçlükle temin edilen mevcut kırılgan istikrarı bozacağı görüşünde. ABD bir yandan çekileceğini açıklamışken, beri yandan “IŞİD yenilsin, YPG silah bıraksın, İran çevrelensin” gibi hedefler sıralaması tutarsız ve uygulaması olanaksız. Fırat’ın doğusuna sevk edilen yeni 250 kamyonluk silah ve mühimmat da belki bu tutarsızlığın ikrarı. Diğerleri, yani Suriye, RF, İran ve Türkiye, hiçbir şey yapmadan oturup ABD’nin çekilmesini bekleme ve ABD çekildikten sonra amaçlarına ulaşmaya yönelme rahatlığına sahip.
Ankara, 1998 Adana Mutabakatı’nı (ne tuhaf ki Moskova’nın yardımıyla) anımsadı. Bu muhtıranın hem yukarıda saydığım ve toplam yaklaşık 1200 kilometrekarelik, birbirlerine mücavir üç cepteki mevcudiyetini, Şam’ın davetiyle Suriye’de bulunan İran ve RF gibi meşru kılacağını, hem Fırat’ın doğusuna olası tek taraflı askeri müdahalesini de aynı bağlamda terörle mücadele ve özsavunma başlıkları altına alarak keza meşrulaştıracağını savlıyor. Bu akıl yürütmenin cılız olduğunu belirtmek zorunlu.
Buna karşılık RF’nin 1998 Adana Mutabakatı atfından aynı sonucu çıkardığını ileri sürmek güç. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Moskova’daki ikili ortak basın toplantısında ve dönüşünde Harp Akademileri’nde yaptığı konuşmada dile getirdiği “işgal niyetimiz yok”, “Idlip’te işbirliği” ve “Anayasa Komitesi’nin faaliyetlerine bir an önce başlaması” vurguları Rusya’nın, başka vesilelerle sözcülerince ifade edilen “Kürtlerle kardeşiz”, “işte Afrin’e getirdiğimiz hizmetler”, “Suriye Kürtlerini PYD/YPG ‘boyunduruğundan’ kurtaracağız” ve benzeri vurgular ise ABD’nin kaygılarını gidermeye ve diplomatik sahneyi hazırlamaya yönelik.
Oysa gelinen aşamada, Trump’la telefon ve Putin’le yüz yüze görüşmelerin, ABD heyetlerinin Ankara’yı ziyaretlerinin ardından, Erdoğan’ın 12 Aralık 2018 tarihinde duyurduğu “Fırat’ın doğusuna harekat birkaç gün içinde başlayacak” açıklamasından 23 Ocak 2019 Moskova temaslarına kadar geçen bir buçuk ayda, bu “fırsat” penceresinin artık büyük ölçüde kapandığı ortada.
Nitekim Maltalı mevkidaşını ağırlayan Erdoğan bu defa “Bizi birilerinin davet etmesine gerek yok. 1998 Adana mutabakatı Türkiye’nin herhangi bir olumsuz gelişmede Suriye’ye girmesinin önünü açıyor. Güvenli bölge sözü birkaç ay içinde yerine getirilmezse biz oluşturacağız. Müttefiklerimizden Türkiye’nin güvenli bölge çabasına lojistik destek beklemekteyiz. Sahada fiili kontrolün de bizde olması gerekiyor.” dedi.
Fas’tan konuşan Rus Dışişleri Bakanı Lavrov ise “Güvenli Bölge Rusya ile Türkiye arasında bir anlaşmanın konusu olamaz. Bu, Suriye hükümetinin katılımıyla müzakere edilmelidir. Bu bölge dahil olmak üzere bütün toprakların kontrolünü Suriye hükümetinin yeniden sağlaması gerekir. Bu herkes için çok açıktır.” ifadelerini kullandı.
Şimdi soru, ABD’nin YPG’nin sınırlardan uzaklaştırılması ve Şam’ın egemenliğinin yeniden tesis edilmesi karşılığında, Astana Süreci’ndeki RF-İran işbirliğine ilaveten Türkiye’nin Esat’la da doğrudan ilişki kurmasına göz yumup yummayacağı. Belki Patriot önerisi ve F-35 konusundaki yumuşama bu yönleriyle hesaba katılabilir. Orta vadede ise ABD’nin yukarıda değindiğim hepsinin aynı anda gerçekleşmesi imkansız hedefleri gibi, Türkiye’nin de bölgesel siyasetinin ve değişken geometrili ittifaklarının sürdürülmesi olanaklı görülmeyen yapısal tutarsızlıklar barındırdığı gözden kaçmamalı.
Herhalde Erdoğan’ın arzusu Fırat’ın doğusuna 32 km. derinlikte ve Kobani’den Kamışlı’ya neredeyse 500 km. genişlikte alana askeri güçle girip yerleşmek ama bu eylemin işgal sayılmaması ve bu kendine özgü Güvenli Bölge’nin meşruiyetini Adana Mutabakatı’nda bulması. Bu hamlenin 31 Mart seçimlerinden önce gerçekleşmesi de sanırım “birkaç ay içinde” mühletini açıklıyor. O arada korkarım McGurk’ler, Bolton’lar gibi hızla gözden düşmekte olan ABD Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey de Beştepe’nin kapısını çalıp Başdanışman Kalın’ı evde bulamıyor, bari Dışişleri’nde bir kahve içerim derken Bakan Yardımcısı Önal’la da aynı gün teması mümkün olamıyor.
Erdoğan Moskova’ya giderken ABD’de, aciz bendenizin yarım aklıyla pek anlamlandıramadığı, bir “Ruslar Türklere bizden daha iyi bir teklif yaparsa” telaşesi baş göstermişti. Oysa Vaşington’da asıl telaşı, Ankara’nın yeniden Şam’la diplomatik ilişki kurması, Idlip’te Rusya, İran ve Suriye’yle işbirliğini sıkılaştırması ve ABD askeri mevcudiyetinin çekilmesiyle tahıl ambarı, su haznesi, petrol sahası Fırat’ın doğusunun Şam’ın tam egemenliğine geçmesi olasılıklarının yaratması gerçekçi değil mi?
Sonuç olarak, benim daha önce “alacalı çözüm” dediğim şekilde, Moskova’nın değil Vaşington’un yeşil ışığıyla (ve gözetiminde?) TSK, Tel Abyad-Ras El Ayn arasına ve muhtemelen Münbiç’e konuşlanacak. YPG’nin Kobani ve Haseke ceplerinde ABD destekli varlığı korunacak. Aşağı Fırat vadisi, Rakka-Deyrezor havalisi ise yine ABD destekli yerel Arap aşiretlerin Suriye Demokratik Güçleri adı altında denetiminde kalacak. Tüm bunların tepesine de bir biçimde ABD havadan koruma şemsiyesi açacak.
Ancak benim aklıma görece yatkın duran bu formül de kuşkusuz hariciye ağzıyla sadece bir “ara çözüm.” Asıl çözüm, Rusların sürekli BM’yi ve Şam’ı işaret ederek dile getirdikleri gibi, siyasi ve diplomatik yollarla, ayrıca yeni Suriye anayasasını yazacak komitenin faaliyete geçmesiyle bulunacak. Öyleyse, tüm bu askeri çabalar, Taksim’e Topçu Kışlasının ihya edilmesi gibi “gecekondu” denemeleri. Zaten 1998 Adana Mutabakatı da aslına bakarsanız buram buram “eski Türkiye” kokmuyor mu?
*Meraklıları için, saygıdeğer Behlül Özkan hocamdan öğrendiklerimden esinle ara ara “özünde bir karşılıklı husumet tarihidir” diye nitelediğim Suriye-Türkiye ilişkileri hakkında San Diego’daki University of California’da doktora öğrencisi Reuben Silverman’ın iki makalesinin linkini bırakıyorum:
South of the Border: The Turkish-Syrian Crisis of 1957 (Part 1)
South of the Border: The Turkish-Syrian Crisis of 1957 (Part 2)
Yazarlar
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
27.01.2025
9.12.2024
19.11.2024
11.11.2024
2.11.2024
1.08.2024
14.06.2024
14.04.2024