Hakan AKSAY
Politika ve politikacılar hep önemli olmaya, insanlara tepeden bakmaya alışık.
Her şeyi, herkesin kaderini, yaşam tarzını, ülkeler arasındaki ilişkileri, hatta neredeyse hayatın akışını belirleme iddiasındalar.
Ancak hayat - çoğu kez siyasete boyun eğmiş görünse de - yine de bildiği yoldan akıyor.
Toplumlar da bazen - 1633 yılında Engizisyon Mahkemesi’nin gazabından kurtulmak için “Yok, tamam, dünya dönmüyor!”dedikten sonra mahkeme çıkışında “Ama yine de dönüyor!” diyen İtalyan biliminsanı Galileo Galilei gibi, - siyasi otoritelerin dediğinden farklı gerçeklere inanabiliyor.
Ama yine de toplumsal yaklaşımlar, algılar, değer yargıları şekillenirken genellikle siyasilerin etkisi ayrı rol oynuyor.
Özellikle de demokrasi gelenekleri bakımından sorunlu olan ülkelerde.

* * *
Sovyetler Birliği'ne gittiğim ilk yılları, 80'leri hatırlıyorum.
- Neredensiniz? Türkiye'den mi? Haa, evet, biliyorum, yani duydum. Haritadaki yeri mi? Yakınlarda bir yerde galiba... Hindistan'ın yanında mıydı?..
- Türkiye'den kimi mi tanıyorum? Eee, şeyy... Atatürk vardı eskiden... Sonra bir de Nâzım Hikmet... Bir de mizah yazarı vardı; neydi adı, Aziz miydi? Vallahi fazlasını hatırlayamıyorum...
- Türkiye? Ah, evet, biliyorum. Genellikle NATO'nun bize karşı maşa olarak kullandığı bir ülke sanırım... Siz Türkler çok savaşkan bir milletsiniz. Ama savaşlarda biz sizi çok daha fazla yendik...
Türkler ile Ruslar 500 yılı aşkın komşuluk süresi içinde defalarca savaştılar.
Bir ara (Atatürk ve Lenin döneminde) sanki dost olduk; hatta Kurtuluş Savaşı'nı kazanmamızda, epeyce Sovyet silahı ve parası almamızın hissedilir katkısı olmuştu.
Ama sonradan iki devlet arasındaki mesafe tekrar açıldı.
Sıcak çatışmalar yerini “soğuk savaş”a bıraktı.
Ardından yaşanan yumuşama ile halklar birbirini yakından tanımaya başladı. İşadamlarının ilk adımları, 1984 Doğalgaz Anlaşması derken, iklim ısındı.
Ticaret ve turizm gelişti.
Giderek dostluklar, hatta aşklar ve evlilikler yardımıyla yepyeni bir aşamaya gelindi.
Bir gün korkunç bir şey oldu ve bütün bunların içinde yer aldığı film karesi dondu:
24 Kasım 2015’te Türkiye bir Rus uçağını düşürdü.
Bir anda dostluk bitti, ticaret bitti, turizm bitti...
* * *
İktidarlar “bayramlık ağzını” açtı...
Medya farklı bir dilden konuşmaya başladı.
Hayır, sadece bizim “havuz”dan bahsetmiyorum. O da var tabii, ama asıl “devlet yanlısı” Rus medyası “harikalar” yarattı.
Moskova’da katıldığım bazı tartışma programlarında da gördüm ki, bazen iş milliyetçiliği de aşıyor; ırkçılığa, nefret söylemine yol açıyordu...
2015 sonunda yayımlanan bir ankete göre, Rusya basınındaki haber ve yorumlarda, Türkiye, birdenbire Ukrayna ve ABD’yi geride bırakarak “1 numaralı düşman ülke” oldu.
Ondan kısa süre sonra yapılan bir başka anket ise, Türkiye’de toplumun yaklaşık yüzde 65’inin “Rusya’nın Türkiye için tehdit oluşturduğunu” düşündüğünü ortaya koydu. Oysa bir yıl öncesinde bu oran sadece yüzde 28’di.
Sonra siyasi iktidarlar oturup hesap kitap yaptılar. Pek istemeseler de özür dilediler ve özür kabul ettiler. Ve yakılan köprüleri yeniden kurmaya giriştiler.
İki ülke, daha doğrusu iki ülkenin liderleri, 2016 yazından beri “aşama aşama barışıyor”.
Bazen bir adım ileri iki adım geri modunda da olsa, genel gidiş olumlu sayılır.
Peki ya toplumlar?
Aylar süren şiddetli propagandanın yıkıcı etkisi bir anda giderilebilir mi?
İlişkilerin iyileşme sürecine bağlı olarak, toplumsal algıda da adım adım, yavaş yavaş düzelme olduğu söylenebilir. Ama olumlu yorumları fazla abartmamak şartıyla.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025